Yağmurlu bir gün şu şekilde anlatılabilir: Mart ortası. Yapraklar üşüyor, durmadan esen rüzgardan. İnsanlar evlerinde oturmuş bir şeyi bekliyor. Kimi küçük ve soğuk, kimi büyük ve görkemli evlerinde. Eller pürüzlü yüzeylerle buluşuyor, soğuk olanlarda bir sıcaklık duygusu ararcasına. Gözler yaşlı, kimi yağan yağmurun getirdiği hüzne, kimisi kendi içindeki musona yakalanmış. Dudaklar ise hareketsiz, etrafı saran dinginliği bozmaya korkarcasına. Her kaldırım taşı daha renkli, sanki özlerini ilk defa dışarı yansıtmanın mutluluğu içindeler. Yeşil çam ağaçları daha yeşil, sanki çok uzun süredir üzerlerini kaplayan kirden kurtulmanın mutluluğu içindeler. Evler renklerini daha bir belli ediyor, bazısı kiremit rengindeki terasıyla, bazısıysa krem rengindeki çatısıyla. Tüm bunlar olurken en mutsuz olan gökyüzü sanki, o eski canlı rengini yeryüzüne emanet etmişçesine, o da bekliyor şimdi. Ayrıca, Anna Milbourne'un "Yağmurlu Bir Gün" adlı kitabı, yağmurun oluşumunu ve hayvanların bu duruma nasıl tepki verdiğini eğitici ve keyifli bir şekilde anlatır. Bunun yanı sıra, "Yağmurlu Bir Gün" başlıklı resimli kısa metin, öğrencilerin dikkatini ve yazma becerisini geliştirmeye yardımcı olur.