YahyaKemalBeyatlı

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım" kitabı 288 sayfadır. Bazı kaynaklarda ise sayfa sayısı 250 veya 275 olarak belirtilmektedir.

Yahya Kemal Beyatlı, dört farklı ülkede büyükelçilik yapmıştır: 1. Polonya: 1926-1929 yılları arasında Varşova'da ortaelçi olarak görev yapmıştır. 2. İspanya: 1929-1932 yılları arasında Madrid elçisi olarak görev yapmış ve bu görevi sırasında Lizbon'a da akredite edilmiştir. 3. Pakistan: 1947-1948 yılları arasında Pakistan'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından Karaçi'de ilk Türk büyükelçi olarak görev yapmıştır. 4. Türkiye: 1949 yılında yaş haddinden emekli olmuştur.

"Cam üstüne cam olsun erenler" ifadesi, Yahya Kemal Beyatlı'nın bir şiirinden bir dizedir. Şiirin tamamı şu şekildedir: > "Ömrün şu biten neş'vesi tam olsun erenler Son meclisi câm üstünde câm olsun erenler Şükranla vedâ ettiğimiz câm-ı fenaya Son pendimiz ahlâfa devam olsun erenler Câizse harâbât-ı ilâhîde de her dem Yârân yine rindan-ı kirâm olsun erenler Tekrar mülaki oluruz bezm-i ezelde Evvel giden ihvana selam olsun erenler". Dizenin anlamı şu şekilde açıklanabilir: "Erenler, ömrün şu biten sevinci tam olsun". "Son toplantısı, kadeh üstüne kadeh olsun". "Şükranla veda ettiğimiz fani kadehe son öğüdümüz, beraberliğe devam etmek olsun". Şiir, Süleyman Erguner'in bestesiyle uşşak makamında, yürük semai usulünde bir şarkı olarak da yorumlanmıştır.

"Ben yürüyerek gidiyorum" sözü, Hande Yener'in "Bir Bela" şarkısında geçmektedir.

Yahya Kemal Beyatlı'nın üç büyük şiiri olarak genellikle "Sessiz Gemi", "Aziz İstanbul" ve "Rindlerin Akşamı" kabul edilir. 1. Sessiz Gemi: >Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. 2. Aziz İstanbul: >Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer. Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. 3. Rindlerin Akşamı: >Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç; Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç! Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile, Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. Bu şiirler, Yahya Kemal'in en bilinen ve sevilen eserleri arasında yer alır.

Lale Devri tabiri ilk olarak Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Refik Altınay arasındaki bir sohbet esnasında ortaya çıkmıştır. Yahya Kemal, III. Ahmet ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın 1718-1730 yılları arasındaki yaşam biçimini değiştirme etkinliklerini bu şekilde adlandırmış, Ahmet Refik ise bu dönemi anlatan kitabına "Lale Devri" ismini vermiştir.

"Dönülmez Akşamın Ufkundayız" (Rindlerin Akşamı) şiiri, Yahya Kemal Beyatlı'ya aittir.

Evet, Yahya Kemal Beyatlı Beşiktaş'ta bulunmaktadır. Yahya Kemal Beyatlı Anıtı, İstanbul'un Beşiktaş ilçesi, Kadırgalar Caddesi’nde Maçka Parkı içerisinde yer almaktadır. İBB Yahya Kemal Parkı ise İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, merkezi bir konumda bulunmaktadır.

Yahya Kemal Beyatlı, klasik rubai tarzını benimsemiştir. Beyatlı, "Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş" adlı eserinde, kendi rubailerini ve Ömer Hayyam'ın rubailerinin Türkçe söylenişlerini bir araya getirmiştir.

"Rindlerin Akşamı" şiiri, Yahya Kemal Beyatlı tarafından yazılmıştır.

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Kendi Gök Kubbemiz" adlı şiir kitabı, Türk tarihi ve kültürüyle ilgili şiirleri, rintlik, ölüm ve ihtiyarlık konusundaki şiirleri ve aşk şiirlerini içerir. Kendi Gök Kubbemiz Bölümü: Bu bölümde, Süleymaniye Camii'ne atfedilen "kendi gök kubbemiz" ifadesi, geçmişe tanıklık eden bir mekân olarak ele alınır ve tarihle bugünü birleştiren bir ortaklığa dikkat çekilir. Yol Düşüncesi Bölümü: Bu bölümde, rintlik, ölüm ve ihtiyarlık gibi temalar işlenir. Vuslat Bölümü: Bu bölümde, aşk şiirleri yer alır. Ayrıca, "Kendi Gök Kubbemiz" ifadesi, kişinin kendi kimliği ve kökleriyle olan bağını simgeler.

Mehlika Sultan'a âşık yedi genç, Yahya Kemal Beyatlı'nın "Mehlika Sultan" adlı şiirindeki karakterlerdir. Bu gençler, bir masal güzeline aşık olan ve ideallerinin peşinden koşan insanları temsil ederler. Şiirdeki ilgili bölüm şu şekildedir: >Mehlika Sultan'a âşık yedi genç Gece şehrin kapısından çıktı: Mehlika Sultan'a âşık yedi genç Kara sevdalı birer âşıktı. Bir hayâlet gibi dünya güzeli Girdiğinden beri rü'yâlarına; Hepsi meshûr, o muammâ güzeli Gittiler görmeye Kaf dağlarına. Şiirde gençlerin akıbeti belirsizdir; "Mehlika Sultan'a âşık yedi genç, seneler geçti, henüz gelmediler; Mehlika Sultan'a âşık yedi genç oradan gelmeyecekmiş dediler!".

Ölüme en yakın şair olarak nitelendirilebilecek bir isim bulunamadı. Ancak, ölüm temasını eserlerinde işleyen bazı şairler şunlardır: Şêrko Bêkes. Eugenio Montale. Furuğ Ferruhzad. Ziya Osman Saba.

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Artık Demir Almak Günü Gelmişse Zamandan" (Sessiz Gemi) şiiri, temelde ölüm ve ayrılık temalarını işler. Şiirde anlatılan bazı konular şunlardır: Ölümün kaçınılmazlığı. Ayrılık ve hüzün. Bilinmezlik. Hayatın geçiciliği. Şiirin hikayesi ise Yahya Kemal'in hayatındaki kayıplar ve özellikle büyük aşkı Celile Hanım ile yaşadığı hüzünlü ayrılık süreciyle ilgilidir.

"Üsküdar'ın Dost Işıkları", Yahya Kemal Beyatlı'nın bir şiiridir.

"Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik" dizelerinin yer aldığı Akıncılar şiiri, Yahya Kemal Beyatlı'ya aittir.

"Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan" dizeleriyle başlayan "Sessiz Gemi" şiiri, Yahya Kemal Beyatlı tarafından yazılmıştır.

En güzel beytin kime ait olduğu konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, divan edebiyatından bazı ünlü beyitler ve şairleri şunlardır: "Âvâzeyi bu âleme Davûd gibi sal, Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş" - Bâkî. "Ger derse Fuzûlî ki güzellerde vefâ var, Aldanma ki şair sözü elbette yalandır" - Fuzûlî. "Ehl-i dildür diyemem sînesi sâf olmayana, Ehl-i dil birbirini bilmemek insaf değil" - Nef'i. "Âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi, Âdem âdem olmayınca âdem netsin âdemi" - Ziya Paşa. "Haddeden geçmiş nezaket yâl ü bâl olmuş sana, Mey süzülmüş şişeden ruhgâr-ı âl olmuş sana" - Nedim.

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Sana Dün Bir Tepeden Baktım Aziz İstanbul" şiiri, saf şiir anlayışına aittir. Ayrıca, şiirde İstanbul'a duyulan tarihsel estetik bakış ve hayranlık, Yahya Kemal'in kendi poetikasıyla da ilişkilidir.

"Rindlerin Akşamı (Dönülmez Akşamın Ufkundayız)" şarkısı, Tarkan tarafından seslendirilmiştir. Şarkının sözleri Yahya Kemal Beyatlı'ya, müziği ise Münir Nurettin Selçuk'a aittir.