Trombosit

Aferez trombosit süspansiyonu hazırlanırken istenen özellikler şunlardır: Hacim: 1 ünite trombosit süspansiyonu 150-300 ml arasında olmalıdır. Trombosit Sayısı: 2-3x10¹¹ / ünite olmalıdır. Rezidüel Lökosit: < 1.0x10⁶ / ünite olmalıdır. pH: 6,8-7,4 arasında olmalıdır. Isı: 20-24 °C olmalıdır. Raf Ömrü: En fazla 5 gündür, ancak bakteriyel kontaminasyonun saptanması veya azaltılmasına yönelik ek bir yöntem kullanılıyorsa 7 gün saklanabilir. Ayrıca, trombosit süspansiyonunun lökositi azaltılmış, ışınlanmış ve viral inaktivasyon yapılmış olması gibi ek bilgiler de etiket üzerinde yer almalıdır.

PDW (Trombosit Dağılım Genişliği) yüksek olursa, trombositlerin boyutlarının birbirinden daha farklı olduğu ve heterojen bir dağılım gösterdiği anlamına gelir. Bu durum, çeşitli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir ve aşağıdaki durumlarla ilişkilendirilebilir: Kemik iliği hastalıkları: Aşırı trombosit üretimi veya trombositlerin hızlı dolaşıma karışması. Enfeksiyonlar ve iltihabi hastalıklar: Vücudun enfeksiyona veya iltihaplanmaya verdiği yanıt olarak trombosit üretimini artırması. Kanser: Özellikle kan hücrelerini etkileyen bazı kanser türleri. Kalp ve damar hastalıkları: Koroner arter hastalığı ve miyokardiyal enfarktüs gibi durumlar. PDW yüksekliği tek başına bir hastalık teşhisi koydurmaz; diğer kan parametreleri ve klinik bulgularla birlikte değerlendirilmelidir.

Aferez ile elde edilen trombosit süspansiyonları, uygun koşullarda 5 gün saklanabilir. Trombosit süspansiyonları, 22 ± 2 °C sıcaklıkta ve ajitatörde saklanmalıdır.

MPV 8.10 fl, kan tahlilinde ortalama trombosit hacminin 8.10 femtolitre (fL) olduğunu ifade eder. Bu değer, sağlıklı bireylerde normal kabul edilen 7.5 fL ile 11.5 fL aralığına yakındır. Ancak, kesin değerlendirme için bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.

Trombosit veren kişi, yaklaşık 1-2 saat süren bir işlem sonucunda 450 ml kan verir.

Trombositler, damar yaralanması durumunda tıkaç oluşturmak için şu adımları izler: 1. Damar spazmı: Yaralanan kan damarının büzülmesi, trombositlerden salgılanan serotonin sayesinde gerçekleşir. 2. Trombositlerin yığılması: Dolaşımda dağınık halde bulunan trombositler, bütünlüğü bozulan damar kısmına yapışarak üst üste yığılır. 3. Tıkaç oluşumu: Trombositler, damar çeperinin kollajen liflerine yapışarak tıkaç oluşturur. Bu süreç, kanamanın durdurulmasında ve pıhtı oluşumunda önemli bir rol oynar.

P2Y12 inhibitörleri, trombositlerin yüzeyinde bulunan P2Y12 reseptörlerini inhibe ederek antitrombotik etki yaratan ilaçlardır. Bu gruba dahil olan bazı ilaçlar şunlardır: Klopidogrel (Plavix, generic); Tikagrelor (Brilinta); Prasugrel (Effient); Tiklopidin (Ticlocard). Bu ilaçlar, akut koroner sendrom ve trombosit kaynaklı trombotik olayların önlenmesi gibi durumlarda sıkça kullanılır. P2Y12 inhibitörlerini kullanmadan önce bir doktora danışmak önemlidir.

Trombosit aferezi, aşağıdaki özelliklere sahip kişilere yapılır: 1. Damar yapısı uygun olan ve son 5 gün içinde aspirin veya türevi bir ilaç kullanmayan kişiler. 2. Kan bağışı yapabilecek durumda olanlar, yani kan vermeye engel oluşturacak herhangi bir hastalığı veya ilaç kullanımı olmayanlar. Trombosit aferezi yapılamayacak kişiler ise hastalık taşıyıcılık riski bulunan, kan değerleri uygun olmayan ve trombosit bağışı için gerekli diğer kriterleri karşılamayanlardır. Bu tür bağışlar, genellikle kan bağışı merkezleri veya Kızılay gibi kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirilir.