TDK

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre doğru yazım şekli "başparmak" olarak bitişik yazılmasıdır. "Baş parmak" şeklinde ayrı yazmak yanlış bir kullanımdır.

Varolan kelimesinin TDK'ye göre doğru yazılışı, var olan şeklindedir. Bu kelime, "var" ve "-olan" olmak üzere iki ayrı kelimenin birleşiminden oluşur ve ayrı yazılmalıdır.

Suistimal kelimesinin TDK'ye göre doğru yazılışı, bitişik olarak "suistimal" şeklindedir. "Su istimal" şeklinde ayrı yazılması yanlış kabul edilir.

İklimsel, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre, "iklimî" anlamına gelir ve coğrafya alanında kullanılır. Ayrıca, "climatic" ve "climatological" gibi terimlerle de eş anlamlıdır.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "5'er" ve "50'şerli" ifadelerinin doğru yazılışları şu şekildedir: 5'er: Sayılara ek getirilerek yapılan ifadeler genellikle ayrı yazılır. 50'şerli: Benzer şekilde, sayı ve bağlaç arasına boşluk koymadan "50'şerli" yazılmalıdır. Örnek cümleler: "5’er kişiyle çalıştılar". "50’şerli paketler halinde dağıtıldı".

Sosyokültürel kelimesi, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre bitişik olarak yazılmalıdır. Doğru yazım şekli: sosyokültürel Yanlış yazım şekli: sosyo kültürel

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "akılda tutmak" deyimi, "unutmamak" anlamına gelir. Örnek cümleler: "Annemin istediklerini akılda tutmaya çalış." "Toplantının tarihini akılda tutmalısın, kaçırmamak önemli." "Telefon numarasını akılda tutmak için birkaç kez tekrar ettim." "Sınavda bu formülü akılda tutmak önemli, soruları çözerken işimize yarayacak."

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "örnek almak" üç farklı anlama gelir: 1. Bir kimseye huy ve davranışlarda uymak, birini ölçü olarak benimsemek. 2. Bir şeyden ders çıkarmak. 3. İncelemek amacıyla insan, hayvan veya bitki vücudundan doku örneği almak.

Mazruf ve zarf kelimeleri Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre şu anlamlara gelir: Mazruf: Zarf içine konmuş, zarflı. İçerik, esas olan, öz, içindekiler. Zarf: Dış kap, dış görünüş, yüzey, kabuk. Örnek bir kullanımda, "Zarfa değil, mazrufa bakmalı" cümlesi, önemli olanın dış görünüş değil, içeriğin değerlendirilmesi gerektiğini ifade eder.

Türk Dil Kurumu'nun (TDK) açılımı "Türk Dil Kurumu"dur. TDK'nın görevi: Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini ortaya çıkarmak; Türk dilini yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek; Türk dili ile ilgili çalışmalar yapmak ve bu çalışmaların sonuçlarını yayınlamak. TDK, 12 Temmuz 1932 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla "Türk Dili Tetkik Cemiyeti" adıyla kurulmuş, 1934 yılında adı "Türk Dili Araştırma Kurumu", 1936 yılında ise "Türk Dil Kurumu" olarak değiştirilmiştir.

Haza kelimesi, TDK'ya göre iki farklı anlama gelir: 1. Tam anlamıyla." 2. Eksiksiz, kusursuz." Ayrıca, haza kelimesi Arapça kökenli olup, "işte bu, işte şu, işte o" anlamlarında da kullanılır.

"Şampiyon" kelimesinin TDK'ya göre doğru yazılışı, büyük harfle başlayan ve üzerinde hiçbir işaret bulunmayan şekilde, yani "şampiyon" şeklindedir.

TDK'ya göre Hindistan cevizi kelimesinin doğru yazılışı, ayrı olarak "Hindistan cevizi" şeklindedir. "Hindistancevizi" şeklinde bitişik yazımı yanlıştır.

Mehmet Bey ifadesinin TDK'ye göre doğru yazılışı, tek bir kelime olarak "Mehmetbey" şeklindedir. Örnek kullanım: "Merhaba Mehmet Bey". Saygı sözleri, unvanlar ve lakaplar büyük harfle başladığından, kişi adlarından sonra gelen "Bey" kelimesi de büyük harfle yazılır.

Örgünleştirme kelimesi, Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde tanımlanmamıştır. Ancak, "örgün" kelimesinin anlamı hakkında bilgi verilebilir. Örgün kelimesi, bir işi gerçekleştirmek amacıyla türlü ve düzenli görevler yapan organlardan oluşan anlamına gelir. Eğer "örgünleştirme" kelimesinin anlamını arıyorsanız, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre tekdüze ve sıradan kelimeleri şu anlamlara gelir: Tekdüze. Sıradan. Bu kelimeler, sadece tek bir olay veya durum için değil, monotonlaşmış olaylar için de kullanılır.

Disiplinlerarası kelimesi, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre bitişik değil, ayrı olarak yazılmalıdır. Doğru yazım şekli: disiplinler arası Yanlış yazım şekli: disiplinlerarası

"Ağma" kelimesinin TDK'ya göre doğru yazılışı, yumuşak g ile "ağma" şeklindedir. Bu kelime, Türk Dil Kurumu'na göre kullanıldığı yere göre üç farklı anlama gelir: 1. Bulunduğun konumdan daha yüksek bir yere çıkmak. 2. Akıp giden yıldız. 3. Görme engelli, âma.

Çağ kelimesi Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre ayrı yazılmalıdır. Doğru yazım şekli "çağ" şeklindedir. Örnek cümle: "İlk çağ insanları, doğa ile iç içe ve avcı-toplayıcı bir yaşam sürüyorlardı". Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar, ancak bu adlar birleşik değil, ayrı yazılmalıdır.

Türk Dil Kurumu (TDK) kurallarına göre saatlere gelen eklerin yazımı şu şekildedir: Kesme işareti kullanımı: Saat isimlerinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır. Ünlü uyumu ve sert ünsüz benzeşmesi: Ekler, saatin son rakamına göre ünlü uyumu kuralına ve sert ünsüz benzeşmesi kuralına uygun yazılır. Çift sıfırın okunuşu: Çift sıfırın okunuşu dikkate alınmaz, çift sıfırdan önceki rakamın devamı şeklinde okunur. Metin içinde rakamla yazım: Sayı metin içinde rakamla yazılmışsa gelen ekler kesme işareti ile ayrılır. Örnekler: Saat 15'e çeyrek var. Saat 9'u çeyrek geçiyor. Hastaneye saat 09.45'te gideceğim. Sinemada saat 19.10'da buluşacağız.