SoğukSavaş

Truman Doktrini, Türkiye'yi çeşitli şekillerde etkilemiştir: Güvenlik: Türkiye, Sovyet tehdidine karşı ABD'den askerî yardım almış ve silahlı kuvvetlerini modernize etmiştir. Ekonomik Yardımlar: Marshall Planı kapsamında alınan ekonomik yardımlar, tarım ve altyapı projelerinde kullanılarak Türkiye'nin modernleşmesine katkı sağlamıştır. Dış Politika: Türkiye, Batı ile sıkı ilişkiler kurma politikası izlemiş, bu da Arap devletleri ve Asya ülkeleriyle ilişkilerin bozulmasına yol açmıştır. Demokratikleşme: Truman Doktrini ve Batı'dan gelen yardımlar, Türkiye'nin demokratikleşme sürecine dolaylı olarak katkıda bulunmuştur. Genel olarak, Truman Doktrini Türkiye'yi Batı'ya bağımlı hale getirmiş ve uzun vadede bağımsızlığını tehlikeye atmıştır.

Banu Avar, "Alaycı Kuş" ifadesini, Amerikan istihbaratının Soğuk Savaş döneminde gazetecileri satın almak için gerçekleştirdiği operasyona atıfta bulunmak için kullanmıştır. Avar'ın açıklamalarına göre, "Mockingbird" olarak bilinen bu operasyonda, "alaycı kuş" gibi duyulan her sesi taklit edebilen bu kuşlar kadar çok basın mensubu, sanatçı, yazar ve çizer satın alınmıştır. Avar, bu operasyonların günümüzde de devam ettiğini ve elitlerin bu "alaycı kuşlar" aracılığıyla halkı ikna etmeye çalıştığını, ikna edemediklerini ise "sahte muhalifler"e havale ettiklerini belirtmiştir.

Truman Doktrini ve Marshall Planı arasındaki temel farklar şunlardır: Hedef Ülke ve Bölgeler: Truman Doktrini, özellikle Yunanistan ve Türkiye'ye yöneliktir ve Sovyet etkisini sınırlamayı hedefler. Marshall Planı, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'nın genel ekonomik kalkınmasını amaçlar ve 16 Avrupa ülkesini kapsar. Yardımın Niteliği: Truman Doktrini, askeri ve ekonomik yardım sağlar; yardımın büyük bir kısmı askeri malzemelere gider. Marshall Planı, Avrupa'nın ekonomik toparlanması için büyük miktarda ekonomik yardım sunar ve bu yardım, askeri olmayan ekonomik faaliyetleri destekler. Katılım: Truman Doktrini, sadece Yunanistan ve Türkiye'yi içerir. Marshall Planı, Avrupa ülkelerinin işbirliği yaparak hazırladığı kalkınma programlarına dayanır ve tüm Avrupa ülkelerini kapsar.

Güney Kore ve Kuzey Kore'nin ayrılmasının temel nedenleri şunlardır: II. Dünya Savaşı'nın sonu. Soğuk Savaş. Kore Savaşı (1950-1953). Farklı siyasi ve ekonomik sistemler. İki ülke arasındaki gerilim, Kuzey Kore'nin nükleer silah geliştirme programı nedeniyle de yüksek seviyede kalmaktadır.

Köstebek (Tinker Tailor, Soldier Spy) filmi, 1970'lerin başlarında Londra'da İngiliz Gizli İstihbarat Servisi (Sirk) içinde Sovyetler Birliği için çalışan bir "köstebek" ajan olduğu şüphesini konu alır. Filmin hikayesi özetle şu şekildedir: Ekim 1973'te, İngiliz istihbaratının başı Kontrol, ajan Jim Prideaux'u sığınmak isteyen bir Macar general ile tanışması için Budapeşte'ye gönderir. Bu uluslararası olayın ortasında, Kontrol'ün sağ kolu George Smiley emekliye ayrılmak zorundadır. Kontrol ve Smiley'nin kuşkularına rağmen, vekilleri, Sovyet istihbaratını elde edip ABD istihbaratı için CIA ile değiştirecekleri gizli operasyona hazırdır. Smiley, bir İngiliz ajanı olan Ricki Tarr tarafından öne sürülen, "Sirk"te kıdemli rolde uzun vadeli köstebek olduğu iddiasını araştırmak için emekliliğin dışına çıkarılır. Smiley, Londra'da Sovyet kültürel ataşesi olan Alexei Polyakov'un ajan olduğunu anladıktan sonra, Alleline tarafından kovulmuş olan Connie Sachs ile görüşmeye başlar. Smiley, güvenli eve şantaj yapar ve köstebek tutuklanır. Film, John Le Carré'in aynı adlı ünlü romanından uyarlanmıştır.

1945 yılı, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesi ve dünya siyasetinde yeni bir dönemin başlaması açısından kritik bir öneme sahiptir. 1945 yılının önemli olayları arasında şunlar yer alır: Birleşmiş Milletler'in kurulması. Potsdam Konferansı. Almanya'nın teslim olması. Japonya'nın teslim olması. Ayrıca, 1945 yılında ENIAC (Electronic Numerical Integrator and Computer) adlı ilk elektronik genel amaçlı bilgisayar tamamlanmış ve George Orwell'ın alegorik romanı "Hayvan Çiftliği" yayımlanmıştır.

Varşova Paktı'nın amacı, sosyalist ülkeleri, karşılıklı bağlarını bir pakt içinde güçlendirmeye yönelten başlıca neden; sosyalist ülkelere ve sosyalizmin yayılmasına karşı 1949'da kurulan NATO'nun, askeri etkinliklerini artırması ve silahlanmaya hız vermesiydi. Varşova Paktı'nın diğer amaçları: Üyeler, ortak çıkarlarını ilgilendiren tüm sorunlarda birbirlerine danışacaklardır. Avrupa'da silahlı bir saldırı durumunda üyeler, tek tek ya da ortak bir biçimde kendilerini savunacaklardır. Birleşik Komutanlık ve Siyasal Danışma Komitesi kurulacaktır. Üyeler, bu anlaşmanın amaçlarıyla herhangi bir uluslararası bağlantıya girmeyecekler ve girişimlerde bulunmayacaklardır. Taraflar, birbirleriyle ekonomik ve kültürel ilişkilerini daha ileri boyutlara taşıyacak bir dostluk ruhu içinde davranacaklardır.

The Manchurian Candidate (Mançuryalı Aday), Richard Condon'un 1959 yılında yayımlanan, politik bir gerilim romanıdır. Roman, önemli bir siyasi ailenin oğlunun, komünist bir komplo için istemeden suikastçı haline getirilmesini anlatır. The Manchurian Candidate romanı, iki kez sinemaya uyarlanmıştır. John Frankenheimer'in yönettiği 1962 yapımı filmde Frank Sinatra ve Laurence Harvey rol alırken, 2004 yapımı uyarlamada Denzel Washington ve Meryl Streep gibi isimler yer almıştır.

Varşova Paktına üye olan ülkeler şunlardır: Arnavutluk (1955-1968); Bulgaristan; Çekoslovakya; Doğu Almanya; Macaristan; Polonya; Romanya; Sovyetler Birliği. Ayrıca, Kuzey Kore ve Moğolistan gözlemci olarak yer almıştır.

Soğuk Savaş'ın en tehlikeli olayı olarak Küba Füze Krizi kabul edilir. 1962 yılında, SSCB'nin Küba'ya nükleer füze yerleştirmesi, ABD'yi büyük bir tehdit altına soktu ve iki süper güç arasında yaşanan bu kriz, nükleer savaşın eşiğine gelinmesine neden oldu.

"Denizde İsyan" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli filmleri ifade edebilir. İşte bazıları: 1954 yapımı "The Caine Mutiny", II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan Donanması'nın Pasifik Harekâtı'nda görevli mayın tarama gemisi Caine'de, dengesiz davranışlar sergileyen Kaptan Queeg'in komutasından alınması ve bunun sonucunda yaşanan isyanı anlatır. 1962 yapımı "Mutiny on the Bounty", İngiliz kraliyet gemisi Bounty'de gerçekleşen tarihi isyanı konu alır. 1995 yapımı "Crimson Tide", Soğuk Savaş sonrası dönemde, Rus asiler ile Amerikalı denizciler arasında çıkan nükleer füze krizini ve bir Amerikan denizaltısındaki emir komuta zincirinde yaşanan sorunları işler.

Soğuk Savaş'ın başlamasının bazı nedenleri: İkinci Dünya Savaşı sonrası ideolojik ve ekonomik farklılıklar. Stalin'in Hitler ile yaptığı saldırmazlık anlaşması. SSCB'nin Doğu Avrupa'da etkisini artırması. Truman Doktrini ve Marshall Planı. Nükleer silahlanma yarışı.

Berlin'in hikayesi gerçek olup, aynı zamanda kurgusal ögeler de içermektedir. Berlin, 13. yüzyılda kurulmuş tarihi bir şehirdir.

Indiana Jones ve Kader Kadranı, emekliliğe hazırlanan ünlü arkeolog Indiana Jones'un yeni bir maceraya atılmasını konu eder. Artık akademik kariyerinin sonuna gelmiş ve sahalardan çekilmiş olan Jones, yalnız, uzakta olan eşinden boşanma aşamasında olan ve zamanında savaşta kaybettiği çocuğunun acısını atlatamamış bezgin bir adamdır. Film, genel olarak nostalji yüklü ve duygusal bir son hazırlamaya çalışan bir yapım olarak değerlendirilmektedir.

Jack Strong filmi, Polonyalı Albay Ryszard Kuklinski'nin gerçek hikayesini anlatıyor. Soğuk Savaş döneminde, Amerika'nın Sovyetler'e karşı yapmayı planladığı nükleer saldırının Polonya'yı nasıl etkileyeceğini öğrenen Kuklinski, CIA'e bilgi sızdırmaya başlar.

1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasının başlıca nedenleri şunlardır: Gorbaçov'un politikaları: Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'un açıklık ve yeniden yapılanma (Glasnost ve Perestroyka) politikaları, Komünist Parti'nin ekonomi ve yerel yönetim üzerindeki etkisini azalttı. Protestolar ve başvurular: Doğu Almanya'da insanlar özgürlük için sokaklara çıktı ve birçok kişi Batı Almanya'ya geçebilmek için Prag, Varşova ve Budapeşte'deki Alman büyükelçiliklerine başvurdu. Basın toplantısı: 9 Kasım 1989'da Doğu Almanya hükûmeti, seyahat düzenlemesinin değiştirildiğini açıkladı. Duvarın yıkılması, Doğu Avrupa'da komünizmin çöküşünü ve Soğuk Savaş'ın bitişini simgeledi.

Sputnik filmi, Soğuk Savaş’ın zirvesinde bir Sovyet uzay aracında meydana gelen gizemli bir olaydan sağ kurtulan bir kozmonotun hikayesini anlatıyor. Hayattan kalan tek kişi, psikolojik durumu test edilmek üzere bir psikoloğa emanet edilir. Film, bilim kurgu ve gerilim türlerini bir araya getiriyor.

Doğu Bloğu ülkeleri arasında şunlar yer alıyordu: Arnavutluk; Bulgaristan; Çekoslovakya; Doğu Almanya; Macaristan; Polonya; Romanya; Yugoslavya. Ayrıca, Sovyetler Birliği de Doğu Bloğu'nun lideriydi. Doğu Bloğu, 1945'ten 1990'a kadar Sovyetler Birliği ile askeri, politik, ekonomik ve kültürel olarak müttefik olan Doğu Avrupa ülkelerini kapsıyordu.

Hiroşima, tarihin ilk atom bombası saldırısının yapıldığı yer olması nedeniyle önemlidir. 6 Ağustos 1945'te Amerika Birleşik Devletleri tarafından atılan atom bombası, Hiroşima'nın %70'ini yok etmiş ve 1945 yılı sonuna kadar 140 bin kişinin ölümüne yol açmıştır. Bu olay, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesine katkıda bulunmuş ve "Soğuk Savaş" döneminin başlamasına neden olmuştur.

Almanya, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından siyasi ve ideolojik farklılıklar nedeniyle iki parçaya ayrıldı. Doğu Almanya: Sosyalist bir devlet olarak Sovyetler Birliği’nin etkisi altında kaldı. Batı Almanya: Demokratik bir devlet olarak NATO ve ABD ile müttefik oldu. Bu bölünme, 1949 yılında kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti (Batı Almanya) ve Alman Demokratik Cumhuriyeti (Doğu Almanya) ile resmiyet kazandı. Berlin Duvarı, 1961 yılında Doğu Almanya hükümeti tarafından inşa edilerek, Doğu Almanya'dan Batı Almanya'ya kaçışları önlemek amacıyla bu bölünmeyi daha da belirgin hale getirdi. Almanya'nın ikiye bölünmesi, 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla sona erdi ve 1990'da Doğu ve Batı Almanya birleşerek bugünkü Federal Almanya Cumhuriyeti'ni oluşturdu.