Şizofreni

Ambivalans, birbiriyle bağdaşmayan duygu, düşünce, istek ve amaçların kişide aynı anda toplanmasıdır. Ambivalans türleri: İstem alanındaki ambivalans: Kişi aynı anda hem bir şeyi isteyip hem de istememe durumu. Duygusal alandaki ambivalans: Birini hem sevip hem de ondan nefret etme durumu. Düşünsel alandaki ambivalans: Bir görüşü hem savunma hem de karşı durma durumu. Ambivalans, şizofreninin birincil belirtisi olarak kabul edilir. Ambivalans yaşayan bir kişi, ani duygu değişimleri, özgüven kaybı ve karmaşık duygular arasında kalma gibi zorluklar yaşayabilir. Ambivalans belirtileri gözlemlendiğinde bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Şinoforoloji terimi, belgelerde veya kaynaklarda bulunmayan bir terimdir. Ancak, şizofreni ve şizoaffektif bozukluk gibi benzer psikiyatrik rahatsızlıklar hakkında bilgi mevcuttur. Şizofreni, uzun süreli devam eden kronik bir ruh sağlığı sorunudur ve sanrılar, halüsinasyonlar, düzensiz konuşma ve düşünme güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu rahatsızlıkların teşhisi ve tedavisi için bir psikiyatriste başvurulması önerilir.

Alojisi olan hasta, psikolojide ve nörolojide kullanılan bir terim olan "alogia"ya sahip olan kişidir. Alogia, bir kişinin konuşmasının veya dilinin beyin hasarı veya bozukluğu nedeniyle bozulduğu bir durumu ifade eder. Alojinin nedenleri arasında beyin hasarı, demans, Alzheimer veya Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar bulunabilir. Tedavi, altta yatan nedene bağlıdır ve konuşma terapisi, dil terapisi ve bilişsel rehabilitasyonu içerebilir.

Şizofrene "bin parça akıl" denmesinin nedeni, bu hastalığın düşünce, duygu ve algılarda ciddi bozulmalara yol açması ve kişinin gerçeklik ile hayal dünyasını karıştırmasıdır. Şizofreni, genetik, çevresel etkiler ve beyindeki kimyasal dengesizlikler gibi birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar ve bireyin bilişsel kapasitesini derinden etkiler.

Atipik psikoz, kronik bir durum olarak kabul edilmez, ancak şizofreni gibi bazı akıl hastalıklarıyla benzer belirtiler gösterebilir. Atipik psikoz, birden fazla psikoz türünden gelen belirtileri içeren ancak herhangi bir özgül psikotik bozukluğun tanı ölçütlerini karşılamayan bir durumu tanımlar. Şizofreni ise genellikle ömür boyu tedavi gerektiren, uzun süreli ve daha belirgin semptomlarla kendini gösteren kronik bir ruh sağlığı sorunudur.

Şizoid ve şizoaffektif bozukluklar farklı kavramlardır. Şizoid kişilik bozukluğu, sosyal ilişkilerden kopukluk, duygusal soğukluk ve sınırlı duygusal ifade ile karakterizedir. Şizoaffektif bozukluk ise hem şizofreni hem de duygudurum bozukluğu (depresyon veya mani) belirtilerini içeren bir ruh sağlığı bozukluğudur.

Varsanı (halüsinasyon), şizofreni ve diğer psikotik bozuklukların bir belirtisi olarak ortaya çıkar.

Şizofreni konusunu ele alan bazı kitaplar şunlardır: 1. "Şizofreni" - Marc Louis Bourgeois. 2. "Bir Şizofreni Anlamak" - Silvano Arieti. 3. "Şizofren" - John Katzenbach.

Paranoya ve şizofreni aynı şeyler değildir, ancak aralarında bazı benzerlikler vardır. Paranoya, kişinin diğer insanlara karşı nedensiz yere duyduğu şüpheci ve güvensiz yaklaşımı ifade eder. Şizofreni ise, kişinin gerçek ile gerçek dışını ayıramadığı, sağlıklı düşünce akışını bozan, duygu kontrolü ve normal davranışa engel olan ciddi bir psikiyatrik hastalıktır. Her iki durum da genetik, beyin kimyasındaki dengesizlikler ve çevresel faktörler gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Kesin tanı ve tedavi için bir uzmana danışmak önemlidir.

Akıl yarılma hastalığı, genellikle şizofreni olarak adlandırılır. Şizofreni, bireyin düşünme, hissetme ve davranışlarında bozulmalara yol açan karmaşık bir psikiyatrik hastalıktır. Şizofreninin bazı belirtileri: Halüsinasyonlar (örneğin, sesler duymak). Sanrılar (örneğin, paranoya). Düşünce bozukluğu. Duygusal küntlük. Gerçeklik duygusunun bozulması. Şizofreni, tek bir hastalık türü olarak görülmemekte; bir bozukluklar kümesi olarak kabul edilmektedir. Akıl yarılması ifadesi ayrıca, toplumun akıl sağlığının bozulması durumunu da tanımlamak için kullanılabilir.

Şizofreni konnektom ifadesi, şizofreni hastalığının nörofizyolojik değişimleriyle ilgili bir terim olabilir. Şizofreni, beyin bölgelerini birbirine bağlayan nöral ağlarda bozulmalar ve bazı beyin bölgelerinin hacimlerinde değişiklikler ile karakterizedir.

Şizofreni türleri, belirtilerin özelliklerine ve seyrine göre farklı alt türlere ayrılır. İşte en yaygın şizofreni türleri: 1. Paranoid Şizofreni: Sanrılar ve işitsel halüsinasyonlar öne çıkar. 2. Hebefrenik (Dezorganize) Şizofreni: Konuşma, dağınık ve anlamsız olabilir. 3. Katatonik Şizofreni: Hareket bozuklukları belirgin olan bu türde kişi, uzun süre hareketsiz veya durgun olabilir. 4. Basit Şizofreni: Halüsinasyon ve sanrılar gibi belirgin pozitif belirtiler görülmez. 5. Rezidüel (Artık) Şizofreni: Daha önce şizofreni belirtileri göstermiş ancak artık ağır belirtileri ortadan kalkmış bireylerde görülür. 6. Ayrışmamış Şizofreni: Belirtiler, net bir alt türle eşleşmediğinde kullanılır.

Şizofreni hastası olan bireyler, şizofreni temasını işleyen bazı filmleri izleyebilirler. İşte bu konuda önerilen birkaç film: 1. "A Beautiful Mind" (Akıl Oyunları): Matematikçi John Nash'in hayatını anlatan bu film, şizofreni teşhisini ve bu durumun üstesinden gelme çabalarını konu alır. 2. "Fight Club": David Fincher'ın yönettiği bu film, şizofrenik eğilimlere sahip bir karakteri işler ve modern yaşamın getirdiği zihinsel baskıları ele alır. 3. "Black Swan": Natalie Portman'ın başrolde olduğu bu film, bir balerin ve onun şizofrenik eğilimlerini anlatır. 4. "Repulsion": Roman Polanski'nin yönettiği bu film, katatonik şizofreni tanısı konan bir karakteri ve onun çevresindeki insanlarla olan ilişkilerini işler. 5. "Donnie Darko": Zaman yolculuğu ve kişilik bölünmesi temalarını işleyen bu film, şizofreni ve uyurgezerlik eğilimleri olan bir gencin hikayesini anlatır. Bu filmler, şizofreni hakkında farkındalık kazanmak ve bu zorlu zihinsel durumu anlamak için izlenebilir. Ancak, profesyonel yardım gerektiren bir sağlık durumu olduğu için, filmlerin gerçek hayatı tam olarak yansıtamayacağı unutulmamalıdır.

Şizofreni hastalarının kendi kendine konuşmasının birkaç nedeni olabilir: 1. Halüsinasyonlar: Şizofreni hastaları, gerçekte var olmayan sesleri duyabilir veya görüntüleri görebilirler, bu da kendi kendilerine konuşuyormuş gibi görünmelerine yol açabilir. 2. Düşünce Bozuklukları: Hastalığın bir belirtisi olarak, düşüncelerindeki karmaşa ve düzensizlik nedeniyle kendi kendilerine konuşma eğilimi gösterebilirler. 3. İçsel Diyalog: Bazı durumlarda, kendi içlerindeki birisiyle konuşuyormuş gibi hissetmeleri de mümkündür, bu da onların kendi kendilerine konuşmalarına neden olabilir. Bu tür davranışlar, şizofreni tedavisinin bir parçası olarak psikoterapi ve ilaç tedavisi ile yönetilebilir.

Evet, Üsküdar Üniversitesi şizofreni tedavisi yapmaktadır. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi'nde şizofreni ve diğer psikiyatrik hastalıkların tedavisi için Erişkin Psikiyatri Polikliniği bulunmaktadır.