ÖrnekCümleler

İç içe geçmiş ifadesi, ayrı yazılmalıdır. Örnek cümleler: "Her şey iç içe geçmiş." "Sanki bütün düşüncelerin iç içe geçmiş." İç içe birleşik cümle örnekleri: "Herkes işine odaklanmıştı, ancak bir kişi hala cep telefonuyla uğraşıyordu, bu da toplantının verimsiz geçmesine neden oluyordu.". "Kadın, sabah erken kalktı ve kahvesini hazırlarken, dışarıda yağmurun hızla yağmaya başladığını fark etti, bu da onun işine gitmeye olan hevesini kırdı çünkü yağmur altında uzun süre yürümek zorunda kalacağını düşündü.". "Bana yarın 'saat ikide görüşürüz' demişti.".

Ağzı kulaklarına varmak deyimi, bir olay veya alınan haber sonrasında çok sevinmek anlamında kullanılır. Deyimin kullanıldığı bazı cümle örnekleri şunlardır: "Yarın annesinin Ankara'dan geleceğini duyunca ağzı kulaklarına vardı." "Yeşim İngilizce sınavından 100 puan alınca ağzı kulaklarına vardı." "Çok kısa bir zaman sonra okulu bitireceğini duyunca ağzı kulaklarına vardı." "Sevdiği adamdan evlilik teklifi alınca ağzı kulaklarına vardı." "Tuttuğu takım maçı kazanınca ağzı kulaklarına vardı." "Okulu yüksek notla bitirince ağzı kulaklarına vardı." "Yarın ağabeyinin İngiltere'den döneceğini öğrenince ağzı kulaklarına vardı." "Çok yakın bir zamanda buradan taşındığımızı öğrenince ağzı kulaklarına varacak." Ayrıca, mutsuz olduğu bir zamanda gelen bir habere çok sevinmek anlamında da kullanılabilir.

Any kelimesi, genellikle "hiç" veya "herhangi" anlamında kullanılır ve olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde yer alır. Örnek cümleler: Olumsuz cümleler: There aren’t any roses in your backyard. There isn’t any salt in this soup. Soru cümleleri: Have you got any friends in your Instagram? (Instagram’da hiç arkadaşın var mı?). Is there any sugar in the tea? (Çayın içinde hiç şeker var mı?). Teklif veya rica içeren cümleler (nadir kullanım): You can do any operation you want in this programming language. You can take any bus; they all go to the city center.

Tabi kelimesi genellikle "bağlı" veya "ilişkili" anlamlarında kullanılır. Örnek cümleler: "Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu". "İnsanlar son dönemde tabii olan ürünlere karşı ayrı bir algı içindeler". "Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor". "Bir milletin kendi öz varlığını müdafaa etmesinden pek tabii ne olabilir ki?". Not: "Tabi" olarak yazılan cümleler yanlış olarak kabul edilir.

De ve ki bağlaçlarının doğru yazımı için bazı örnekler: De Bağlacı: Ali de bizimle sinemaya gelsin. Biraz da çevreyi gezelim. Sınav da sınav, diye tutturdu. Ki Bağlacı: Bahçedeki çiçekleri sulamayı unuttum. Duydum ki yarın gidiyormuşsun. Sanıyorum ki o da bizimle gelecek. Bağlaç olan de ve ki, cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulmuyorsa ayrı yazılır. Kalıplaşmış bağlaçlar hariç: Belki, çünkü, halbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. Birleşik fiillerde mi soru eki: Vaz mı geçtin?. Şüphe ve pekiştirme: Ders bitti, zil çaldı mı ki?.

Bağlaç olan "ki" ayrı yazılır. Örnek cümleler: "Bilmem ki, demek ki, kaldı ki". "Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlensin" (Atatürk). "Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer". Kalıplaşmış bazı örneklerde "ki" bağlacı bitişik yazılır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. "Sınavı kazanacağını biliyordum çünkü çok çalıştı". "Beni terk etti halbuki onunla ne hayallerim vardı".

Adeta kelimesi, genellikle benzetme ve karşılaştırma cümlelerinde kullanılır. Örnek cümleler: Dostundan gelen itirafları duyunca adeta şok oldu. Sınıftaki erkek arkadaşının saçları o kadar uzun ki adeta kız gibi. Adımları gitgide hızlandı ve köye adeta koşarak geldi. Her yerden gelen yükselen gürültü adeta kulakları sağır etti. Yaptığı çalışmaların sonucundaki başarı onu adeta bir dev haline getirdi.

İlgi zamirlerine bazı örnekler ve kullanımları: Kim: "Anahtarlarını kaybeden çocuk kim?". Kimin: "Köpeği kaçan kız kimin?". Hangi: "Kırmızı olan araba hangisi?". O: "Burada geçerli olan kural o.". Onunki: "Onunki hakkında hiçbir bilgim yok.". Benimki: "Benimki hala ilk günkü gibi duruyor.". Bizimkiler: "Bizimkiler yarın tatile gidiyorlar.". Onunkini: "Onunkini çok beğenmişler.". Senin baban: "Senin baban benimkinden daha uzun boylu.". Kalemtıraşım: "Kalemtıraşım kırıldı, seninkini ödünç alabilir miyim?".

That kelimesi, İngilizce'de hem canlı hem de cansız varlıkları belirtmek için kullanılır. İşte bazı kullanım örnekleri: Relative clause cümlelerinde: "The girl that I saw at the party was a spy" (Partide gördüğüm kız casustu). Belgisiz zamir içeren cümlelerde: "Mindy spoiled all the apples that were in the basket" (Mindy sepette bulunan tüm elmaları mahvetti). Üstünlük belirten sıfat içeren cümlelerde: "This is the best birthday that I've ever had" (Bu, bugüne kadarki en iyi doğum günüm). Sıra sayıları içeren cümlelerde: "The second episode that we made about the sea was a failure" (Denizle ilgili yaptığımız ikinci bölüm başarısız oldu). Soru cümlelerinde: "Is that your house?" (Şu senin evin mi?). Ayrıca, "that" kelimesi, "this" ve "these" gibi işaret zamirleri olarak da kullanılabilir ve genellikle cümlenin başında yer alır.

"From" kelimesinin bazı kullanım örnekleri: Zaman bağlamında: "From Monday to Friday" (Pazartesiden Cuma'ya kadar). Kaynak belirtme: "This book is from the library" (Bu kitap kütüphaneden). Sebep veya neden belirtme: "He is suffering from a cold" (Soğuktan muzdarip). Konum ve yer edatı olarak: "I came from the post office" (Postaneden geldim). Örnek cümleler: The snow storm is coming from the south (Kar fırtınası güneyden geliyor). Chocolate is made from cocoa beans (Çikolata kakao çekirdeklerinden yapılır). Emma never spoke to him from that day on (Emma o günden sonra onunla hiç konuşmadı). The hotel is about 15 kilometres from the coast (Otel, kıyıdan yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta). Have you received a Christmas card from Faye yet (Faye'den henüz bir Noel kartı aldın mı).

Lead kelimesi İngilizce'de farklı anlamlara gelebilir: Müşteri adayı. Fiil. İsim. Ayrıca, "lead" kelimesinin geçmiş zaman hali "led", üçüncü hali de "led" olarak kullanılır.

Zamirlerin nasıl bulunacağına dair bazı ipuçları ve örnek cümleler: Cümleyi okuyun ve bir ismin veya nesnenin yerine kullanılmış gibi duran kelimeyi fark edin. Bu kelimenin yerine hangi ismi getirirseniz cümlenin anlamının değişmediğini kontrol edin. Cümledeki diğer kelimelerle ilişkisini sorgulayın. Bazı zamir örnekleri ve cümleler: Şahıs zamirleri: "Ben yarın sinemaya gideceğim". İşaret zamirleri: "Bu benim kalemim". Soru zamirleri: "Kim geldi?". Belgisiz zamirler: "Bazıları toplantıya katılmadı". Dönüşlü zamirler: "Ali kendi kendine konuşuyordu".

Durum fiillerine örnek cümleler: "Muhammed Furkan dün akşam çok geç uyumuştu." "Evine kadar arkadaşının yardımıyla yürüdü." "Çocuğunu o durumda görünce hüngür hüngür ağladı." "Araç, bir süre yavaş seyrettikten sonra durdu." "Dünden beri ilk kez güldü." "Bütün gece çalıştığı için sabah geç uyandı." "Araba sağa çekip durdu." "Kuzenim ağlıyor." "Millet uzaya gidiyor." "Saçların epey uzamış." Durum fiilleri, öznenin süreklilik gösteren bir durumunu anlatır ve genellikle nesne almazlar.

Birkaç kelimesi, belgisiz sıfat olarak kullanılan ve her zaman birleşik yazılan bir kelimedir. Örnek cümleler: Birkaç kişi daha katılacak. Birkaç gün içinde size dönüş yapacağım. Birkaç yıl önce burada yaşıyordum. Birkaç saat sonra gelecekler. Marketten birkaç çeşit meyve alarak sağlıklı atıştırmalıklar hazırladım. Kitaplığımda birkaç tane okunmamış kitap var, bu hafta onları bitirmeyi planlıyorum. Birkaç önemli not aldım, göz atmanı isterim. Birkaç öğrenci projeyi erken teslim etti. Birkaç kez aynı hatayı yaptı. Birkaç saniye sonra sistem yeniden başlatıldı.

Çevrimiçi kelimesi ile ilgili cümlelerden bazıları şunlardır: "Saatlerdir çevrimiçi olmasına rağmen bana mesaj atmadı." "Arkadaşım WhatsApp'ta çevrimiçi olarak görünüyor." "Akşam birlikte çevrimiçi oyunlar oynadık." "Neden uzun zamandır çevrimiçi değilsin?" "Nazlı, Ahmet çevrimiçi olduğunda bana haber verir misin?" "Bir hosting firmasından çevrimiçi depolama alanı satın aldım." "Modemim bozuk olduğu için üç gündür hiç çevrimiçi olamadım." "Çevrimiçi olarak göründüğü halde mesajıma cevap vermedi." Ayrıca, "Çevrimiçi ile ilgili cümleler" için webindeks.blogspot.com adresindeki "Çevrimiçi ile İlgili Cümleler, Çevrim İçi Cümle İçinde Kullanımı, Kısa Örnek Cümle Kurmak" başlıklı yazı incelenebilir.

"Raflamak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek olarak şu cümle verilebilir: "Tüm raflar ve dolaplar, düzenlemeleri en titiz aşçıya bile hoş bir ortam sağlamak için gizlice dolduruldu". Ayrıca, "raflama" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek olarak şu cümle verilebilir: "Kahve ocağını müşterilerinden ayıran, üst kısmı raflardan müteşekkil tahta bölmede sıra ile dizilmiş nargileler ve dikine konmuş sarı bakır tepsiler parlıyordu".

Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman) ile 6 örnek cümle: 1. I am sitting down because I am tired 2. My friend is studying really hard for her exams this week 3. I am reading a really interesting book now 4. The weather is getting warmer 5. He is learning a new language these days 6. We are planning a trip this week

"Likewise" kelimesi, "aynı şekilde", "benzer biçimde" anlamlarına gelir. İşte bazı örnek cümleler: I waved my hand, and my friend did likewise. In Australia, you can't smoke until you turn 18. Likewise, you can't drink (alcohol) until you turn 18 either. A: "Pleased to meet you." B: "Likewise". We put up a fence, and other neighbors did likewise. The CEO was in favor of hiring her, and the members of the board thought likewise.

A few (birkaç) ifadesiyle kurulmuş bazı örnek cümleler: I have a few friends in New York (New York’ta birkaç arkadaşım var). We have a few apples left in the fridge (Buzdolabında birkaç elmamız kalmış). There are a few sheep on the farm (Çiftlikte birkaç koyun var). There are a few ways to find these people (Bu insanları bulmanın birkaç yolu var). There are a few companies that fly there (Oraya uçan birkaç şirket var). We have got a few friends between us (Aramızda birkaç arkadaş var). Do you have a few friends in your neighbourhood? (Mahallede birkaç arkadaşın var mı?). Not: "A few" sadece sayılabilen çoğul isimlerle, olumlu ve soru cümlelerinde kullanılır; olumsuz cümlelerde kullanılmaz.

Şimdiki zamanın hikayesi, geçmişte belirli bir dönemde devam eden işleri anlatmak için kullanılır. Örnek cümleler: Aradığında ödevimi yapıyordum. Yanlış yönden geliyordun. Uçak kalkmadan önce pilot konuşuyordu. Ankara’ya doğru geliyorduk. Madrid’e gidiyordunuz. Türkiye’ye tatile gidiyorlardı. Kullanım alanları: Geçmişte kesişen olaylardan bahsetmek. Geçmişte belirli bir zaman diliminde gerçekleşen olay veya durumları anlatmak. Gerçekleşmesi çok yakın olup gerçekleşmeyen olayları anlatmak. Şimdiki zamanın hikayesinin eki “-(I)yordu” şeklindedir. Olumsuz cümlelerde, geçmişte yapılmayan ama şu an yapılan ya da yapılmaya başlanan iş ve alışkanlıklar ifade edilir. Olumsuz örnek cümleler: Ben tavuk yemeyi sevmiyordum. Ben daha önce araba kullanmıyordum. Ben eskiden Türkçe konuşmuyordum.