NazımHikmet

Nazım Hikmet, Vera Tulyakova'dan önce Galina Grigoryevna ile birlikteydi. Ayrıca, Nazım Hikmet'in hayatında Piraye Altınoğlu ve Münevver Berk de önemli yer tutan diğer kadınlardır.

Nazım Hikmet'in "Akın Var Güneşe Akın" şiirinde kullanılan bazı edebi sanatlar şunlardır: Anafora. Kişileştirme. Benzetme. Ayrıca, şiirde epik bir dil ve devrimci bir söylem de bulunmaktadır.

"Mavi Gözlü Dev" filmi, şair Nazım Hikmet'in 1941 yılından sonra Bursa Hapishanesi'nde geçirdiği dönemi anlatır. Filmde ele alınan bazı konular: 2. Dünya Savaşı ve Anadolu'ya etkileri. Şairin hapishanedeki dostlukları. Dava süreci. Özel hayatı, özellikle Piraye ile ilişkisi. Film, Nazım Hikmet'i erdemleri ve zaaflarıyla, iyi ve kötü, güçlü ve zayıf yanlarıyla yansıtmayı amaçlar.

Nâzım Hikmet'in "Jokond ile Si-Ya-U" şiiri, Leonardo da Vinci'nin ünlü tablosu Mona Lisa (Jokond) ile Çinli Si-Ya-U arasında gelişen fantastik bir aşkı anlatır. Şiirde, Si-Ya-U'nun Fransa'dan sınır dışı edilmesi üzerine Jokond'un onun peşinden Çin'e gitmesi ve Si-Ya-U'nun gözleri önünde öldürülmesi konu edilir. Şiir, sanatta tek başına güzellik kavramının anlamsızlığını vurgularken aynı zamanda insanlık dışı savaşları, menfaatleri ve politikaları protesto eder.

Nazım Hikmet'in en güzel antolojisi olarak değerlendirilebilecek bir eser bulunamadı. Ancak, Nazım Hikmet'in şiirlerinin toplandığı bazı antolojiler şunlardır: Bütün Şiirleri. Büyük İnsanlık – Kendi Sesinden Şiirler. Ayrıca, Nazım Hikmet'in mektuplarını ve diğer yazılarını içeren eserler de antoloji olarak değerlendirilebilir: Piraye'ye Mektuplar. Nâzım / Can Dündar.

Nazım Hikmet'in en iyi kitabının hangisi olduğu konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, en bilinen ve önemli eserlerinden bazıları şunlardır: "Memleketimden İnsan Manzaraları"; "Kuvâyi Milliye Destanı"; "Şeyh Bedreddin Destanı"; "Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim". Ayrıca, tüm şiirlerinin toplandığı "Bütün Şiirleri" de önemli bir eser olarak kabul edilir.

Nazım Hikmet'in "Kerem Gibi" şiirinde birçok edebi sanat bulunmaktadır: Benzetme (Teşbih). Telmih. Nida. Ayrıca şiirde aliterasyon ve asonans gibi ses benzerliğine dayalı sanatlar da mevcuttur. Şiir, serbest nazım tekniğiyle yazılmış olup, ahenk kelime ve ses tekrarlarıyla sağlanmıştır.

"Çekilmez Bir Adam" şiiri, Nazım Hikmet'in içsel çatışmalarını, duygusal karmaşalarını ve kendi iç dünyasıyla olan mücadelesini dile getirmek amacıyla yazılmıştır. Şiirde, konuşmacının uykusuz, aksi ve lanet bir karaktere bürünmesi, kıskançlık ve kendine karşı nefret ile merhamet duyguları arasında kalması anlatılmaktadır. Şiirin tam yazılma nedeni hakkında ise bilgi bulunmamaktadır.

Nazım Hikmet'in "Ceviz Ağacı" şiirinde anlatmak istedikleri: Memleket hasreti. Bireysel ve toplumsal yalnızlık. Tutkulu aşk. Şiirin, Nazım Hikmet'in sevgilisi Piraye ile buluşmak isterken polislerden kaçmak için bir ceviz ağacına tırmanması efsanesine dayandığı düşünülse de, aslında Nazım Hikmet bu şiiri 1957 yılında Bulgaristan'da yazmıştır.

Nazım Hikmet'e vatandaşlıktan çıkma cezasını Bakanlar Kurulu vermiştir. 25 Temmuz 1951 tarihinde alınan bu karar, Pasaport Yasası’nın 33. maddesine dayanmaktadır. Kararın altında dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakanı Adnan Menderes ve diğer bakanların imzaları bulunmaktadır.

Nazım Hikmet'in Ankara şiiri, Kuvayı Milliye'ye katılmak için Ankara'ya yaptığı yolculuğu ve bu süreçte Ankara'nın ve Türk milletinin durumunu anlatır. Şiirde, Ankara'nın bozkırda bir tepe eteğinden fışkıran bir şehir olduğu ve bu şehirde Büyük Millet Meclisi, istasyon ve camilerin bulunduğu betimlenir. Nazım Hikmet, Ankara'da Mustafa Kemal Paşa ile tanışmasını da anlatır; Paşa'nın genç şairlere gayeli şiirler yazmalarını tavsiye ettiğini aktarır. Şiir, İstanbul'daki gençleri milli mücadeleye davet eden ve büyük yankı uyandıran "Siz de mi Satıldınız?" başlıklı şiirdir. Şiirin bilinen dizeleri şu şekildedir: > Gel ey imanlı gençlik, Gel ey beklenen gençlik. O satılmış Vezir’e, o satılmış Hünkâr’a O satılmış kullara siz de mi katıldınız? Siz de mi satıldınız, siz de mi satıldınız?

Nazım Hikmet, yazılarında çeşitli imzalar kullanmıştır. En bilinen imzaları arasında Nâzım Hikmet Ran ve Orhan Selim bulunmaktadır. Nazım Hikmet, yasaklı olduğu dönemlerde Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Mazhar Lütfi gibi isimleri de kullanmıştır.

"Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında" dizeleri, Cem Karaca'nın "Ceviz Ağacı" şarkısında geçmektedir. Şarkının ilgili kısmı şu şekildedir: > Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında. "Ceviz Ağacı", Nazım Hikmet Ran'ın bir şiiridir ve Cem Karaca tarafından bestelenip şarkıya dönüştürülmüştür.

Nazım Hikmet'in en uzun hapis cezası, 1938 yılında aldığı 28 yıl 4 ay hapis cezasıdır.

Kemal Tahir'in en çok eleştirdiği yazar hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Kemal Tahir'in eleştiri oklarına yakalanan bazı yazarlar şunlardır: Fakir Baykurt: Kemal Tahir, Baykurt'u insan dramını anlayamama noktasında, Iraz Ana karakteri üzerinden eleştirmiştir. Orhan Kemal: Kemal Tahir, Orhan Kemal'in Balzac ve Dostoyevski'ye olan düşkünlüğünü kompleks ürünü olarak görmüş ve Türk romancısının Batı romanı karşısında nasıl durması gerektiğini sorgulamıştır. Nazım Hikmet: Kemal Tahir, Nazım Hikmet'in bazı eserlerini kendileri olarak değil, yöneldikleri meseleler olarak değerlendirmiştir. Ayrıca, Kemal Tahir'in genel olarak toplumcu gerçekçi yazarların dünya görüşleri doğrultusunda halkın ve emekçinin sorunlarının konu edilmesini savunduğu, ancak bu görüşü benimseyenlerden de eleştiri aldığı belirtilmiştir.

"O Şimdi Ne Yapıyor" şiiri, Nazım Hikmet Ran'a aittir. Ayrıca, bu isimde bir şiir de Alper Tunga Karakoç tarafından yazılmıştır.

Nazım Hikmet'in şiirlerinde işlediği bazı konular: Aşk: Aşk, şiirlerinin büyük bir kısmını kaplar. Ölüm: Ölüm, ilk şiirlerinden son şiirlerine kadar ilgilendiği bir temadır. Direniş ve isyan: İstanbul'un işgali karşısında isyan, hüzün ve acılarını işlemiştir. Toplumsal duyarlıklar: Toplumsal sorunları ve duyarlılıkları işlemiştir. Tarihsel gerçekler: Tarihsel olaylara yeni yorumlar getiren şiirler yazmıştır. Destanlar: Kahramanlık, tarih ve mitoloji gibi konuları işleyen destanlar yazmıştır.

Nazım Hikmet'in "Kerem Gibi" şiirinde savunulan değerler şunlardır: Aşk ve isyan: Aşk, tutkuyla harmanlanmış bir isyana dönüşür ve dış dünyanın zorluklarına karşı bir direniş haline gelir. Özgürlük: Şiirde özgürlük, savunulması ve hayata karşı dik durulması gereken bir değer olarak işlenir. İnsanlık: Evrensel bir insan sevgisi ve insanlık için duyulan umut vurgulanır. Toplumsal çağrı: Bireysel duygu ve düşünceler yerine toplumsallık ön plandadır. Dayanışma: İnsanın içsel gücü ve dayanışması merkeze yerleştirilir.

Nazım Hikmet'in tüm şiirleri, "Bütün Şiirleri - Nâzım Hikmet" adlı kitapta toplanmıştır. Bu kitap, Yapı Kredi Yayınları tarafından Delta Dizisi kapsamında yayımlanmıştır. Kitapta yer alan şiirlerden bazıları: 835 Satır; Benerci Kendini Niçin Öldürdü?; Kuvâyi Milliye; Yatar Bursa Kalesinde; Memleketimden İnsan Manzaraları.

Aşk ile ilgili en ünlü şiirin kime ait olduğu konusunda kesin bir yanıt vermek zordur, çünkü birçok ünlü şairin aşk temalı şiirleri bulunmaktadır. Ancak, bazı aşk şiirleriyle tanınan şairler ve eserleri şunlardır: Cemal Süreya: "Biliyorum Sana Giden". Özdemir Asaf: "Lavinia". Can Yücel: "Anladım". Attila İlhan: "Üçüncü Şahsın Şiiri". Nazım Hikmet: "Seni Düşünmek". Ayrıca, Türk edebiyatında aşk temalı şiirleriyle bilinen diğer şairler arasında Ahmed Arif, Turgut Uyar, Edip Cansever ve Yahya Kemal de bulunmaktadır.