İşte kısa ve özlü birkaç Nasrettin Hoca fıkrası: 1. Parayı Veren Düdüğü Çalar: Çocuklar, Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış ve düdük istemişler. Hoca, parayı veren çocuğa düdüğü vermiş ve "Parayı veren düdüğü çalar" demiş. 2. Gölü Mayalıyor: Hoca, gölün kıyısına gidip yoğurt mayası gibi göle yoğurt dökmüş. Bir köylü bunu görünce, "Hoca, bu göl maya tutar mı?" diye sormuş. Hoca da "Ya tutarsa" demiş. 3. Eşeğe Ters Binmek: Hoca, bir gün yabancı bir köyde eşeğine ters binmiş. Bir köylü sormuş: "Hocam, neden eşeğe ters biniyorsunuz?" Hoca, "Eğer düz binip önünüze geçseydim, siz arkada kalacaktınız" demiş. 4. Bindiği Dalı Kesmesi: Hoca, köy meydanındaki çınar ağacının bir dalına çıkmış ve dalı kesmeye başlamış. Çevresindekiler "Aman Hoca, bindiğin dalı kesme, düşeceksin" demişler. Hoca da "Bu dalı kesenin yere düşeceğini hepiniz akıl ettiniz de, ben size dünyanızı keserseniz cehenneme düşersiniz demedim mi?" demiş.