Meteoroloji

Meteorolojik yayınlar, VHF telsiz bandında 67. kanalda yapılır.

İzobarlar, hava basıncının aynı olduğu yerleri birleştiren eğriler olarak tanımlanır ve çeşitli nedenlerle oluşur: 1. Mevsim Farklılıkları: Yarımküredeki mevsim farklılıkları, kara ve denizlerin yarımkürelerdeki dağılışı ve Dünya'nın hareketleri izobarların oluşmasında etkilidir. 2. Termik Etkiler: Ekvatoral bölgedeki termik alçak basınç ve kutup noktaları çevresindeki sürekli soğuk hava, yüksek basınç alanlarının oluşmasına neden olur. 3. Dinamik Süreçler: Dünya'nın günlük hareketi sonucunda hava akımlarının karşılaşması ve yükselmesi, dinamik basınç kuşaklarının oluşmasına yol açar.

Dinamik basınçların özellikleri şunlardır: 1. Dünya’nın günlük hareketine bağlı olarak oluşur. 2. Sıcaklığı doğrudan etkilemez. 3. Yüksek basınç alanlarını oluşturur. 4. Sürekli basınç kuşakları oluşturur.

Anemometre ve anemostat arasındaki temel fark, işlev ve kullanım amaçlarıdır: - Anemometre: Rüzgarın hızını ve bazen yönünü ölçmek için kullanılan bir cihazdır. - Anemostat: Klima sistemlerinde, tavandaki hava akışını etkin ve düzgün bir şekilde dağıtmak için kullanılan bir hava giriş elemanıdır. Özetle: Anemometre, rüzgar ölçümleri için; anemostat ise hava dağıtımı için kullanılır.

Çiy buluttan yağmaz.

Evet, kutup girdabı (polar vortex) Türkiye'yi etkileyebilir. Kutup girdabı, kutup bölgelerinde oluşan devasa soğuk hava kütlelerinin stratosferde hapsolduğu bir düşük basınç sistemidir ve bu olay, Türkiye gibi ülkelerde kış mevsiminde soğuk hava dalgalarına yol açabilir. Özellikle kutup girdabının zayıfladığı durumlarda soğuk hava kütleleri kutuplardan güney bölgelere doğru yayılabilir ve bu, Türkiye'de daha sert kış koşullarına neden olabilir.

AKOM ve Meteoroloji'nin hava durumu tahminleri her zaman aynı olmayabilir. Örneğin, 31 Temmuz 2025 tarihinde Meteoroloji Genel Müdürlüğü İstanbul için gök gürültülü sağanak yağış uyarısı yaparken, AKOM bugün yağış beklenmediğini açıklamıştır. AKOM, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'ni ifade ederken; Meteoroloji, Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nü ifade etmektedir.

Hava yoğunluğu, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir: 1. Hava Basıncı: Hava basıncı arttıkça hava yoğunluğu da artar. 2. Sıcaklık: Hava sıcaklığı arttıkça hava molekülleri hareketlenir ve genişler, bu da yoğunluğun azalmasına neden olur. 3. Nem: Nem oranı arttıkça hava yoğunluğu azalır. 4. Yükseklik: Deniz seviyesinden uzaklaşıldıkça hava yoğunluğu azalır, çünkü atmosferin üst katmanlarında hava basıncı düşer.

Radarda yağmurun anlaşılması, elektromanyetik dalgaların yağmur taneleriyle temas etmesi sonucu oluşan elektromanyetik saçılmanın algılanmasıyla mümkün olur. Renk kodlaması kullanılarak radarda yağmurun şiddeti şu şekilde belirlenir: - Mavi tonlar: Hafif yağışı (hafif yağmur, hafif kar) işaret eder. - Koyu yeşil: Orta kuvvette yağışı (yağmur, kar) temsil eder. - Açık renk yeşil ve sarı: Çoğu zaman kuvvetli yağışı (sağanak yağmur, yoğun kar) gösterir. Ayrıca, Doppler radarı kullanılarak yağış parçacıklarının hareketi ve frekans kayması ölçülerek rüzgar hızları ve yönleri hakkında bilgi edinilir, bu da şiddetli hava koşullarının tahmin edilmesini sağlar.

Farklı sıcaklıktaki hava kütlelerinin çarpışmasıyla oluşan şiddetli rüzgarlar fırtına ve kasırga olarak adlandırılır.

850 hPa, deniz seviyesinden yaklaşık 1500 metre yükseklikteki sıcaklıkları ifade eden bir basınç seviyesidir. Bu seviye, yer seviyesine en yakın katmanlardan biri olduğu için yaklaşan hava kütlelerinin meteorolojik etkilerini değerlendirmede önemlidir. Ayrıca, kar yağışını değerlendirmek için 850 hPa sıcaklığının -10 derece civarında olması genellikle gereklidir.

Pileus bulutları, güneş ışınları ve bulutlardaki buz kristali yapıları nedeniyle oluşur. Bu bulutların oluşma süreci şu şekildedir: 1. Güçlü konveksiyon: Hava, bulut içinde hızla yükselir. 2. Nemli hava kütlesi: Bu hızlı yükseliş, nemli bir hava kütlesinin yukarı doğru itilmesine neden olur. 3. Yoğunlaşma: Hava soğudukça içindeki su, bir pileus bulutu oluşturacak şekilde yoğunlaşır. Genellikle kısa ömürlü olan pileus bulutları, alt yığın bulutlarının üzerinde meydana gelir.

Türkiye'de en çok görülen yerel rüzgarlar arasında lodos ve poyraz öne çıkmaktadır. - Lodos, güneybatı yönlerinden esen sıcak bir rüzgardır ve özellikle Batı Anadolu ve Marmara Denizi'nde etkilidir. - Poyraz ise kuzeydoğudan esen soğuk bir rüzgardır ve Marmara ve Karadeniz bölgelerinde sıkça görülür.

Gök kürenin günlük hareketi (Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönmesi) sonucunda aşağıdaki olaylar meydana gelir: 1. Gece ve gündüz birbirini takip eder. 2. Güneş ışınlarının geliş açısı değişir. 3. Cisimlerin gölge boyu ve yönü değişir. 4. Dinamik basınç kuşakları oluşur. 5. Yerel saat farkları oluşur. 6. Sürekli rüzgarlar yön değiştirir.

Köylerde ölçülen kar kalınlığı 2,5 metreye kadar ulaşabilmektedir. Ayrıca, 3 metre ve 4 metre gibi daha yüksek kar kalınlıkları da kaydedilmiştir.

The Aeronauts filmi, gerçek olaylara dayanmaktadır, ancak bazı kurgusal eklemeler içermektedir. Filmin konusu, 1862 yılında İngiliz meteorolog James Glaisher'ın sıcak hava balonuyla yaptığı rekor yükseklikteki uçuş etrafında dönmektedir. Ancak, filmde James Glaisher'ın yanında yer alan ve pilotluk yapan Amelia Wren karakteri kurgusaldır ve gerçek hayatta Glaisher'ın uçuşuna katılan Henry Tracey Coxwell'in yerini almıştır.

Meteoroloji risk haritalarına bakmak için iki farklı sistem kullanılabilir: 1. MEUS (Orman Yangınları Meteorolojik Erken Uyarı Sistemi): Bu sistem, orman yangını tehlikesini önceden tespit etmek için kullanılır. 2. AFAD Türkiye Deprem Tehlike Haritası: Bu harita, deprem riskini analiz etmek için kullanılır.

Evet, DGS ile meteoroloji mühendisliğine geçiş mümkündür. Meteoroloji mühendisliği bölümüne DGS ile geçiş yapabilecek bazı ön lisans programları şunlardır: - Elektrik; - Elektronik; - Elektronik Haberleşme; - Elektrik Teknolojisi; - Elektrik İşleri.

Konya Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlıdır.

Balıketli gök gürültüsü ifadesi, bilimsel bir terim değildir. Ancak, gök gürültüsünün çalışma prensibi şu şekilde açıklanabilir: Gök gürültüsü, şimşek ve yıldırım çakması sonucu oluşur. Bu süreçte: 1. Elektrik Yüklenmesi: Bulutlar, sürtünme nedeniyle elektrik yükleriyle dolar. 2. Elektrik Boşalması: Yükler belirli bir seviyeye ulaştığında, negatif ve pozitif yükler arasındaki fark kapanır ve ani bir elektrik boşalması meydana gelir. 3. Hava Genleşmesi: Şimşek çaktığında, etrafındaki hava aniden ısınır ve 30.000°C'ye kadar çıkar. 4. Gök Gürültüsü: Bu aşırı sıcaklık, havanın çok hızlı bir şekilde genleşmesine neden olur ve bu genleşme, bir patlama etkisi yaratarak güçlü bir ses dalgası oluşturur.