MehmetAkifErsoy

"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" sözü, İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'a aittir.

Mehmet Akif Ersoy'un üç şiiri: 1. Zulmü Alkışlayamam: >Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ... -Boğamazsın ki! -Hiç olmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. 2. Haya Öğren: >Beraber ağlamazsın, sonra, kör dersin, sağır dersin. Bu hissizlikten insanlık hem iğrensin, hem ürpersin! Ne ibret, yok mu, bir bilsen kızarmak bilmeyen çehren? Bırak tahsili, evladım, sen ilkin bir haya öğren!. 3. Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak: >Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle. İmânı olan kimse gebermez bu ölümle: Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.' Davransana... Eller de senin, baş da senindir!.

Mehmet Âkif Ersoy, şiirlerinde aruzun birçok kalıbını kullanmıştır. Ayrıca, remel, hezec ve müctes gibi farklı aruz kalıplarını da kullanmıştır. Âkif, şiirlerinde muhtevaya göre farklı aruz kalıplarını bilinçli bir şekilde seçmiştir.

Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nı yazarken yaşadığı bazı olaylar şunlardır: Yarışmaya katılmama kararı. Marşı yazma süreci. Ödülü bağışlaması.

"Akif" filminin sonunda, Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nı tamamlar. Film, İstiklal Marşı'nın yazılma sürecini ve Mehmet Akif Ersoy'un hayatını konu alır.

Şükrü Altın'ın "Yalnız Adam Akif" kitabı, Mehmet Âkif Ersoy'un hayatını ve mücadelesini anlatır. Kitapta, Âkif'in yaşadığı dönemin zorlukları, Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı gibi olaylar sırasında Âkif'in halkı aydınlatma çabaları, yazıları ve nutukları ele alınır. Ayrıca, Âkif'in haksızlıklara karşı susmayan bir yürek olduğu ve toplumsal sorunlara şiirlerinde yer verdiği belirtilir.

"Şair, Şiir, Şuur - Mehmet Akif Ersoy" oyunu 1 perdeden oluşmaktadır.

Mehmet Akif Ersoy'un "Asım'ın nesli" ifadesi, Safahat adlı şiir külliyatının altıncı kitabında yer almaktadır. "Asım", 1924 yılında basılmış ve manzum hikâye tarzında, konuşma üslubuyla kaleme alınmış bir eserdir.

"Geçinme Belası", Mehmet Akif Ersoy'un bir şiiridir. Ayrıca, Veysel Şimşek adlı bir şairin "Geçim Belası" adında bir şiiri daha bulunmaktadır.

"İmansız olan paslı yürek" dizesi, Mehmet Akif Ersoy'un "Safahat" adlı eserinde yer alan bir şiirden bir bölümdür. Şiirin tamamı şu şekildedir: > Îmandır o cevher ki İlâhî ne büyüktür... Îmansız olan paslı yürek sînede yüktür!.

İstiklal Marşı'nın 5 günde yazılmasının nedeni, şair Mehmet Akif Ersoy'un yarışmaya katılmak istememesiydi. Akif, milletin başarılarının para ile övülemeyeceğini düşündüğü için yarışmaya katılmadı.

İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili bir haber sunmak için aşağıdaki unsurlar vurgulanabilir: Tarihçe ve Süreç: İstiklal Marşı'nın yazılma ve kabul süreci, 1921 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nın düzenlediği yarışma, Mehmet Akif Ersoy'un şiiri ve marşı yazma süreci, yarışmanın koşulları ve ödül konusu. Etki ve Önemi: Marşın kabulünün Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki rolü, milletin birlik ve beraberliğini simgelemesi, vatan sevgisi ve bağımsızlık aşkını ifade etmesi. Kabul Edilişi: 12 Mart 1921'de TBMM'de kabul edilişi, Hamdullah Suphi'nin marşı okuması ve marşın ayakta alkışlanarak kabul edilmesi. Mehmet Akif Ersoy: Mehmet Akif Ersoy'un hayatı, İstiklal Marşı'nı yazma süreci ve marşı kendi eseri olarak değil, milletin eseri ilan etmesi. Ödülün Bağışı: Mehmet Akif Ersoy'un kazandığı 500 liralık ödülü Darülmesai'ye bağışlaması.

İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili en güzel şiir, Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmıştır. Ersoy'un İstiklal Marşı, 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmiştir. Bu marşla ilgili bazı şiirler şunlardır: "İstiklal Marşı'nı Dinlerken" - Cahit Sıtkı Tarancı; "Antakya'dan Gelen Mektup" - Yusuf Mardin; "Böyle Bir Günde" - Mehmet Çınarlı.

"Ya hamiyyetsiz olaydım, ya param olsa idi" sözü, üstad Mehmet Akif Ersoy'un "Seyfi Baba" adlı şiirinde geçmektedir. Şiirin son kısmı şu şekildedir: > "Ortalık açmış, uyandım. Dedim, artık gideyim, > Önce amma şu fakîr âdemi memnun edeyim. > Bir de baktım ki: Tek onluk bile yokmuş kesede; > Mühürüm boynunu bükmüş duruyormuş sâde! > O zaman koptu içimden şu tehassür ebedî: > Ya hamiyyetsiz olaydım, ya param olsa idi!"

Burak Akyüz'ün yazdığı ve Murat Ozan'ın yönettiği Şair, Şiir, Şuur oyunu, vatan şairi Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nı yazma sürecini ve bu süreçte yaşadığı zorlukları anlatır. Oyun, aynı zamanda Mehmet Akif Ersoy'un hayatına ve dönemin Anadolu'suna, müzikler ve tasavvuf eşliğinde bir yolculuk sunar. Oyunun bazı özellikleri şunlardır: Tek kişilik ve tek perdelik bir oyundur. Dönemi yansıttığı için yer yer ağdalı bir dile sahiptir. Tüm anlatmak istediğini bir saatten kısa bir sürede sunar. Sade bir sahne tasarımı vardır. Oyunda, Mehmet Akif ile konuşan veya ona seslenen karakterlerin fotoğrafları boş duvara yansıtılır ve seslendirilir. Oyun, 10 Ekim 2019'da Feraizcizade Oda Tiyatrosu'nda prömiyer yapmış ve aynı yıl içinde İstanbul Zeytinburnu Sahnesi'nde de sahnelenmiştir.

Mehmet Âkif Ersoy'un Safahat dışında altı kitabı bulunmaktadır. Bu kitaplar şunlardır: 1. Süleymaniye Kürsüsünde. 2. Hakkın Sesleri. 3. Fatih Kürsüsünde. 4. Hatıralar. 5. Âsım. 6. Gölgeler.

"Her karanlık gecenin bir sabahı vardır" sözü, Mehmet Akif Ersoy'a aittir. Bu sözün geçtiği dizeler şu şekildedir: > Unutma..!! Her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Her kışın baharı vardır. Karanlıktan aydınlığa çeviren, Hüzünleri ferahlığa tahvil eden, Bir yüce el, bir yüce kudret vardır.

Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı Konulu Metin: İstiklal Marşı'nın Yazılışı: 1921 yılında, Kurtuluş Savaşı sırasında, Milli Eğitim Bakanlığı bir milli marş yarışması düzenler ve 724 şiir yarışmaya katılır. İstiklal Marşı'nın Önemi: İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık aşkını, vatanı için yapacağı fedakarlıkları ve özgürlüğü için şehadete yürüyüşünü anlatır. Mehmet Akif Ersoy'un Karakteri: Mehmet Akif, bağımsızlığın kazanılacağına olan inancını, milliyetçi bir bakış açısıyla dile getirir.

Mehmet Âkif Ersoy, manzum hikâye, hitabet, lirik ve taşlama şiirleri ile tanınır. Manzum hikâyeleri, sosyal konuları işler. Hitabet şiirleri, didaktik bir içeriğe sahiptir. Lirik şiirleri, vatani, milli ve dini coşkunluklarla doludur. Taşlama şiirleri, şakadan hicve kadar uzanan tenkitleriyle dikkat çeker. Ayrıca, Mehmet Âkif'in şiirlerinin baskın niteliklerinden biri, topluma mesaj verme kaygısıdır.

Korkma şiirinin ana fikri, Türk milletine korkusuz olmalarını, zorluklar karşısında yılmamalarını ve vatanları için mücadele etmelerini söylemektir. Şiirde öne çıkan diğer temalar ise vatanseverlik, özgürlük, cesaret, birlik ve beraberlik duygusudur.