MarkaHukuku

İsim tescili (marka tescili) Türkiye'de başvuru tarihinden itibaren 10 yıl geçerlidir. Bu süre, başvuru tarihinden itibaren 10 yıllık dönemler halinde istenildiği kadar uzatılabilir, böylece tescili alınmış olan bir isim, her 10 yılda bir yenilenmesi koşuluyla sonsuz süre koruma altına alınmış olur.

Marka taklit suçu, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Marka koruma süresi bitince, markanın koruma altına alınması için yenileme başvurusu yapılması gerekmektedir. Bu süreç şu adımları içerir: 1. Yenileme Başvurusu: Türk Patent ve Marka Kurumu'na (TÜRKPATENT) yapılır ve markanın tescil numarası, sahibi ve yenileme talebi gibi bilgileri içerir. 2. Yenileme Ücreti: Yenileme başvurusu sırasında belirli bir ücret ödenir, bu ücret markanın 10 yıl daha koruma altında kalmasını sağlar. 3. Yenileme Süresi: Yenileme başvurusu, markanın koruma süresinin sona ermesinden önce yapılmalıdır, ancak sona erdikten sonraki 6 ay içinde de yapılabilir. Yenileme başvurusu yapılmazsa, markanın tescilli koruma süresi sona erer ve marka yasal koruma dışına çıkar.

Marka tescil ilan süresi 3 aydır.

Marka vekillik sınavı, yeterli hazırlık yapıldığında zor değildir. Sınav, iki aşamalı olup, genel yeterlik ve mesleki yeterlik sorularını kapsar. Sınavın zorluk derecesi şu faktörlere bağlıdır: - Konu yelpazesi: Sınav, marka hukuku, tescil süreçleri, marka yönetimi, hukuki bilgiler ve analitik yetenekler gibi çeşitli konuları içerir. - Soru formatı: Çoktan seçmeli sorular, durum analizleri, hukuki senaryolar ve yazılı değerlendirmeler gibi farklı soru türleri bulunur. - Güncel mevzuat bilgisi: Sınav, güncel marka hukuku mevzuatına hakim olmayı gerektirir. Başarılı olmak için Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından düzenlenen sınavlara girip, 70 puan almak ve sicil kaydı yaptırmak gerekmektedir.

Marka devir işlemi aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilir: 1. Devir Anlaşmasının Yapılması: Taraflar arasında markanın devredileceği kişi veya şirketi, devir bedelini ve diğer koşulları belirleyen bir anlaşma yapılır ve bu anlaşma yazılı olarak imzalanır. 2. Marka Devir Başvurusunun Hazırlanması: Başvuru, marka tescilinin yapıldığı ülkenin marka ofisine (Türkiye'de TÜRKPATENT) yapılır. 3. Gerekli Belgelerin Sunulması: Devir anlaşması (noter onaylı olabilir), marka tescil belgesi, marka sahibi tarafından imzalanmış devir başvuru formu ve yeni marka sahibinin kimlik ve adres bilgileri gibi belgeler sunulur. 4. İnceleme ve Onay: Marka ofisi başvuruyu inceledikten sonra, devir işleminin geçerli olup olmadığını değerlendirir. 5. Marka Devir Ücretinin Ödenmesi: Devir işlemi için belirli bir ücret ödenir, bu ücret başvuru ve işlem masraflarını kapsar. 6. Değişikliklerin Resmi Kayıtlara İşlenmesi: Devir işlemi onaylandıktan sonra, markanın resmi kayıtları güncellenir ve markanın yeni sahibi olarak kayıt edilir. 7. Yeni Marka Sahibinin Bilgilendirilmesi: Devir işlemi tamamlandıktan sonra, yeni marka sahibine resmi belgeler ve onaylar gönderilir.

İltibas ve karıştırılma ihtimali kavramları, marka hukukunda önemli yer tutar. İltibas, bir markanın, tüketicilerin zihninde asıl marka ile karıştırılacak kadar benzer olması durumudur. Karıştırılma ihtimali ise, iki markanın aynı mal ve hizmetlerde kullanılması ve bu durumun halk tarafından karıştırılma olasılığı doğurması anlamına gelir.

Marka tescili itiraz süresi, başvurunun Marka Bülteni'nde yayımlanmasından itibaren 2 aydır.

Marka tescil itirazına karşı görüşte dikkat edilmesi gerekenler şunlardır: 1. Hukuki Temellerin Analizi: İtiraz gerekçelerini doğru bir şekilde değerlendirmek ve hukuki dayanaklarını incelemek gereklidir. 2. Delillerin Toplanması: Markanın ayırt edici özelliklerini kanıtlayan belgeler, piyasada tanındığını gösteren kullanım kanıtları gibi güçlü deliller sunulmalıdır. 3. Profesyonel Destek Alınması: Marka hukuku karmaşık bir alan olduğundan, bir marka vekili veya avukattan danışmanlık almak süreci kolaylaştırır. 4. Zamanında Sunum: Karşı görüş, itirazın yapılmasından sonra bir ay içinde sunulmalıdır. 5. Net ve Anlaşılır İfade: Görüş dilekçesi, açık, net ve anlaşılır bir dille yazılmalıdır.

Patent ofisi ile çalışmak mantıklıdır, çünkü bu kurumlar inovasyonun korunması ve yeni fikirlerin teşvik edilmesi için kritik bir rol oynar. Patent ofisi ile çalışmanın bazı avantajları şunlardır: 1. Uzmanlaşma ve Deneyim: Patent ofisleri, patent başvurusu sürecinde yılların getirdiği deneyime ve uzmanlığa sahiptir. 2. Hukuki Bilgi: Patent ofisleri, marka hukuku konusunda derin bilgi sahibidir ve olası idari ve hukuki sorunları önceden tespit ederek çözüm sunarlar. 3. Zaman ve İş Yükü Tasarrufu: Patent ofisleri, başvuru sürecinin tüm yükünü üstlenerek işletmelerin işine odaklanmasını sağlar. 4. Uluslararası Hizmetler: Dijital çağda rekabetin artması, markaların uluslararası alanda da korunma ihtiyacını doğurmuş ve bu da patent ofislerine olan talebi artırmıştır. Ayrıca, patent başvurusu sürecinde yapılacak hatalar başvurunun reddedilmesine veya tescil işleminin uzamasına neden olabilir, bu nedenle bir patent vekili ile çalışmak süreci başarıyla tamamlamak için önemlidir.

En iyi marka ve patent avukatını anlamak için aşağıdaki kriterlere dikkat edilmelidir: 1. Uzmanlık ve Deneyim: Avukatın marka tescili ve fikri mülkiyet hukuku konusunda derin bilgiye sahip olması önemlidir. 2. Referanslar ve İtibar: Daha önce benzer davalarda başarılı sonuçlar elde etmiş olması ve önceki müşterilerinin memnuniyeti, avukatın güvenilirliği hakkında fikir verir. 3. İletişim Becerileri: Avukatın, süreci şeffaf bir şekilde açıklayabilmesi, erişilebilir olması ve hukuki dili anlaşılır bir şekilde kullanması gereklidir. 4. Teknolojik Yeterlilikler: Türk Patent ve Marka Kurumu'nun online platformunu ve diğer dijital araçları etkin bir şekilde kullanabilmesi önemlidir. 5. Ücret ve Sözleşme Koşulları: Hizmet bedeli ve ödeme koşulları konusunda net bir anlaşma yapılması ve gizli ücret talep edilmemesi gereklidir. Ayrıca, avukatın lisansının ve hukuki yetkinliğinin güncel olması da dikkate alınmalıdır.

Marka tescilinde benzerlik oranı, ayırt edilemeyecek kadar yüksek olmalıdır. Türk Patent ve Marka Kurumu'nun değerlendirmesine göre, markaların tamamen aynı olması, benzerlik için yeterlidir.

Marka tescilinde şekil ve logo aynı kavramı ifade eder. Şekil markası, genellikle bir logo, simge, desen veya tasarım unsuru içeren markadır ve görsel bir unsuru kapsar.

Marka tescil savunma dilekçesi, Türk Patent ve Marka Kurumu'nun ilgili birimine gönderilir.

Taç markasının tescil numarası hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, genel olarak marka tescil numarası, tescil belgesinin düzenlendiği tarihte markaya verilen benzersiz bir numaradır. Türkiye'de marka tescil işlemleri, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından yürütülmektedir.

Marka tecavüz davasında tescilli marka savunması ve Yargıtay uygulaması şu şekildedir: 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, tescilli markanın kullanımı tecavüz teşkil etmez savunması ortadan kalkmıştır. Yargıtay'ın eski içtihadına göre, daha eski tarihli bir markaya iltibas ve tecavüz yaratıp yaratmadığına bakılmaksızın, tescilli bir markanın kullanımı meşru kabul edilmekte ve bu durum tecavüz davası açılmasını engellemekteydi. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2018 yılında verdiği bir karara göre, SMK'nın 155. maddesi uyarınca, tescilli bir marka, daha önceki hak sahiplerinin açtığı tecavüz davasında savunma olarak ileri sürülemez. Dolayısıyla, marka tecavüzü iddiasında bulunanların, öncelikle sonraki tarihli markanın tescilinin hükümsüzlüğü için dava açması gerekmektedir.

Marka itirazına karşı görüş hazırlamak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. İtiraz Dilekçesini İnceleme: İtiraz dilekçesindeki iddiaları dikkatlice inceleyin ve itirazın gerekçelerini belirleyin. 2. Delil Toplama: İtirazda öne sürülen iddialara karşı güçlü ve yeterli deliller toplayın. 3. Cevap Dilekçesini Hazırlama: Toplanan deliller doğrultusunda, itiraz dilekçesine cevap dilekçesi hazırlayın. 4. Başvuruda Bulunma: Hazırlanan cevap dilekçesini, gerekli belgelerle birlikte Türk Patent ve Marka Kurumu'na sunun. Profesyonel bir danışmanlık hizmeti almak, bu süreçte etkili ve yasalara uygun bir görüş hazırlamak için büyük önem taşır.

Tescilli bir markayı başkası ancak marka sahibinin izniyle kullanabilir. Bunun tek istisnası, marka sahibinin bir başka kişi veya firmaya noter onaylı "muvafakat" vermesi durumudur.

Marka olarak tescil edilemeyecek bazı isim ve işaretler şunlardır: 1. Ayırt edici olmayan isimler: Genel kullanıma açık ve diğer ürünlerden ayrıştırılamayan isimler (örneğin, "elma", "telefon", "ekmek"). 2. Dini semboller ve kavramlar: Dini semboller, kutsal kavramlar ve ibadetle ilgili unsurlar (örneğin, haç, "Kabe" kelimesi). 3. Kamuya mal olmuş isimler: Kamuya mal olmuş, kültürel değerleri içeren amblemler, armalar veya nişanlar. 4. Devletin resmi sembolleri: Bayraklar, armalar ve devlet otoritesine ait diğer işaretler. 5. Daha önce tescil edilmiş markalarla aynı veya benzer isimler: Başvurusu yapılmış ya da tescil edilmiş bir marka ile birebir aynı olan markalar veya onlarla karıştırılma ihtimali bulunan markalar. 6. Yanıltıcı isimler: Tüketiciyi yanıltabilecek, malın kaynağı, niteliği, kalitesi veya özellikleri hakkında yanlış bilgi veren işaretler.

Marka tescili alındıktan sonra 10 yıl süreyle kullanılır. Bu süre, başvuru tarihinden itibaren 10 yıllık dönemler halinde istenildiği kadar uzatılabilir.