KelimeKullanımı

"Only" kelimesinin örnek cümleleri: 1. Sadece: "This restaurant only serves vegetarian food" (Bu restoran yalnızca vejetaryen yemekler sunuyor). 2. Tek başına: "She alone could finish the job" (Bu işi tek başına o bitirebilirdi). 3. Yalnızca: "The project was solely his responsibility" (Proje yalnızca onun sorumluluğundaydı). 4. Hayal kırıklığı: "She studied for weeks and only got a C" (Haftalarca çalıştı ama sadece C aldı). 5. Bağlaç olarak: "We'd have gone hiking, only it started raining heavily" (Yürüyüşe çıkacaktık, ama sağanak yağmur yağmaya başladı).

Ait kelimesi, "ilgilendiren, ilişkin, ilişik, ilgili" anlamlarında kullanılır. Örnek cümle: "Bana ait bir iş varsa, söyleyin". Kelimenin doğru yazılışı "ait" şeklindedir, "ayit" veya "aid" olarak kullanımı yanlıştır.

"Süregelmek" kelimesi bitişik yazılır.

"Yesterday's" kelimesi, "dünün" veya "dünle ilgili olan" anlamına gelir ve çeşitli bağlamlarda kullanılır: 1. Açık Kullanım: Belirli bir zaman dilimi olan dün ile ilişkili bir durumu ifade eder. 2. Mecazi Kullanım: Geçmişte kalmış veya artık geçerliliğini yitirmiş kavramlar için kullanılır. 3. Akademik Yazımda: Geçmişteki veriler veya araştırmalar hakkında bilgi verirken kullanılır. 4. Resmi Yazışmalarda: Rapor veya bildirimlerde, güncel olayların geçmişteki durumu ile bağlantılı olarak dikkat çekmek için kullanılır. 5. Argo Kullanım: Günlük konuşmalarda, bir olayın hemen yapılması gerektiğini ifade etmek için kullanılır.

"Child" ve "children" arasındaki fark, kullanım bağlamına göre değişir: - "Child" tekil bir isimdir ve tek bir çocuğu ifade eder. - "Children" ise çoğul bir isimdir ve birden fazla çocuğu ifade eder. Ayrıca, "children" düzensiz bir çoğul olduğu için "-s" takısı almaz.

Sapasağlam kelimesi ile ilgili bazı cümleler: 1. "Kendi yaşında sırım gibi sapasağlam bir yerli kadın olan karısı bir hafta içinde tifodan ölüp gidivermişti" (Reşat Nuri Güntekin). 2. "Ferit dayı bu savaştan da sapasağlam, üstelik miralay olarak dönmüştü" (Atilla İlhan). 3. "Durmuş Ağa'ya gelince, yetmişlik, mübarek fakat sapasağlam bir ihtiyar" (Necip Fazıl Kısakürek).

Almanca'da "sehen" fiili, temel olarak görme eylemi için kullanılır, ancak bağlama göre farklı anlamlar da taşıyabilir: Görmek: "Ich sehe einen Hund" (Bir köpek görüyorum). Bakmak: "Sieh mal, was ich gefunden habe!" (Bak, ne buldum!). İzlemek: "Wir sehen fern" (Televizyon izliyoruz). Anlamak, farkına varmak: "Ich sehe, was du meinst" (Ne demek istediğini anlıyorum). "Sehen" fiili, günlük konuşmada ve yazılı metinlerde sıkça kullanılır. Fiilin çekimi: Präsens (şimdiki zaman): ich sehe, du siehst, er/sie/es sieht, wir sehen, ihr seht, sie/Sie sehen. Perfekt (geçmiş zaman): gesehen. Örnekler: "Ich habe einen Film gesehen" (Bir film izledim). "Wir sehen uns morgen" (Yarın görüşürüz).

Almanca'da "dass" bağlacı yerine kullanılabilecek bazı alternatifler: Ob. Zu + mastar. Ayrıca, konuşma dilinde ve belirli fiillerle (denken, glauben, meinen) "dass" bağlacı atlanabilir; bu durumda cümle yapısı normal bir ana cümle gibi olur, ancak anlam değişmez.

"Kıstırmak" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. İki şey arasında bırakarak sıkıştırmak. 2. Kaçamayacak bir duruma getirmek.

"Mutlak ki" ve "mutlaka ki" ifadeleri farklı anlamlara sahiptir: 1. "Mutlak ki" ifadesi, felsefede ve dilde "kesin olarak" veya "hiçbir kayıtla bağlı olmayan" anlamında kullanılır. 2. "Mutlaka ki" ifadesi ise, "her şeye rağmen" veya "kesinlikle" anlamında kullanılır ve ayrı yazılır.

"Such a" kelimesi, tekil sayılabilir isimlerden önce kullanılır. Örnek cümleler: "He is such a talented musician" (O, çok yetenekli bir müzisyen). "It was such a beautiful day" (Öyle güzel bir gündü). Ayrıca, "such" kelimesi kütlesel ve sayılamayan isimlerle de kullanılabilir. Bu durumda, "such" tek başına gelir: "Such strong coffee" (Çok sert kahve).

Evet, "sadece" kelimesi yerine "yalnız" kullanılabilir.

"Ne kadar" ve "nekadar" arasındaki fark, "nekadar" kelimesinin yanlış bir yazım olmasıdır.

"Suggested" kelimesi, bir fikri, düşünceyi veya bir eylemi önermek veya tavsiye etmek amacıyla kullanılır. Bazı kullanım örnekleri: - "She suggested we go to the beach this weekend" (Bu hafta sonu plaja gitmemizi önerdi). - "I suggest trying that new restaurant in town" (Şehirdeki o yeni restorana gitmeyi öneriyorum). - "Can you suggest a good book to read?" (Okuyacak güzel bir kitap önerebilir misin?). Ayrıca, "suggested" kelimesi bir durumu, seçeneği veya olasılığı belirtmek için de kullanılabilir.

"Tetbir" kelimesi yerine doğru kullanımı olan "tedbir" kelimesi ile cümle kurmak için örnek: "Bebek merdivenlerden düşmesin diye tedbir amaçlı merdiven kapısı taktık".

"Beside" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Yer yön belirten edat olarak: "Yanında", "bitişiğinde" veya "yakınında" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: - "The little kitten snuggled beside the warm fireplace" (Küçük kedi, sıcak şöminenin yanına kıvrıldı). - "I sat beside my grandmother, listening to her stories" (Büyükannemin yanında oturup onun hikayelerini dinledim). 2. Kıyaslama anlamında: "Karşılaştırıldığında" anlamında kullanılır. Örnek cümle: - "The tiny ant seemed almost invisible beside the giant watermelon" (Minik karınca, devasa karpuzun yanında neredeyse görünmez gibiydi).

"Break down" ifadesi İngilizce'de çeşitli bağlamlarda kullanılır: 1. Makinelerin arızalanması: Bir araç veya makinenin aniden durması veya çalışmaması için kullanılır. 2. Anlaşmaların başarısız olması: Müzakerelerin veya görüşmelerin kesilmesi veya başarısız olması için kullanılır. 3. Duygusal çöküş: Bir kişinin şiddetli bir şekilde üzülmesi veya ağlamaya başlaması için kullanılır. 4. Bir görevi küçük parçalara ayırmak: Karmaşık bir görevi daha kolay yönetilebilir hale getirmek için daha küçük parçalara bölmek anlamında kullanılır. 5. Engelleri yıkmak: Bir engeli kuvvet kullanarak yıkmak veya kaldırmak için kullanılır.

"Ret" kelimesi cümle içinde iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme anlamında: "Dostundan ve ötekilerden kuvvetli bir ret bekliyordu". 2. Aile bireylerinden birinin sorumluluğunu üstünden atma, varlığını tanımama, aileden saymama anlamında: "Evlatlıktan ret". Örnek cümleler: - Ret oyu vererek teklifi kabul etmedi. - Ret kararı, aile içinde büyük tartışmalara yol açtı.

"Anlıyorum" kelimesi çeşitli durumlarda kullanılabilir: Anlama ifadesi: Bir şeyi anladığını belirtmek için kullanılır. Geçiştirme: Karşı tarafı anlıyormuş gibi yaparak konuyu kapatmak için kullanılabilir. Onaylama: Saldırgan bir tutumu yatıştırmak veya yelkenleri suya indirmek için onaylayıcı bir ifade olarak kullanılabilir. Ayrıca, "anlıyorum" kelimesi, psikologların karşıdakini dinlediklerini belirtmek için sıkça kullandığı bir ifadedir.

"World" ve "earth" kelimeleri farklı bağlamlarda kullanılır: 1. World: - Genel kullanım: İnsan kolektif varlığını veya tüm gezegeni ifade eder. - Figüratif anlam: Rüya dünyası gibi fiziksel olmayan yerleri veya olağanüstü bir şeyi ifade edebilir. - İdiomlarda: "Out of this world" (sıra dışı) veya "in the world" (dünyada) gibi ifadelerde kullanılır. 2. Earth: - Bilimsel ve teknik kullanım: Gezegenimizi, toprağı ve doğal özelliklerini ifade eder. - Metaforik kullanım: Bir hayvanın inini veya yer altına gizlenmeyi ifade edebilir.