KelimeKullanımı

"Övünmek" ve "öğünmek" kelimeleri benzer anlamlara sahip olsa da farklı kullanımları vardır: - Övünmek: Bir kimsenin başarılarından veya sahip olduğu özelliklerden dolayı mutluluk veya gurur duyması, bir şeyi gururla açıklaması anlamına gelir ve genellikle daha olumlu bir anlam taşır. - Öğünmek: Bir kimsenin yaptığı işten veya sahip olduğu özelliklerden dolayı gurur duyması, onunla övünmesi anlamına gelir ve sıklıkla olumsuz bir anlam taşır, kişinin gereğinden fazla övünmesi ve kibirli davranması anlamında kullanılır.

"Olgun geç" ifadesi, olgun kelimesinin yanlış bir kullanımı olabilir. Olgun kelimesi, tecrübeli, ağırbaşlı ve görgülü kişileri tanımlamak için kullanılır. Dolayısıyla, "olgun geç" ifadesi, muhtemelen "geç olgunlaşan" veya "olgunluğu geç ulaşan" anlamlarına gelebilir.

"Mahzur" kelimesi ile ilgili örnek cümleler: 1. "Onunla arkadaşlık yapmanı mahzur görüyorum". 2. "Mahzur görmesem, yalnız gitmene izin verirdim". 3. "Yusuf'a karşı yalan söylemekte bir mahzur görmüyordu".

"Build up" ifadesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: 1. Kurmak, kuvvetlendirmek, artırmak: "He's built up the family firm into a multinational company" (Aile şirketini çok uluslu bir şirket haline getirdi). 2. Birikim, birikinti: "Lack of exercise leads to a gradual build-up of fat in the body" (Egzersiz eksikliği vücutta yavaş yavaş yağ birikmesine neden olur). 3. Hazırlamak, evlerle doldurmak: "The area has been built up since last ten years" (Bölge son on yıldır geliştiriliyor). 4. Övmek, göklere çıkarmak: "The trainer has been building his team up before the match" (Antrenör maçtan önce takımını övüyordu).

"True" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlarda ve bağlamlarda kullanılır: 1. Doğru / Gerçek: Bir bilginin veya ifadenin yanlış olmadığını, gerçeği yansıttığını belirtmek için kullanılır. 2. Sadık / Vefalı: Bir kişiye, bir amaca veya bir prensibe olan bağlılığı ifade etmek için kullanılır. 3. Hakiki / Sahici: Bir şeyin sahte olmadığını, gerçekten iddia edildiği gibi olduğunu belirtmek için kullanılır. 4. Tam / Kesin: Bir şeyin belirli bir standarda, kurala veya ölçüye tam olarak uyduğunu belirtmek için kullanılır. Ayrıca, "true" kelimesi zarf (adverb) olarak da kullanılabilir ve "doğru bir şekilde", "sadakatle" gibi anlamlara gelir.

Doğru yazımı "kraliçe" şeklindedir.

Hem "kid" hem de "child" kelimeleri İngilizce'de "çocuk" anlamına gelir, ancak kullanımları farklıdır: - "Child" (tekil) genel ve nötr bir terimdir, resmi ve günlük dilde kullanılır. - "Kid" (tekil) daha samimi ve argoya yakın bir kullanıma sahiptir, arkadaşlar arasında veya rahat ortamlarda tercih edilir. Çoğul halleri ise "children" ve "kids" şeklindedir.

"Çekmek" kelimesi farklı bağlamlarda çeşitli anlamlara gelir: 1. Bir nesneyi kendine veya başka bir yöne götürmek: "İpi sola çekti". 2. Bir objeyi bir yerden başka bir bölgeye taşımak: "Buğdayları tarlaya çekti". 3. Germek: "İpi çektik". 4. Giysiyi giymek: "Başına beresini çekti". 5. Bir silahı kullanarak saldırmak: "Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi". 6. Atmak, vurmak: "Dayak çekmek, şut çekmek". 7. Güç durumlara katlanmak: "Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı, sekiz yaşından beri çekiyordum". 8. Taşıma gücü olmak: "Bu araba 500 kilodan fazla yük çekmez". 9. Görüntü kaydetmek: "Fotoğraf çekmek, film çekmek".

"Unutuvermek" kelimesi bitişik yazılır.

"It's my" ifadesi, bir şeyin sizin olduğunu belirtmek için kullanılır. Diğer kullanım şekilleri: - "It's my fault" (Bu benim hatam). - "It's my way or no way" (Benim yöntemim ya da hiç). "Its" ise bir cansız nesnenin veya hayvanın sahipliğini belirtmek için kullanılır ve genellikle "it" zamirinin iyelik hali olarak geçer.

"Kapalı" kelimesi, TDK'ye göre şu anlamlara gelir: kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı; geçilmez durumda olan; çalışma süresi sona ermiş (iş yeri); başı örtülü (kadın); açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem; gizli, saklı; bulutlu, karanlık (hava); içe dönük yaradılışta olan; dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan.

"Hidden" kelimesi İngilizce'de hem sıfat hem de fiil olarak kullanılır. Sıfat olarak kullanımı: - Göz önünde olmayan, bulunması zor şeyleri tanımlamak için kullanılır. - Metaforik anlamlarda da kullanılabilir, örneğin "hidden motives" (gizli amaçlar) veya "hidden feelings" (gizli duygular) gibi. Fiil olarak kullanımı: - "Saklamak" veya "gizlemek" anlamına gelir.

"Müteakiben" kelimesi, "sonra", "ardından", "ardı sıra" anlamlarına gelir ve genellikle zarf olarak kullanılır. Örnek cümleler: - "Okulu bitirmemi müteakiben" askere gitmeye karar verdim. - "Düğünlerini müteakiben" aksilikler peşlerini bırakmadı.

"Blah" kelimesi çeşitli bağlamlarda kullanılabilir: 1. Sıfat Olarak: "Blah" sıkıcı, sıradan veya anlamsız bir şeyi tanımlamak için kullanılır. 2. İsim Olarak: "Blah" boş laf, zırva veya anlamsız konuşma anlamına gelir. 3. Fiil Olarak: "Blah" anlamsız bir şekilde konuşmak veya gevezelik etmek anlamında kullanılır.

"Alright" kelimesi İngilizce'de çeşitli şekillerde kullanılabilir: Onay veya kabul belirtmek için: "Alright, Tom, I get it!" (Pekala, Tom, anlıyorum!). Durumun iyi olduğunu ifade etmek için: "He wanted to be sure she was alright" (Onun iyi olduğundan emin olmak istiyordu). Selamlaşma veya hal hatır sorma olarak: "Alright mate? Nice weather ain't it?" (Nasılsın dostum? Hava güzel değil mi?). Bir şeyin fena olmadığını belirtmek için: "It's the first time I've made this chocolate cake and unfortunately I think I may have overcooked it. Does it taste alright?" (Bu çikolatalı pastayı ilk kez yapıyorum ve maalesef fazla pişirmiş olabilirim. Tadı fena değil mi?). Ayrıca, "alright" ve "all right" terimleri genellikle birbirinin yerine kullanılır, ancak "alright" gerçek bir kelime olarak kabul edilmez.

Kavramların yanlış kullanımı, bir kelimenin veya ifadenin, karşıladığı anlam dışında veya yerinde kullanılmaması durumudur. Bazı örnekler: - "Türkiye’de birçok göl kuraklık tehlikesi yaşıyor" cümlesinde "kuraklık" kelimesinin yanlış kullanılması. - "Yeni sınıfa girdim ki ders zili çaldı" cümlesinde "yeni" kelimesinin yanlış yerde kullanılması.

"Orada" kelimesi iki farklı bağlamda kullanılır: 1. Yer Belirtme: Bir şeyin veya birinin bulunduğu yeri belirtmek için kullanılır. 2. Yeni Konu Tanıtma: Yeni bir konuyu veya durumu tanıtmak için de kullanılabilir.

Ciddi kelimesi ile ilgili bazı cümleler: 1. Şaka olmayan, gerçek anlamında: "Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı". 2. Ağırbaşlı anlamında: "Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım". 3. Titizlik gösterilen, önem verilen anlamında: "Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur". 4. Tehlikeli, endişe veren anlamında: "Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık". 5. Eğlendirme amacı gütmeyen anlamında: "O, ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi". 6. Güvenilir, sağlam, önemli anlamında: "Ciddi bir gazetede liyakatli, genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor". 7. Önem vererek, gerçek olarak anlamında: "Size bunu ciddi söylüyorum, yalan değil!".

"Really" kelimesi İngilizce'de çeşitli şekillerde kullanılabilir: 1. Sıfatlardan önce: Cümleye ekstra güç katmak için kullanılır. 2. Fiillerden önce: Örnekler: "He really thinks that we can go" (Gerçekten gidebileceğimizi düşünüyor). 3. Soru cümlelerinde: Şaşırma veya şüphe ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, "really" kelimesi "in actual truth or fact" anlamında da kullanılabilir, yani "aslında, gerçekte".

After kelimesi ile kurulabilecek cümlelerden bazıları şunlardır: After her husband's death, she brought up the two children all by herself. After training doctors may still work 60-80 hours per week. After the rain, the sun emerged from the clouds. After I finish my homework, I can play video games. After we finish dinner, we will watch a movie. After he gave me the money, he dissapeared. After you start to get your salary on a monthly basis, you can buy yourself a new phone. After the meeting, we discussed the project details. After finishing his homework, he watched TV. After the rain stopped, the children went out to play.