KelimeKullanımı

İngilizce'de "ki" yerine "that" kelimesi kullanılır.

"Answer to" ifadesi, çeşitli bağlamlarda farklı anlamlar taşır: 1. Yanıt vermek: Bir soruya, soruna veya kişiye yanıt vermek için kullanılır. 2. Yetki alanına girmek: Birinin veya bir şeyin bir yüke veya yetki alanına yanıt vermek zorunda olduğunu belirtmek için kullanılır. 3. Çözüm olmak: Bir problem veya ihtiyaç için çözüm sağlamak anlamında kullanılır.

"Bizde" ve "bizde" kelimeleri farklı anlamlara sahiptir ve kullanımlarına göre ayrı veya bitişik yazılırlar: 1. "Bizde" kelimesi, bir durumun, nesnenin ya da kavramın bizde olduğunu belirtir ve "-de" ekinin bulunma ve aitlik bildirdiği durumlarda kullanılır. 2. "Biz de" ifadesi ise "biz de dahiliz", "biz de aynı şekilde" gibi anlamlar taşır ve bağlaç olan "de" ayrı yazılır.

"Raflamak" kelimesi cümle içinde şu şekilde kullanılabilir: 1. Ürünleri raflamak: "Süpermarket rafları, ürün geri çağırmalarından dolayı çıplak halde süpürüldü". 2. Eşyaları düzenlemek: "Evlerde, ofislerde veya mağazalarda çeşitli boyut ve şekillerde raflar bulunur, bu da eşyaların düzenli bir şekilde istiflenmesine yardımcı olur". 3. Özel bir işlem: "Evde şarap üretenler, şarabı bir kaptan diğerine sifonlamak (raflama olarak adlandırılan işlem) veya şişelere aktarmak için boruyla bağlantılı şarap hırsızı kullanabilirler".

"Müsait" kelimesinin doğru yazılışı "müsait" şeklindedir. İşte bu kelimeyle oluşturulmuş bazı örnek cümleler: "Ben müsait olduğum zaman seni arayacağım". "Bugün gerçekten hiç müsait değilim, seninle gelemem". "İş görüşmesi için bugün müsait misin?". "Uçuş millerimle alabileceğim, müsait bir birinci sınıf bilet var mı diye merak ediyordum".

"Her şeyim" kelimesi ayrı yazılır.

"With" kelimesi İngilizcede "beraber" veya "birlikte" anlamlarını ifade etmek için kullanılır ve farklı bağlamlarda çeşitli şekillerde kullanılabilir: 1. Birlikte yapılan eylemler: "They played soccer with their friends" (Okuldan sonra arkadaşlarıyla birlikte futbol oynadılar). 2. Aitlik veya sahiplik: "The boy with the blue shirt is my cousin" (Mavi gömlekli çocuk benim kuzenim). 3. Araç veya gereç kullanımı: "She cut the rope with a knife" (Halatları bıçakla kesti). "With birlikte" ifadesi, "along with" ifadesiyle karıştırılmamalıdır; bu ifade, bir şeyin başka bir şeyle birlikte veya yanında olduğunu belirtir ("She went to the party along with her sister" - Kız kardeşiyle birlikte partiye gitti).

"Neşeli" ve "mükemmel" kelimeleri farklı bağlamlarda kullanılır: 1. Neşeli: Bu kelime, sevinçli, canlı ve enerjik bir ruh halini ifade eder. 2. Mükemmel: Bu kelime, kusursuz, hatasız ve en iyi şekilde yapılmış anlamına gelir. Dolayısıyla, "neşeli ve mükemmel" ifadesi, hem sevinçli hem de en iyi şekilde yapılmış anlamlarını bir arada içerebilir.

"Gök taşı" kelimesi ayrı yazılır.

"Birkaç" kelimesi bitişik yazılır.

"Dahil" ve "hariç" Türkçe'de farklı anlamlara gelir: - "Dahil" kelimesi, bir şeyin içinde veya bir şeyin bir parçası olarak bulunan anlamına gelir. - "Hariç" kelimesi ise bir şeyin dışında veya bir şeyin bir parçası olmayan anlamına gelir ve genellikle "hariç tutmak" şeklinde kullanılır.

"Dedikodu" kelimesi bitişik yazılır.

"Varlığın tiryakisi" ifadesi, bir şeye çok alışmış, ondan vazgeçemeyen anlamında kullanılan "tiryaki" kelimesinden yanlış bir kullanım olabilir. Tiryaki kelimesi, genellikle afyon, tütün, kahve, çay gibi keyif veren maddelere alışmış olan kimse anlamında kullanılır.

"Adamakıllı" kelimesi, "doğru düzgün, gerektiği gibi" anlamında kullanılır ve örnek cümleler şu şekildedir: 1. "Adamakıllı bir plan yapmalıyız". Bu cümle, bir durumun düzgün ve gerektiği gibi planlanması gerektiğini ifade eder. 2. "Adamakıllı bir araştırma yapmadan karar vermemeliyiz". Bu cümle ise bir konuda doğru ve düzgün bir şekilde araştırma yapılması gerektiğini vurgular. 3. "Hava o kadar sıcaktı ki, adamakıllı bunaldık". Bu cümle, durumun yoğunluğunu ve aşırılığını ifade eder.

"Terrific" kelimesi iki ana bağlamda kullanılır: 1. Son derece iyi veya mükemmel bir şeyi tanımlamak için: "The food was terrific, I couldn't stop eating it" (Yemek son derece iyiydi, yemeyi durduramadım). 2. Korku veya dehşet uyandıran bir durumu ifade etmek için: "The storm was so terrific that many trees were uprooted" (Fırtına o kadar dehşet vericiydi ki birçok ağaç kökünden söküldü). Ayrıca, "terrific" şu ifadelerde de kullanılabilir: - İdiom olarak: "Their business partnership went like a house on fire and they made a lot of money" (İş ortaklıkları çok hızlı ve başarılı gelişti). - Haber değeri taşıyan durumlarda: "It's terrific news that you got the job!" (İşi alman harika bir haber!).

"Like" kelimesi İngilizce'de farklı bağlamlarda kullanılabilir: 1. Fiil Olarak: Sevmek veya hoşlanmak anlamında kullanılır. 2. Bağlaç Olarak: Gibi veya benzer şekilde anlamında kullanılır. 3. Edat Olarak: Gibi veya benzer anlamında, ardından bir isim gelir.

"Climb" kelimesi İngilizce'de çeşitli bağlamlarda kullanılabilir: 1. Fiziksel Anlamda: Bir şeyin üzerine tırmanmak veya yükselmek için kullanılır. Örnek cümleler: - "She climbed the ladder to the roof" (Merdiveni çatıya tırmandı). - "The hikers climbed the mountain in two days" (Yürüyüşçüler dağı iki günde tırmandı). 2. Mecazi Anlamda: Kariyer veya kişisel gelişim bağlamında ilerlemek için kullanılır. Örnek cümle: - "He started as an intern and worked his way up, climbing the corporate ladder" (Stajyer olarak başladı ve CEO olana kadar şirket merdivenini tırmandı). 3. Diğer Kullanımlar: - "Climb aboard" ifadesi, bir araca veya gemiye binmek anlamına gelir. - "Climb into bed" ifadesi, yatağa girmek anlamına gelir.

Türkiye kelimesi tekil olarak kabul edilir.

"Arzuhal" kelimesi cümle içinde şu şekilde kullanılabilir: "Bir gazete muhabiri, Adliye koridorunda, tımarhaneye girmek için elindeki arzuhâlle dolaşan Osman isminde bir eroinman hastasına rastlıyor".

İçinde "ahenk" kelimesi geçen bir cümle: "Dışarıda erkeklerin yaptığı ahenk, hiç bu kadar sakin ve ağır değildi".