KarlMarx

"Zihinsel acının tek panzehiri fiziksel acıdır" sözü Karl Marx'a aittir.

Karl Marx'ın eserlerini okuma sırası, temel eserlerden başlayarak şu şekilde önerilebilir: 1. "İşçi Sınıfının Durumu" (The Condition of the Working Class in England): Marx'ın sanayi devrimi sırasında işçi sınıfının yaşam koşullarını incelediği eser. 2. "Manevi Tahlil" (Economic and Philosophic Manuscripts of 1844): İnsan doğası, yabancılaşma ve işin anlamı üzerine düşüncelerini geliştirdiği eser. 3. "Başlangıçlar" (The German Ideology): Marx ve Engels'in tarihsel materyalizm anlayışını geliştirdiği eser. 4. "Kapital" (Das Kapital): Marx'ın ekonomik teorilerini en derinlemesine ele aldığı eser, özellikle kapitalist üretim tarzını anlamak için ilk cilt okunmalıdır. Ayrıca, Marx'ın düşüncelerini açıklayan ve bağlamını veren ikincil kaynaklar da faydalı olabilir, örneğin "Karl Marx: A Biography" (David McLellan) ve "Marx için Kılavuz" (Michael Rosen).

Karl Marx, "Komünist Manifesto" adlı eserde komünizm hayaletinden bahsettiği için bu bağlamda hayalet olarak anılmaktadır. Bu hayalet, Marx ve Engels'e göre, halkın ayaklanarak özel mülkleri imha edip yeniden dağıtacağı ve iktidarı yetenek ya da inisiyatife saygı göstermeden ele geçireceği korkusunu simgelemektedir.

"Felsefenin Sefaleti" kitabının yazılma sebebi, Karl Marx'ın, Pierre-Joseph Proudhon'un "Sefaletin Felsefesi" adlı eserinde öne sürdüğü iktisadi ve felsefi argümanları eleştirmek istemesidir. Marx, bu kitapta kendi tarihsel materyalist anlayışını açıklamak ve Proudhon'un ekonomik öğretilerine karşı çıkmak amacıyla bu çalışmayı kaleme almıştır.

Yaratıcı yıkımın kurucusu olarak kabul edilen kişi, Avusturyalı iktisatçı Joseph Schumpeter'dir. Bu kavramı ilk kullanan ise Karl Marx'tır.

Diyalektiğin kurucusu olarak kabul edilen filozof Hegel'dir.

“Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir” sözü Karl Marx'a aittir.

Karl Marx'ın işçi sınıfına dair başlıca kitapları şunlardır: 1. "Komünist Manifesto" (1848). 2. "Das Kapital" (1867). 3. "Fransa'da Sınıf Savaşımları" (1850). 4. "Gotha Programının Eleştirisi" (1875).

18. Brumaire ifadesi, iki farklı olayı ifade edebilir: 1. 18 Brumaire Darbesi (9 Kasım 1799): Bu olay, Napolyon Bonapart'ın Fransız Direktuvarı'nı devirerek iktidara geldiği darbeyi anlatır. 2. Karl Marx'ın "Louis Bonaparte'ın 18. Brumaire'i": Bu, Karl Marx'ın 1851-1852 yılları arasında yazdığı ve Louis-Napoléon Bonaparte'ın 1851'deki darbesini analiz ettiği bir denemedir.

Meta ve metalaşma kavramları şu şekilde tanımlanabilir: 1. Meta: Genel anlamda, alınıp satılabilen her türlü servis, ürün veya ilişkiyi ifade eder. 2. Metalaşma: Daha önce bir market değeri olmayan servis, ürün veya ilişkilerin ekonominin içine alınarak bir değişim değeri kazanması sürecidir.

Karl Marx, bilimsel sosyalizmin kurucularından biri olarak kabul edildiği ve "Komünist Manifesto" adlı eserin ortak yazarı olduğu için en ünlü komünist yazarlardan biridir.

“Din kitlelerin afyonudur” sözü Karl Marx'a aittir.

İdeoloji ve eğitim ilişkisi konusunda öne çıkan kuramcılar arasında Karl Marx ve Antonio Gramsci bulunmaktadır. Marx, eğitimi, egemen sınıfın ideolojisini yeniden üreten bir araç olarak görmüştür.

Feuerbach Üzerine 11 Tez, Karl Marx tarafından 1845 yılında yazılmış ve Ludwig Feuerbach'ın materyalist felsefesinin eleştirisini içermektedir. Bu tezler şu konuları ele almaktadır: 1. İnsanın Öznesi ve Nesnesi: Tezin ilk cümlesi, Feuerbach'ın materyalizminin temel eksikliğini vurgular: Gerçekliği, duyusal insan faaliyeti olarak değil, sadece nesne veya sezgi olarak kavraması. 2. Pratik Faaliyet: Marx, Feuerbach'ın felsefesindeki en büyük eksikliklerden birinin pratik insan faaliyeti (praksis) olduğunu belirtir. 3. Toplumsal İlişkiler: İnsan özünün toplumsal ilişkilerden ayrı düşünülemeyeceğini, Feuerbach'ın insanı yalnızca bireysel düzeyde incelediğini eleştirir. 4. Din ve Yabancılaşma: Feuerbach'ın dinsel kendine-yabancılaşma ve dünyanın ikileşmesi (dinsel ve yersel dünya) analizlerini değerlendirir. 5. Teorik ve Pratik Hakikat: Nesnel hakikatin insan düşüncesine atfedilip atfedilmeyeceği sorununun pratik bir sorun olduğunu, teoriden yalıtılmış tartışmaların skolastik olduğunu öne sürer. 6. Burjuva Toplumdan İnsan Toplumuna: Eski materyalizmin bakış açısının burjuva toplumu, yeni materyalizmin ise insan toplumu olduğunu belirtir. 7. Son Tez: "Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir" diyerek, felsefenin pratik eylemle dünyayı değiştirmeyi hedeflemesi gerektiğini vurgular.

"En çok sayıda insanı mutlu etmek" sözü, Karl Marx'a aittir.

Artı değer, iktisat bağlamında, Karl Marx'ın emek değer teorisine dayanan ve işçilerin üretim sürecinde yarattığı ancak karşılığını ücret olarak almadığı değeri ifade eder. Genel anlamda ise gerekli-zorunlu olandan daha fazlasının üretilmesi anlamını taşır.

Diyalektik materyalizm, tüm varlıkların ve gerçekliğin maddi temellere dayandığını ve fiziksel evrenin varlığın esasını oluşturduğunu savunan bir felsefi akımdır. Temel ilkeleri şunlardır: - Maddi temel: Evrenin ve varlıkların temelinde maddi yapılar ve süreçler yatar. - Doğa bilimleri: Doğa bilimlerinin önemini vurgular ve bilimsel yöntemlerle elde edilen bilgilerin güvenilir olduğunu kabul eder. - Zihnin maddi temeli: Zihinsel süreçler ve bilinç, maddi temellere dayanır. - Doğaüstü varlıkların reddedilmesi: Ruh, tanrı, melek gibi maddi olmayan varlıkların varlığını kabul etmez. Temsilcileri arasında Karl Marx ve Friedrich Engels bulunur.

"Le Jeune Karl Marx" (Genç Karl Marx) filmi, politik ekonomist ve devrimci Karl Marx'ın 1844-1848 yılları arasındaki hayatını anlatmaktadır. Filmde, 26 yaşındaki Karl Marx'ın eşi Jenny ile birlikte sürgüne gitmesi ve Paris'te Friedrich Engels ile tanışması konu edilmektedir. Birlikte, sansür, polis baskısı, isyanlar ve siyasi kalkışmalar arasında modern çağ boyunca gelişecek olan işçi hareketine önderlik edeceklerdir.

Hegel'in "tarih kendini iki kez tekrarlar: ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak" sözü, tarihsel olayların ve kişilerin deneyimlerinin önce ciddi bir felaket (trajedi) ardından ise gülünç bir durum (komedi) şeklinde tekrarlandığını ifade eder. Bu görüş, Alman düşünür Karl Marx tarafından "Louis Bonaparte'ın 18 Brumaire'i" adlı kitapta da dile getirilmiştir.