KaragözHacivat

Hacivat ile Karagöz'ün ilk karşılaşmasının Osmanlı İmparatorluğu'nun Bursa şehrinde bir cami yapımında gerçekleştiği rivayet edilir. Hikayeye göre: Karagöz demirci, Hacivat ise duvar ustası olarak çalışırken, her gün aralarında nükteli konuşmalar yapmaya başlarlar. Bir süre sonra, padişahın iç acısı çekmesi üzerine, Şeyh Küşteri onları perde arkasında oynatarak şakalarını tekrarlamaya başlar ve bu sayede Hacivat ile Karagöz tanınır hale gelir.

Hacivat ve Karagöz oyunu için beyaz renkli, arkadan aydınlatılmış bir perde kullanılır.

Karagöz Bakkallık Oyunu adlı metnin kısa özeti şu şekildedir: Muhavere bölümünde Karagöz ile Hacivat birbirlerine bilmeceler sorduktan sonra sahneyi terk ederler. Fasıl bölümünde, Hacivat'ın önerisiyle bir Kayserili'nin bakkal dükkanını işletmesi için Karagöz ile anlaşmasıyla olaylar gelişir. Bir gün Karagöz, zennelerin evine gider ve onlarla sohbet ederken evde yangın çıkar. Son bölümde, Hacivat ve Karagöz sahneye gelir ve tekerleme söyleyerek oyunu sonlandırırlar.

Hacivat ve Karagöz'ün selamlaşma sözleri şunlardır: - Hacivat: "Merhaba Karagöz'üm, uğurlar olsun!". - Karagöz: "İftar kokuları burnuna dolsun!".

Karagöz ve Hacivat'ın nasıl öldüğüne dair iki farklı rivayet bulunmaktadır: 1. Birinci rivayete göre, Karagöz ve Hacivat, Orhan Gazi döneminde Bursa'da Ulu Camii'nin yapımında çalışan işçilerdir. 2. İkinci rivayete göre, Karagöz ve Hacivat'ın tasvirleri, Şeyh Küşteri tarafından deve derisinden yapılmıştır.

Hacivat Karagöz oyununda iki ana karakter vardır: Karagöz ve Hacivat.