KalpHastalıkları

FO2hb düşüklüğü (fonksiyonel oksijen satürasyonu düşüklüğü) çeşitli hastalıklarda görülebilir, bunlar arasında: 1. Solunum sistemi hastalıkları: Astım, KOAH, pnömoni gibi hastalıklar akciğerlerin oksijeni yeterince almasını engelleyebilir. 2. Kalp hastalıkları: Kalp yetmezliği veya doğuştan kalp hastalıkları, kanın vücuda yeterli miktarda oksijen taşımasını zorlaştırabilir. 3. Anemi (kansızlık): Kanda yeterli miktarda oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin bulunmaması FO2hb'nin düşmesine neden olur. 4. Yüksek rakım: Atmosferdeki oksijen basıncının düşük olması, vücudun yeterince oksijen almasını zorlaştırır. 5. Zehirlenmeler: Karbonmonoksit zehirlenmesi gibi durumlar oksijenin kana bağlanmasını engelleyebilir. 6. Uyku apnesi: Uyku sırasında solunumun durması veya yavaşlaması kandaki oksijen seviyesinin düşmesine neden olabilir. 7. İlaçlar: Bazı ilaçlar solunumu yavaşlatabilir veya akciğer fonksiyonlarını etkileyebilir. FO2hb düşüklüğü tespit edildiğinde, altta yatan nedenin belirlenmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması önemlidir.

Hipoplastik sol kalp sendromu (HLHS) hastalığının nedeni bilinmemektedir. Ancak bazı ailelerde bu hastalığın, kalp problemlerine neden olan gen bozukluğu, kromozom anomalisi ve çevresel etkenlerden kaynaklı mutasyona bağlı olarak ortaya çıkabileceği düşünülmektedir.

CHF (Congestive Heart Failure), kalp kasının zayıflaması ve yeterince kan pompalayamaması sonucu ortaya çıkan kronik bir kalp hastalığıdır. CHF'nin bazı nedenleri: - Koroner arter hastalığı; - Kalp krizi; - Yüksek kan basıncı; - Arızalı kalp kapakçıkları; - Kardiyomiyopati; - Miyokardit; - Doğuştan kalp kusurları; - Aritmiler. CHF'nin belirtileri: - Nefes darlığı; - Sıvı birikimi; - Yorgunluk ve halsizlik; - Periferik ödem; - Hızlı veya düzensiz kalp atışı. Tedavi, ilaçlar, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde cerrahi müdahaleleri içerir.

Uzun süre kontrol edilmeyen yüksek tansiyon, birçok ciddi sağlık sorununa yol açabilir: 1. Kalp Hastalıkları: Yüksek tansiyon, kalp kasının yıpranmasına, kalp yetmezliğine ve kalbi besleyen damarlarda daralmaya neden olabilir. 2. İnme ve Felç: Damarların iç yüzeyine zarar vererek kan pıhtılarının oluşmasına zemin hazırlar, bu da inme riskini artırır. 3. Böbrek Sorunları: Böbrek damarlarındaki hasar, böbrek fonksiyonlarını bozarak kronik böbrek hastalığına yol açabilir. 4. Beyin Sağlığı: Beyin damarlarında zayıflamaya ve kanama olasılığının artmasına sebep olur. 5. Damar Sertliği: Damarların iç yüzeyinde hasar ve yırtıklara yol açarak damar sertliğini artırır. Bu nedenle, tansiyonun düzenli olarak kontrol edilmesi ve tedavi edilmesi önemlidir.

Ventriküller arası septum defekti (VSD), kalbin sol ve sağ ventriküllerini ayıran duvarda (septum) bir delik bulunması durumudur. Bu delik, temiz kanın sol ventrikülden sağ ventriküle geçmesine neden olur ve bu da akciğerlere ulaşan kan hacminin artmasına yol açar. VSD, doğumsal bir kalp hastalığıdır ve genellikle doğumdan itibaren tespit edilir.

Bazı kalp hastalıkları, polislik mesleğine engel olabilir. Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'ne göre, polisliğe engel olan kalp hastalıkları şunlardır: 1. Kontrol altında olmayan hipertansiyon (ilaçla tedavi edilen yüksek tansiyon). 2. Hafif kalp kapak hastalıkları (kontrol altında olan hafif kapak sorunları). 3. Orta derecede koroner arter hastalığı (tedavi altında olan koroner rahatsızlıklar). Ayrıca, varis ameliyatı geçirmiş olmak ve göğüs kafesinin açılmış olduğu cerrahi girişimler de polisliğe engel teşkil eder.

George Michael'ın hastalığı, dilate kardiyomiyopati olarak adlandırılan bir kalp hastalığıdır. Ayrıca, Michael'ın ölüm raporunda miyokardit ve yağlı karaciğer gibi ek sağlık sorunları da belirtilmiştir.

Preeksitasyon sendromu, kalbin elektriksel iletim sistemindeki anormalliklerden kaynaklanan bir kalp hastalığıdır. Bu sendromda, normal elektriksel iletim yolu olan sinoatriyal (SA) düğümü atlayarak ek bir iletim yoluyla kalp odacıklarına (ventriküllere) erken uyarılar gönderilir. En yaygın preeksitasyon tipi, Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu olarak adlandırılır. Tıpta preeksitasyon sendromunun belirtileri arasında kalp atışlarının hızlı olması, çarpıntı hissi, baş dönmesi, nefes darlığı ve bazen bayılma yer alır. Teşhis, elektrokardiyogram (EKG) ile konur ve tedavi, semptomları kontrol etmek ve kalp atımlarını düzenlemek için verilen ilaçlardan veya ablasyon adlı cerrahi prosedürden oluşabilir.

Kalpte doğuştan gelen hastalıklar, gebeliğin çok erken dönemlerinde, organların oluşmaya başladığı haftalarda ortaya çıkar. Belirtiler genellikle doğumdan itibaren ilk birkaç ay içinde veya ilk birkaç gün içinde ortaya çıkar. Teşhis için fetal ekokardiyografi gibi yöntemlerle anne karnında da kalp hastalıkları tespit edilebilir.

Stabil ve stabil olmayan stenokardi — koroner kalp hastalığının iki ana formudur. Stabil stenokardi — fiziksel aktiviteler veya stresle tetiklenen ve dinlenme ile geçen ağrılardır. Stabil olmayan stenokardi — önceden tahmin edilemeyen, dinlenme sırasında bile ortaya çıkabilen ve genellikle daha şiddetli olan ağrılardır.

Kaplıcalar, bazı kalp hastalarına iyi gelebilir. Özellikle kronik kalp yetmezliği olan hastalarda kaplıca suları ile yapılan banyolar, kardiyovasküler işlevleri geliştirerek iyileşme sağlayabilir. Ayrıca, kaplıcaların içeriğinde bulunan bikarbonat ve potasyum, kalbin korunmasına ve tansiyonun düzenlenmesine yardımcı olur. Ancak, ciddi kalp yetersizliği, ritim bozuklukları ve aort kapak darlığı gibi durumlarda kaplıcaların kullanımı riskli olabilir. Bu nedenle, kalp hastalarının kaplıcalara gitmeden önce mutlaka bir doktora danışmaları önerilir.

Kalbe söz geçmemesi ifadesi, kalp ritim bozukluğu (aritmi) olarak adlandırılan hastalığı ifade edebilir. Bu durum, kalbin normal hızında ve düzeninde atmaması anlamına gelir ve çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Kalp ritim bozukluğunun diğer belirtileri arasında nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma ve ani ölüm riski bulunur. Kalp hastalıkları ciddi sağlık sorunları olabileceğinden, bir uzmana danışmak önemlidir.

Kaplan yöntemi, kalp hastalıklarında doğrudan kullanılmamaktadır. Bu yöntem, kemik kırıklarının tedavisi için Sovyet travmatolog Alexander Vasilyevich Kaplan tarafından geliştirilmiştir. Kalp hastalıklarının tedavisinde ise ilaç kaplı balonlar gibi yöntemler kullanılmaktadır. Bu balonlar, koroner arter hastalıkları, periferik arter hastalıkları ve stent restenozu gibi durumlarda etkili bir tedavi seçeneği sunar.

Atriyal Septal Defekt (ASD) hastalığı genellikle doğuştan gelir ve belirtiler de genellikle bebeklik veya çocukluk döneminde ortaya çıkar. Yenidoğanlar: ASD, yenidoğan bebeklerin bir kısmında görülebilir ve bu deliklerin önemli bir kısmı haftalar veya aylar içinde kendiliğinden kapanabilir. 3 yaş ve üzeri: 3 yaşına kadar hala mevcut olan bir ASD'nin kendiliğinden kapanma ihtimali yoktur ve tedavi gerektirir. Bazı hastalar uzun yıllar hiçbir problem yaşamadan hayatlarını sürdürebilir ve bu durum tesadüfen saptanabilir.

Tıpta "NCM" kısaltmasının birkaç farklı anlamı vardır: 1. Neural Control of Movement (Nöral Hareketin Kontrolü). 2. Nurse Case Manager (Hemşire Vaka Yöneticisi), hasta bakımını ve hizmetlerini koordine eden sağlık profesyoneli. 3. Non Compaction Cardiomyopathy (Sıkılaşmamış Kardiyomiyopati), kalp kasının anormal gelişimi sonucu oluşan nadir bir kalp hastalığı.