KadınHakları

Suffragette terimi, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında özellikle İngiltere’de kadınların oy hakkı ve sosyal hakları için mücadele eden kadın hakları grubunu ifade eder. Suffragette hareketi ise bu grubun faaliyetlerini ve mücadelesini anlatır: - Amaçları, kadınların seçme ve seçilme haklarının tanınmasıydı. - Eylem yöntemleri, kamuya açık protesto gösterileri, grevler, eserleri yok etme ve genel olarak devrime yönelik taşkınlıklardı. - Önemli liderler, Emmeline Pankhurst ve kızları Christabel ve Sylvia Pankhurst idi. - Sonuç, 1918 yılında İngiliz kadınlarına seçme hakkı verilmesi, 1928'de ise seçilme hakkının kazanılması oldu. 2015 yapımı "Suffragette" adlı film de bu hareketi ve kadınların mücadelesini konu almaktadır.

II. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Türk kadını önemli sosyal, siyasal ve kültürel değişimler geçirmiştir. Başlıca değişimler şunlardır: 1. Eğitim: Tanzimat Dönemi'nde kız idadî ve rüştiyeleri açılmış, kadınlar eğitim almaya başlamıştır. 2. Çalışma Hayatı: Savaş koşulları nedeniyle kadınlar ilk kez memur olarak çalışmaya başlamışlardır. Bu durum, kadınların hak arama ve kendilerini kanıtlama isteklerini artırmıştır. 3. Giyim Kuşam: Geleneksel ve tek tipleştirici çarşaf ve peçeden uzaklaşılarak daha modern bir giyim tarzı benimsenmiştir. 4. Hukuk: Cumhuriyet Dönemi'nde kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik önemli yasal düzenlemeler yapılmış, kadınlara medeni haklar verilmiştir.

Aksa Kadın Derneği'nin amacı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Aksa Derneği'nin amacı hakkında bilgi mevcuttur. Aksa Derneği, dünyadaki tüm mazlumları kapsayacak şekilde yardım organizasyonları geliştirmek ve psikososyal destek sağlayarak sosyal hayatlarını iyileştirmeye yönelik faaliyetler yürütmektir. Ayrıca, Aksa Kadınları Derneği adıyla iki farklı dernek bulunmaktadır: Aksa Kadınları Derneği (Nisaul Aksa). Aksa Kadınları Derneği (Nisaulaksa).

Kadın haberciliği, medyanın kadınla ilgili tüm konuları ele alma ve sunma biçimini ifade eden, hak haberciliği içinde yer alan bir kavramdır. Bu tür habercilikte: Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz gibi başlıklar ön plana çıkar ve genellikle cinsiyetçi bir dille işlenir. Kadınların medyadaki temsiliyeti eleştirilir ve kadınların özne olduğu, onları güçlendiren haberler yapılır. Farklı kesimlerden kadınların sorunları, başarıları ve mücadeleleri haberleştirilir. Kadın alanında çalışan örgütlerin faaliyetleri ve açıklamaları takip edilir.

Kadın hakları ifadesinin İngilizce karşılığı "women's rights" olarak yazılır.

Kadın hakları ile ilgili çizimler çeşitli temaları kapsar: 1. Uluslararası Kadınlar Günü Temalı Çizimler: Farklı milletlerden ve kültürlerden kadınların bir arada durduğu, kardeşlik ve kadın arkadaşlığını vurgulayan çizimler. 2. Feminist Hareket Çizimleri: Güçlü yumruklar, yükselen eller ve kadın siluetleri gibi sembollerle feminist hareketi ve eşitliği temsil eden çizimler. 3. Kadın Güçlendirme Çizimleri: "Kız gücü" sloganları ve feminist tırnak işaretleriyle donatılmış, kadınların gücünü ve bağımsızlığını vurgulayan çizimler. 4. Propaganda Afişleri: Kadın haklarının felaket getireceği algısını yaratmak amacıyla yapılmış, tarihi propaganda afişleri. Bu çizimler, kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak ve savunuculuğa güç katmak için kullanılabilir.

Dünya Kadınlar Günü'nün Clara Zetkin ile ilişkilendirilmesinin nedeni, 1910 yılında Danimarka'nın Kopenhag şehrinde düzenlenen 2. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda her yıl 8 Mart'ta kadınların hakları için etkinlikler düzenleme önerisini getirmesidir. Bu öneri oybirliğiyle kabul edilmiş ve böylece 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü olarak anılmaya başlanmıştır.

Kadın ve erkek eşitliğini sağlamak için yapılması gereken bazı yasal düzenlemeler şunlardır: 1. Anayasa'nın 10. Maddesi: 2004 yılında yapılan değişiklikle kadın-erkek eşitliğini sağlama görevi devlete verilmiştir. 2. Medeni Kanun: Kadınların evlilik, boşanma, velayet ve mal paylaşımı gibi alanlarda eşit haklara sahip olmasını sağlar. 3. Ceza Kanunu: Kadına yönelik şiddet, cinsel taciz ve tecavüz gibi suçlar için ağır yaptırımlar içerir. 4. İş Kanunu: Kadın ve erkek çalışanlar için eşit işe eşit ücret ilkesini benimser. 5. 6284 sayılı Kanun: Şiddete uğrayan kadınların korunmasını ve mağdurlara çeşitli desteklerin sağlanmasını düzenler. 6. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Kanunu: Kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi için kurumsal düzenlemeler yapar. 7. İstanbul Sözleşmesi: Kadınların şiddetten korunması ve aile içi şiddetin önlenmesi için uluslararası standartları belirler.

Emine Erdoğan, İstanbul’daki Çağlayan Kız Lisesi’nde okudu ve üniversite eğitimi almadı. Mesleki kariyerine gelince, eşinin siyasi hayatı boyunca toplumsal projelere odaklandı ve çeşitli alanlarda çalışmalar yürüttü: - Kadın hakları, çevre bilinci ve engellilerin sosyal hayata entegrasyonu gibi konularda sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaptı. - “Sıfır Atık Projesi” ile çevre duyarlılığı konusunda öncü bir rol üstlendi. - “Haydi Kızlar Okula” ve “Ana-Kız Okuldayız” gibi kampanyalarla kız çocuklarının okutulmasına katkıda bulundu. - “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri” projesini himaye ederek, kadınların ve dezavantajlı grupların yaşam kalitesini yükseltmeye çalıştı.

Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme Derneği (KASAİD), kadınların sosyal, kültürel ve siyasal durumlarını araştırarak aşağıdaki faaliyetleri yürütür: Konferans, seminer, kurs ve yarışmalar düzenlemek. Aynı amaca yönelmiş diğer kadın dernekleri ve kuruluşlarla işbirliği yapmak. Kadınların eşitliği, yasal hakları ve haklarının geliştirilmesi konularında kamuoyu oluşturmak ve bu amaçla projeler geliştirmek. Kadınların karar mekanizmalarında yer almalarını teşvik etmek ve geliştirmek. Mahkum kadınlar için dikiş atölyeleri kurmak ve maddi gelir elde etmelerini sağlamak gibi toplumsal sorumluluk projeleri yürütmek.

Feminist sinemada başlıca şu akımlar bulunmaktadır: 1. Kadın Filmi veya Kadın Odaklı Sinema: Kadınların iç dünyalarına odaklanan, kadın yönetmenleri ve senaristleri destekleyen akımdır. 2. İkinci Dalga Feminist Sinema: Kadınların özgürleşme mücadelesini, kürtaj hakkı gibi konuları ve aile içindeki cinsiyet ilişkilerini ele alan akımdır. 3. Üçüncü Dalga Feminist Sinema: Kadınların ırk, sınıf, cinsel yönelim ve engellilik gibi farklı kimliklerini vurgulayan filmleri içerir. 4. Intersectional Feminism: Irk, sınıf, cinsiyet ve cinsel yönelim gibi farklı kimliklerin kesişim noktalarında kadınların deneyimlerini ele alan akımdır. 5. Feminist Karşı Sinema: Ticari Hollywood sinemasına karşı çıkarak, cinsiyet eşitliğine dair söylemlerde bulunan ve güçlü kadın karakterleri öne çıkaran akımdır.

İlk kadın mitingi, Kastamonu şehrinde 10 Aralık 1919 tarihinde gerçekleştirilmiştir.

The Handmaid's Tale (2017), Margaret Atwood'un aynı adlı romanından uyarlanan bir drama dizisidir. Konu: Dizi, Gilead isimli distopik bir toplumda geçmektedir. Başlıca Oyuncular: Elisabeth Moss, Yvonne Strahovski, Joseph Fiennes.

Türkiye'nin ilk kadın muhtarı, 1932 yılında Yalova'nın Çiftlikköy ilçesine bağlı Gacık köyünde Atatürk tarafından muhtar atanan Meliha Manço'dur. Ancak, resmi kayıtlarda Meliha Manço'nun yerine 1933 yılında seçilen Gül Esin ilk kadın muhtar olarak geçmektedir.

CSW 69 Raporu, 10-21 Mart 2025 tarihleri arasında New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde düzenlenen Komisyon on the Status of Women'ın (CSW) 69. Oturumu ile ilgili bir rapordur. Bu oturumda, kadınların güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında karşılaşılan zorluklar ile 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'ne yönelik ilerleme değerlendirilmiştir. Raporda öne çıkan bazı konular şunlardır: - Kadınlara yönelik şiddetin sona erdirilmesi. - Barış ve güvenlikte kadınların rolü. - Ekonomik eşitlik ve kadınların güçlenmesi. - Teknoloji ve eğitimde eşitlik. - Karar alma süreçlerinde kadınların temsili.

Tık Tık Kadın Emeği girişimi, 2 Nisan 2006 tarihinde kurulmuştur.

Aleksandra Kollontay, aşağıdaki görüşleri savunmuştur: Kadın özgürlüğü. Marxist feminizm. İşçi hakları. Aile kurumu. Büyükelçilik görevleri. Aleksandra Kollontay'ın görüşleri, Stalin döneminde sansürlenmiş ve 1924'e kadar mücadele dolu geçmiş yaşamına uygun olmayan şekilde teslim alınmıştır.

Demet Evgar'ın kadınları ifadesi, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. BM Kadın Birimi İyi Niyet Elçisi Olarak Çalışmaları: Demet Evgar, BM Kadın Birimi'nin iyi niyet elçisi olarak, kadınların hikayesini daha fazla kadınla buluşturmayı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. 2. Dizilerdeki Kadın Karakterleri Üzerine İtirafı: Evgar, bir röportajında dizilerdeki kadın rollerinin sınırlamalarından bahsetmiş ve kadın yazar olsa bile hikayelerde kadına dayatılan çok fazla şey olduğunu ifade etmiştir.

Kadının kadını koruması ifadesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve kadının korunması anlamında kullanılan "kadını koruma kanunu" veya "kadın hakları hukuku" gibi kavramlarla ilişkilendirilebilir.

İlk kadın milletvekilleri, 8 Şubat 1935'te yapılan seçimlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne giren 17 kadındır. Bu milletvekilleri şunlardır: 1. Mebrure Gönenç (Afyonkarahisar). 2. Hatı Çırpan (Ankara). 3. Türkan Örs Baştuğ (Antalya). 4. Sabiha Gökçül Erbay (Balıkesir). 5. Şekibe İnsel (Bursa). 6. Hatice Özgener (Çankırı). 7. Huriye Öniz Baha (Diyarbakır). 8. Fatma Memik (Edirne). 9. Nakiye Elgün (Erzurum). 10. Fakihe Öymen (İstanbul). 11. Benal Nevzat İştar Arıman (İzmir). 12. Ferruh Güpgüp (Kayseri). 13. Bahire Bediş Morova Aydilek (Konya). 14. Mihri Pektaş (Malatya). 15. Meliha Ulaş (Samsun). 16. Esma Nayman (Seyhan). 17. Sabiha Görkey (Sivas). 18. Seniha Hızal (Trabzon).