İfade

Önayak olmak, bir işin öncüsü ve yol göstericisi olmak, herkesi peşinden sürüklemek anlamına gelir. Örnek cümleler: "O işe ben önayak olmuştum." "Sen bize önayak olursan, biz de bu işe başlarız." "Hadi sen onlara ön ayak ol da seni görünce onlar da ders çalışsınlar."

"Yavaş yap lütfen" ifadesi, birinden daha yavaş hareket etmesi veya konuşması istendiğinde kullanılır. Örnek cümleler: "Lütfen yavaş dökün." "Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?"

"Sonunda aradığımı buldum" ifadesi, bir nesne, bilgi veya durumu keşfetmek veya elde etmek anlamına gelir. Bu ifade, insanların yaşamında önemli anlardan birini ifade etmek için de kullanılabilir. Örnek cümleler: "Ne zamandır bu filmi arıyordum, sonunda buldum." "Sonunda, hemen bir taksi göndermeye söz veren bir adam buldum." "Yıllardır aşkı aramışımdır, bulamadım."

"Duruma göre bakarız" ifadesi, belirsizlik, kararsızlık veya ilgisizlik ifade etmek için kullanılan bir deyimdir. Bu deyim, genellikle bir durumu gözlemlemek, değerlendirmek veya karar vermek amacıyla gelecekte bir durumu veya olayı beklemek anlamında kullanılır. Örnek cümleler: "Yarın hava nasıl olacak, önce ona bakarız." "Ortaklığını yüzde 12'den başlatıyorum. Sonra Roger ile durumunza göre bakarız."

"Ben hallettim" ifadesi, bir sorunu çözdüğünü veya bir işi tamamladığını belirtmek için kullanılır. Örnek cümleler: "Merak etme, ben hallettim". "Yok ben hallettim, sağol". "İlk iki aylık kira ödendi, ben hallettim". Ayrıca, "ben hallederim" ifadesi, kişinin kendi başına her şeyi çözebileceğini ve yardıma ihtiyacı olmadığını ifade eder.

Statement yapmak, İngilizce'de "açıklama yapmak", "beyanatta bulunmak", "demeç vermek" anlamlarına gelir. Ayrıca, "statement" kelimesi finans alanında "hesap özeti" veya "mali tablo" olarak da kullanılabilir.

Kızgın yüz emojisi, genellikle öfke, sinir veya hayal kırıklığı gibi güçlü olumsuz duyguları ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, sürekli kızgın bir yüz ifadesi, zamanla mimik çizgileri ve kas hareketleriyle ortaya çıkabilir. Kızgın yüz ifadesinin nedeni, burun tıkanıklığı gibi fiziksel durumlar da olabilir.

Karakolda verilen ifade, adli sicil kaydına (sabıka kaydı) işlemez. Ancak, ifadeye çağrılan kişi ifade vermeye gitmezse ve hakkında yakalama kararı çıkarılırsa, bu durum GBT (Genel Bilgi Tarama) sistemine kaydedilebilir.

Müşteki olarak polis karakolunda ifade vermek zorunlu değildir. Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, kişi şüpheli ya da müşteki sıfatıyla ifade vermeye çağrıldığında, ifade verme zorunluluğu yoktur; yani kişinin susma hakkı bulunmaktadır.

Şaşkınlık duygusu genellikle şu fiziksel tepkilerle ifade edilir: Kaşların kalkması. Gözlerin büyümesi. Ağzın hafifçe açılması. Kalp atış hızının kısa süreli artması. Ayrıca, şaşkınlık bazen yüksek sesle kullanılan bir “NE?” ünlemi ile de ifade edilebilir. Şaşkınlık, nötr bir duygu olarak kabul edilir ve tek başına ne olumlu ne de olumsuzdur.

İfadenin başka yerde alınması talebi, ifadesi alınacak kişinin, soruşturmanın yürütüldüğü il veya ilçede ya da ikametgahın bulunduğu yer savcılığında ifade vermek yerine, haklı sebepler doğrultusunda farklı bir yerde ifade vermek istediğini belirten bir taleptir. Bu talep, "ifadeye çağıran başsavcılığa telefonla ulaşıp ikametgahın nerede olduğunu belirtip adresindeki başsavcılığa ifade vermek istediğini söylemek" gibi yöntemlerle iletilebilir. İfadenin başka bir yerde alınması, ancak haklı sebeplerin varlığı ve bu sebeplerin izah eden bir dilekçe ile talep edilmesi durumunda mümkündür.

Polis tarafından ifadeye çağrılmak, mutlaka şüpheli olduğunuz anlamına gelmez. Polis tarafından ifadeye çağrıldığınızda şu adımlar izlenebilir: Hangi sıfatla çağrıldığınızı öğrenin. Derhal bir avukatla iletişime geçin. Belirtilen süre içinde ilgili birime giderek ifadenizi verin. İfade vermeye gitmediğiniz takdirde: Suç işlemiş olursunuz. Hakkınızda yakalama veya zorla getirme kararı çıkarılabilir. İfade verme süreci sırasında polis, şüpheli, sanık veya tanıklara gerekli soruları sorar.

"Yeterli değilim" ifadesi, bir işi yapabilme gücünün bulunmadığını veya iktidar sahibi olunmadığını ifade edebilir. Ayrıca, "yeterli değilim" cümlesi, İngilizce'de "I'm not good enough" veya "I'm not qualified" gibi ifadelerle eşdeğer olabilir ve genellikle bir yetersizlik veya nitelik eksikliği hissini belirtir.

"Seninle alakalı bir durum" ifadesi, bir olayın veya durumun sizinle bağlantılı, ilgili olduğunu ifade eder. Ayrıca, "seninle alakalı olanlar" ifadesi, sizinle olan yakınlığı ve paylaşılan anları, genellikle sıcak ilişkiler, dostluk veya romantik bağlar bağlamında tanımlar.

"Haluk Bey, size hiç yakıştıramadım" ifadesi, bir kişinin beklenmedik veya uygunsuz bir davranış sergilediğini ve bu durumun şaşkınlık veya hayal kırıklığı yarattığını belirtir. Bu ifade, örneğin, "Bu hareketi size yakıştıramadım" şeklinde kullanıldığında, "sizden bunu beklemezdim" anlamına gelir. Bu tür ifadeler, genellikle güven duyulan bir kişinin hata yapması durumunda kullanılır ve ayıplama veya yitim içerir.

Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü arasındaki temel farklar şunlardır: Kapsam: İfade özgürlüğü, bireylerin düşüncelerini, fikirlerini, inançlarını ve görüşlerini ifade etme özgürlüğünü ifade eder. Basın özgürlüğü, gazetecilerin haber yapma, bilgi edinme, araştırma yapma ve bu bilgileri yayınlama özgürlüklerini kapsar. Özgüllük: İfade özgürlüğü, herkesin sahip olduğu bir haktır. Basın özgürlüğü, sadece gazetecilere özgü bir özgürlüktür. Amaç: İfade özgürlüğü, bireylerin fikirlerini ve görüşlerini özgürce ifade edebilmelerini sağlayarak toplumsal değişim ve ilerlemeye katkıda bulunur. Basın özgürlüğü, hükümetin faaliyetlerini denetleme, halkın bilgi edinme hakkını koruma ve toplumun genel olarak bilgilendirilmesine yardımcı olur.

Kitap gibi olmak, bir kişinin bilgi, kültür ve deneyim bakımından zengin olması anlamına gelir. Bu ifade ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Olgun ve gelişmiş bir karaktere sahip olmak. Etkileyici bir konuşma yeteneğine ve iyi bir kelime dağarcığına sahip olmak. Kitap gibi olmak için düzenli okuma alışkanlığı edinmek, araştırmacı bir zihniyetle hareket etmek ve öğrenmeye açık olmak gereklidir.

"Ne diyeceğimi bilemiyorum" ifadesi, şaşkınlık veya ne söyleyeceğini bilememe durumunu ifade eder. Bu ifade, genellikle biriyle ilgili kötü bir haber alındığında veya bir durum karşısında şoke olunduğunda kullanılır. Örnek cümleler: "Öyle şaşırdım ki, ne diyeceğimi bilemiyorum." "Aramızda geçenlere ne diyeceğimi bilemiyordum ama hoşuma gitmişti."

Varlığını ortadan kaldırmak, bir şeyin tamamen yok edilmesi veya kaldırılması anlamına gelir. Bu ifade, bulmacalarda "ilga", "imha" veya "mülga" gibi kelimelerle de karşılanabilir. Ayrıca, "varlığını ortadan kaldırmak" deyimi, "öldürmek" veya "planların bozulamayacağı bir konuma getirmek" gibi anlamlarda da kullanılabilir.

"Başka kapıya" ifadesi, genellikle istenmeyen bir kişiyi kibarca uzaklaştırma anlamında kullanılır. Ayrıca, bu ifade şu anlamlara da gelebilir: Dilencilere söylenen bir söz. Pazarlamacılara söylenen bir söz. Doğuş'un bir şarkısı. Ege Cansen'in bir yazısı.