HayatHikayesi

Twice a Woman (2010) filmi, şiddet uygulayan kocasından kaçan Catherine’in, oğluyla birlikte yeni bir hayata başlamak için kaçmasını ve yeni bir kimlikle yeni bir hayata başlamasını anlatıyor. Twice a Woman (1979) filminin konusu ise, boşanmış bir müze müdürünün genç bir kızla sevgili olması ve eski kocasının da kızla ilişkiye girmesiyle işlerin karmaşık bir hal almasını konu alıyor.

"Bergen 1. Bölüm" ifadesi, "Acıların Kadını" olarak bilinen şarkıcı Bergen'in hayatını anlatan "Bergen" filminin ilk bölümünü ifade edebilir. Film, Bergen'in çocukluktan yetişkinliğe kadar olan sürecini, müzik kariyerini ve yaşadığı zorlukları konu alır. Öne çıkan olaylar: Sahne Mahlası: Bergen, sahne adını Norveç'in Bergen şehrinden etkilenerek alır. İlk Aşk ve Evlilik: Bergen, ilk aşkını yaşar ve evlenmek ister ancak annesi bu evliliğe karşı çıkar. Şiddet ve Kaçış: Kocasından şiddet görür ve defalarca evden kaçar. Kezzap Saldırısı: Kocasının azmettirmesiyle yüzüne kezzap atılır ve tek gözünü kaybeder. Şöhret ve Ölüm: "Acıların Kadını" albümüyle şöhret olur ancak eski kocası tarafından öldürülür. Film, 2 saat 25 dakika sürmektedir.

Evet, "Madame Curie" (1943) filmi gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, Ève Curie'nin biyografisinden uyarlanmıştır. Ayrıca, 2019 yapımı "Radioactive" filmi de Madam Curie olarak bilinen ünlü bilim insanı Marie Curie'nin hayatını konu almaktadır.

"Herkese Karşı Tek Başına" (Seul contre tous, I Stand Alone) filmi, hayatı pek yolunda gitmeyen bir kasabın hapisten çıktıktan sonra yeni bir başlangıç yapma çabasını anlatıyor. Filmde, kasap, zihinsel engelli kızını bir akıl hastanesine yerleştirdikten sonra hamile sevgilisi ve onun annesi ile Lille'e yerleşir. Film, yönetmenin Carne adlı kısa filminin devamı niteliğinde olup, Avrupanın çeşitli festivallerden de çeşitli ödüllerin sahibi olmuştur. Ayrıca, "Herkese Karşı Tek Başına" ifadesi, insanın kendi iç sesinde zaman zaman yankılanan gizli bir hayat mottosu olarak da yorumlanabilir.

Evet, "Cabrini" filmi gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, Katolik misyoner Francesca Cabrini'nin 1889 yılında New York'a gelişinden itibaren karşılaştığı zorlukları ve hayırseverlik alanındaki mücadelelerini anlatmaktadır.

Yalçın İpbüken'in yaşamından adlı kitap, yazarın 80 yılı aşan yaşamından kesitler sunmaktadır. Ayrıca, kitapta İpbüken'in kimseye bilerek zarar vermemeye özen gösterdiği ve ulaşabileceği herkese dokunmaya çalıştığı da vurgulanmaktadır. Kitap, Murat Kuter tarafından kaleme alınmış olup, 2023 yılında Optimist Yayınları tarafından yayımlanmıştır.

"A Life Less Ordinary" (Olağanüstü Bir Hayat), işini kaybeden Robert'ın (Ewan McGregor), patronunun kızı Celine'i (Cameron Diaz) kaçırmasıyla gelişen olayları anlatır. İki melek, bu ikiliyi birbirine aşık etmekle görevlendirilir. Film, klişelerle dolu bir senaryoya sahip olsa da, Danny Boyle'un yönetmenliği ve başrol oyuncularının performanslarıyla dikkat çeker.

İtalyan eşi ile birlikte Agnesia Kaferia, Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın hayatında önemli bir yer tutar. Anlatılanlar: - Agnesia, Cevat Şakir'in Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nde okuduğu dönemde evlendiği İtalyan model eşidir. - 1914 yılında İstanbul'a dönen çift, Mehmed Şakir Paşa'nın evinde yaşamaya başlar ve bu dönemde Agnesia'nın hamile olduğu bilinir. - İddialara göre, Cevat Şakir, babasıyla tartıştığı esnada Mehmed Şakir Paşa'yı öldürmüş ve bu cinayetten 15 yıl kürek cezası almıştır. - Agnesia ve kızı Mutarra, Cevat Şakir'in cezasının bitiminden sonra İtalya'ya dönmüşlerdir.

"Benli Kadın" ifadesi, iki farklı kişinin hayatını anlatan kitaplarla ilişkilidir: 1. Benli Belkıs: Gazeteci Şaziye Karlıklı'nın "Benli Belkıs: Efsane Aşkların Kadını" adlı kitabı, Hilafet Ordusu komutanı Süleyman Şefik Paşa'nın kızı Belkıs Kemali Söylemezoğlu'nun hayatını anlatır. 2. Handan Benli: Osmaniye'de yaşayan ve tır şoförlüğü yapan Handan Benli, kendi hayatını anlatan bir hikayeye konu olmuştur.

Kerem Aktürkoğlu'nun hayat hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Doğum ve İlk Yıllar: 21 Ekim 1998'de İzmit, Kocaeli'de doğdu. Altyapı Kariyeri: 2013'te Hisareynspor'a, 2014'te ise İstanbul Başakşehir altyapısına transfer oldu. Profesyonel Kariyeri: 2016'da Bodrumspor'a kiralandı, 2018'de Karacabey Belediyespor, 2019'da ise 24 Erzincanspor'a transfer oldu. Milli Takım Kariyeri: 2021 yılında Türkiye A Milli Futbol Takımı'na davet edildi. Başarıları: Galatasaray ile iki Süper Lig şampiyonluğu yaşadı, 2022-23 sezonunda Süper Lig asist kralı oldu. Kişisel Hayatı: Ailesine bağlı bir sporcu olan Aktürkoğlu, boş zamanlarında bilgisayar oyunları oynamayı seviyor. Ayrıca, Kerem Aktürkoğlu, 1999 Gölcük depreminde enkaz altında kalmış ve dedesi tarafından kurtarılmıştır.

Orhan Pamuk'un hayat hikayesi kısaca şu şekilde özetlenebilir: 7 Haziran 1952'de İstanbul'da doğdu. Robert Kolej'den mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'nin mimarlık bölümüne devam etti. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü'nden mezun oldu. 1974 yılında "romancı" olmaya karar verdi. İlk romanı Cevdet Bey ve Oğulları'nı 1982 senesinde yayınladı. 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı. Columbia Üniversitesi'nin beşeri bilimler bölümünde edebi yazarlık ve karşılaştırmalı edebiyat dersleri veriyor. Orhan Pamuk, birçok başka edebiyat ödülünün yanı sıra, 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen ilk Türk yazarıdır.

Zihinsel engelli bir gencin hayatını anlatan filmlerden bazıları şunlardır: "Benim Adım Sam" (I am Sam). "Tamam Mıyız?". Ayrıca, zihinsel engelli bireylerin konu alındığı diğer filmler arasında "Gattaca" ve "The Elephant Man" da bulunmaktadır.

Lady, la vendedora de rosas, Kolombiya'lı oyuncu Lady María Tabares'in gerçek hayat hikayesinden esinlenerek yazılmış bir telenoveladır. Telenovela, Lady Tabares'in hayatını konu alır. Lady, Medellin'deki en yoksul ve suç oranı en yüksek mahallelerden birinde büyür. Sokakta uyuyup dilenerek geçinir ve bir yetimhaneye gönderilir. Ailesiyle yeniden bir araya geldikten sonra gençliğinde sokaklarda gül satarak para kazanmaya başlar. Bir gün, "La vendedora de rosas" adlı bir filmde başrol oynamak üzere seçilir ve bu film birçok uluslararası festivalde ödül kazanır. Şöhret kazanmasına rağmen, bir adamın ölümüne karıştığı için 26 yıl hapis cezasına çarptırılır. 13 yıl hapis yattıktan sonra çocuklarıyla sadece telefonla iletişim kurarak eski mahallesine geri döner. Ayrıca, telenovelada sefalet, uyuşturucu, hırsızlık, cinayet, alkolizm ve sokaklardaki tehlikeler gibi temalar da işlenmektedir.

"Kurabiye" (2013) filmi, iki kız kardeş olan Adeline ve Delphine'in, Çinli bir hizmetçinin kaybolmasıyla hayatlarının nasıl alt üst olduğunu ve onlara "Kurabiye" lakaplı oğlunu bırakmasını anlatıyor. "Kurabiye" (2020) filmi ise, psikiyatrist bir çiftin, ihmal ettikleri kızları Cookie'nin intiharıyla ebeveynlerinin hayatlarını mahvetmesini ve ardından intikam almak için geri dönmesini konu alıyor. Ayrıca, 2001 yapımı "Kurabiye" adlı bir belgesel de bulunmaktadır. Bu belgesel, bir mühendisin, kalitesiz betonla yapılan binaların nasıl yıkıldığını göstermek için yaptığı deneyleri anlatıyor.

Müslüm Gürses'in vasiyeti, hayatının filme çekilmemesi yönündedir. Ancak, Gürses 2007 yılında Sırrı Süreyya Önder'in film teklifini kabul etmiş, fakat çekimlerin başlamasına birkaç ay kala, babasının annesini öldürmesinin de filmde yer alacağı yönünde haberler çıkmasına kızarak filmi iptal etmiştir. Gürses'in ölümünden önce gelen yeni teklifler üzerine, eşi Muhterem Nur'a da filminin çekilmemesini vasiyet ettiği söylenmiştir. Ayrıca, Gürses'in "Ölürsem albümün adını 'Veda' koyun" şeklinde bir vasiyeti de bulunmaktadır.

"Milenyum Aktrisi" (Sennen Joyû), 2001 yapımı bir Japon animasyon filmidir ve ünlü bir kadın sinema sanatçısının bitmeyen aşk hikayesini anlatır. Film, Genya Tachibana adında bir film yapımcısının, kendi gençliğinde ünlü olan Chiyoko Fujiwara'nın hayatını belgeselleştirmek istemesiyle başlar. Hikaye, üç ayrı zamanda işlenir: 1. Chiyoko'nun gençliğinde, bir isyancının izini sürerken yaşadığı maceralar. 2. Chiyoko'nun hayatı boyunca çektiği filmler, farklı dönemleri ve karakterleri konu alan yapımlar. 3. Günümüz, Chiyoko'nun geçmişiyle yüzleşmesi ve eski aşkına olan özlemi. Film, Japon sinemasının ve toplumunun gelişimini de yansıtır.

"Deha" dizisi, baba-oğul ilişkisi ve intikam temasını işliyor. Ancak, dizideki karakterlerin gerçek bir kişiye dayandığına dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

"Toskana Güneşinin Altında" (Under the Sun of Tuscany) filmi, San Francisco'da yaşayan yazar Frances'in, işte başarısız olması ve aldatan kocasından boşanması sonrası yaşadığı derin depresyondan çıkış sürecini anlatıyor. Frances, bir arkadaşının İtalya'ya gezi ayarlaması sayesinde, Toskana'da satılık eski bir malikanenin reklamına rastlar ve kısa sürede onun sahibi olur. Film, Frances'in Toskana'da yeni bir hayat kurma çabalarını, yeni tanıdıklar edinmesini ve sonunda yeni bir aşka yelken açmasını konu alıyor. Ayrıca, "Pod Słońcem Toskani" isimli, İtalya'nın Toskana bölgesinde tatil fırsatları sunan bir turistik şirketin adı da olabilir.

"Bir Salyangozun Anıları" (Memoir of a Snail), süs salyangozları toplamaya meraklı ve kitaplara karşı yoğun bir sevgiye sahip, yalnız ve uyumsuz bir kadın olan Grace Pudel'ın hikayesini anlatıyor. Filmin konusu: Grace, küçük yaşta ikiz kardeşi Gilbert'ten ayrılır ve endişe ile kaygının içine düşer. Yaşadığı zorluklara rağmen, cesaret ve yaşam arzusuyla dolu Pinky adındaki yaşlı bir kadınla arkadaş olur ve umudu yeniden yeşerir. Pinky'nin ölümünden sonra, Grace onun küllerini sebze bahçesine getirir ve salyangoz kavanozunu serbest bırakır. Yönetmen Adam Elliot, filmde mizah ve dramı harmanlayarak, kayıpların, acının ve yalnızlığın hikayesini anlatıyor.

"Demir Akciğerli Adam" olarak bilinen Paul Alexander, 78 yıl yaşadı. Alexander, 1952 yılında altı yaşındayken çocuk felci hastalığına yakalanmış ve boynundan aşağısı felç olmuştu. Kendi kendine nefes almayı öğrendikten sonra günde birkaç saatliğine demir akciğerini bırakabiliyordu. Nisan 2020'de anılarını yayımlayan Alexander, 11 Mart 2024'te hayatını kaybetti.