GözSağlığı

No Touch Lazer ve Excimer Lazer arasındaki temel farklar şunlardır: No Touch Lazer: Temassız Teknoloji: Lazer ışınları doğrudan korneaya etki eder, fiziksel temas yoktur. Hızlı İyileşme: Geleneksel yöntemlere göre daha kısa iyileşme süreci sunar. Enfeksiyon Riski: Göz yüzeyine zarar verme ve enfeksiyon riski minimize edilir. Uygun Göz Yapıları: Özellikle korneası ince olan veya klasik lazer ameliyatlarına uygun olmayan kişiler için uygundur. Excimer Lazer: Temas Gerektiren Yöntem: Korneanın yüzeyindeki epitel tabaka kaldırılarak veya korneal flep oluşturularak lazer uygulanır. Geniş Kullanım Alanı: Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi çeşitli göz bozukluklarının tedavisinde kullanılır. Uzun İyileşme Süreci: PRK gibi bazı Excimer Lazer türleri, daha uzun iyileşme süreci gerektirebilir. Her iki yöntemde de korneanın yeniden şekillendirilmesi hedeflenir, ancak No Touch Lazer daha az invaziv bir yaklaşım sunar. Tedavi yöntemi seçimi için detaylı göz muayenesi ve uzman değerlendirmesi gereklidir.

Göz kapağı ameliyatı, her cerrahi işlem gibi riskler taşır. Göz kapağı ameliyatının potansiyel riskleri arasında şunlar yer alır: enfeksiyon; kanama; yara iyileşmesi sorunları; göz kuruluğu; geçici veya kalıcı his kaybı. Ameliyat öncesinde detaylı bir danışma almak, prosedürün risklerini ve faydalarını anlamak ve ameliyat sonrası talimatları tam olarak takip etmek önemlidir.

Göz damlası uygulandıktan sonra tadının alınması, gözyaşı kanallarının anatomik yapısından kaynaklanmaktadır. Gözyaşları, göz yüzeyini nemlendirip koruyan doğal sıvılardır. Uzmanlar, bu durumun tamamen normal ve genellikle zararsız olduğunu belirtmektedir.

Gentamisin göz ve kulak damlası kullanımı şu şekildedir: Göz için: Etkilenmiş göze, günde en fazla 6 kere veya gerektiğinde daha sık olmak üzere, her defasında 1 ila 2 damla damlatılır. Ağır enfeksiyonlarda, başlangıç olarak her 15-20 dakikada 1 ila 2 damla uygulanır, enfeksiyon kontrol altına alındıkça uygulama sıklığı azaltılır. Kulak için: Etkilenmiş kulaktaki bölge temizlenir. Günde 3-4 kez ve gece olmak üzere, her defasında 2-3 damla damlatılır. Gerektiğinde daha sık damlatılabilir. Kullanım öncesinde ve sırasında dikkat edilmesi gerekenler: Göz enfeksiyonlarının tedavi süresi boyunca kontakt lensler çıkarılmalıdır. Kulak zarında delinme varsa veya bundan şüpheleniliyorsa kullanılmamalıdır. Uzun süreli tedaviden kaçınılmalıdır. Diğer nefrotoksik veya ototoksik ilaçlarla birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. Gentamisin veya aminoglikozitlere karşı duyarlılık durumunda kullanılmamalıdır. İlaç kullanımı ve dozajı konusunda bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır.

Evet, Ocuvite Complete göz için kullanılan bir besin takviyesidir. Ocuvite Complete, vitamin, mineral ve omega-3 yağ asitleri içeren kapsül formunda bir gıda takviyesidir. Herhangi bir besin takviyesine başlamadan önce doktora veya eczacıya danışılması önerilir.

Doktorlar tarafından en zor göz ameliyatı olarak vitrektomi ameliyatı kabul edilmektedir. Ameliyat sonrası görme tahmininin çok zor olduğu bu ameliyat türünde, gözdeki sıvının drenajı için yeni yollar oluşturularak gözdeki basınç düşürülür. Göz ameliyatlarının risk içermesi nedeniyle, bu tür bir müdahale için mutlaka bir göz doktoruna danışılmalıdır.

Göz doktoru tarafından oftalmoskopi şu şekilde yapılır: 1. Hazırlık: Muayene odasının yarı karartılması veya tamamen karartılması sağlanır. 2. Hasta Pozisyonu: Sağ gözün muayenesi için doktor hastanın sağ tarafında, sol gözün muayenesi için ise sol tarafında oturur. 3. Görüntüleme Başlangıcı: Oftalmoskopun en küçük diyafram açıklığıyla görüntülemeye başlanır. 4. Işık Tutma: Doktor, oftalmoskopu kendi sağ gözüne yaklaştırarak hastanın sağ gözünün pupiline doğru ışık tutar. 5. Baş Sabitleme: Sol elle hastanın başı sabitlenir, sağ elle oftalmoskop tutulur. 6. Optik Sinir Ucu Bulma: Doktor, pupiline doğru ışık tutarak optik sinir ucunu (papilla) bulmaya çalışır. 7. Netleştirme: Papilla bulunduğunda, doktor oftalmoskopun mercek kadranını ayarlayarak net bir görüntü elde eder. 8. İnceleme: Doktor, papilladan başlayarak retinal damarları takip ederek fundusun diğer bölgelerini inceler. 9. Son Değerlendirme: Makula, periferik retina, vitreus, lens ve kornea gibi gözün ön kısımları da değerlendirildikten sonra, doktor muayene sonucunda gözün iç yapısında herhangi bir anormallik olup olmadığını değerlendirir. Oftalmoskopi sırasında dikkat edilmesi gerekenler: Oftalmoskopun çalışır durumda olması ve ışık kaynağının yeterli olması. Hastanın gözlük takmaması veya kontakt lens çıkarması. Hastaya doğrudan öne bakması ve başını sabit tutması söylenmesi.

Gözyaşı kanal tıkanıklığının iyileşme süresi, uygulanan tedavi yöntemine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Masaj ve göz damlası tedavisi: Bebeklerde ilk tercih edilen yöntemdir ve genellikle 1 yıl içinde iyileşme sağlanır. Sondalama: Erken dönemde uygulandığında (18 aydan önce) başarı oranı yüksektir ve iyileşme süreci genellikle birkaç gün içinde tamamlanır. Cerrahi müdahale: Dakriyosistorinostomi gibi cerrahi işlemler, ciddi tıkanıklık durumlarında uygulanır ve iyileşme süreci bir ila iki hafta arasında değişebilir. Tedavi sonrası doktorun önerilerine uyulması ve düzenli kontrollerin yapılması önemlidir.

Göz zevki için tercih edilebilecek bazı renkler: Mavi: Sakinleştirici ve dinlendirici bir etkiye sahiptir. Yeşil: Doğaya yakın ve barışçıl bir atmosfer yaratır. Sarı: Neşeli ve yaratıcı bir ruh halini destekler. Pembe: Duygusal açıdan rahatlatıcı ve canlandırıcıdır. Turuncu: Canlılık ve sosyalliği teşvik eder. Renklerin etkisi kişisel tercihlere ve bilinçaltına göre değişebilir.

Göz çevresi benleri, iyi huylu olduklarında genellikle tehlikeli değildir. Tehlike oluşturabilecek durumlar: Büyüme, renk değiştirme veya kanama: Benlerin büyümesi, renk değiştirmesi veya kanamaya başlaması durumunda bir uzmana danışılmalıdır. Kötü huylu benler: Göz içindeki benler zamanla yayılabilir ve görme kaybına yol açabilir. Düzenli kontrol: Göz çevresindeki benlerin düzenli olarak takip edilmesi, olası kötü huylu dönüşümlerin erken fark edilmesine yardımcı olabilir. Benlerin tedavisi ve güvenliği için bir dermatolog veya göz doktoruna başvurulması önerilir.

İris hastalığı, gözün renkli kısmı olan iris zarının iltihaplanması anlamına gelir ve bu durum iritis olarak adlandırılır. İritisin bazı nedenleri: travmalar; ankilozan spondilit, Reiter sendromu, sarkoidoz, iltihabi bağırsak hastalığı ve psoriyazis (sedef hastalığı) gibi hastalıklar; enfeksiyon hastalıkları (Lyme hastalığı, tüberküloz, toksoplasmosis, sifiliz, herpes simpleks ve herpes zoster virüsleri). İritisin belirtileri: gözde veya alın bölgesinde ağrı; parlak ışığa maruz kalındığında kötüleşen göz ağrısı; gözlerde, özellikle de iris çevresinde kızarıklık; gözbebeğinde küçülme veya biçimsizleşme; bulanık görme; baş ağrısı. İritis teşhisi, yarık lamba mikroskobuyla gözün muayene edilmesi sonucunda konur.

Gece körlüğünün tamamen iyileşip iyileşemeyeceği, hastalığın nedenine bağlıdır: A vitamini eksikliğine bağlı gece körlüğü, vitamin takviyesiyle tedavi edilebilir. Retinitis pigmentosa gibi genetik hastalıklar nedeniyle oluşan gece körlüğünün tedavisi yoktur; ancak destekleyici yöntemlerle hastanın yaşam kalitesi artırılabilir. Katarakt veya göz yaralanmaları sonucu oluşan gece körlüğü, cerrahi müdahale ile düzeltilebilir. Diyabete bağlı gece körlüğü, kan şekeri kontrolüyle tedavi edilebilir. Gece körlüğü yaşayan kişilerin, özellikle genetik temelli hastalıklarda, tehlikeli durumlardan kaçınması önerilir.

Bebeklerde şaşılık, genellikle 3-6 ay içinde göz kaslarının gelişmesiyle kendiliğinden düzelir. Ancak, 6. aydan sonra devam eden şaşılık mutlaka bir göz doktoru tarafından değerlendirilmelidir. Şaşılığın düzelip düzelmeyeceği, şaşılığın türüne ve altında yatan nedenlere bağlı olarak değişebilir. Erken teşhis ve tedavi için bir göz hastalıkları uzmanına başvurulması önerilir.

Retina dekolmanı, uygun ve zamanında yapılan müdahale ile iyileşebilir. Retina dekolmanı tedavisi, hasarın boyutuna göre seçilen cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilir. Retina, yapısı gereği kendi kendini yenileyemez. Retina dekolmanı tekrar edebilen bir hastalıktır.

Jerk nistagmus, gözlerin bir yöne doğru yavaşça kaydıktan sonra hızlı bir şekilde başlangıç noktasına geri sıçraması ile karakterize edilen bir nistagmus türüdür. Genellikle iç kulak veya beyincik ile ilgili sorunlarda görülür. Nistagmus, gözlerin istemsiz, hızlı ve ritmik bir şekilde hareket etmesidir ve bir hastalık değil, altta yatan bir problemin belirtisidir. Nistagmus şüphesi durumunda bir uzmana danışılması önerilir.

Evde göz muayenesi yapılması önerilmez. Göz muayenesi, uzman bir göz doktoru veya göz hastalıkları uzmanı tarafından yapılmalıdır. Evde göz muayenesi için bazı adımlar: Ortam hazırlığı: Muayene alanının aydınlık, sessiz ve düz bir zemin olması gerekir. Hasta hazırlığı: Önceki göz raporları ve kullanılan göz damlaları listelenmelidir. Temel kontroller: Görme keskinliği, göz tansiyonu ve göz dibi değerlendirmeleri yapılabilir. Evde göz muayenesi, özellikle hareket kısıtlılığı olan hastalar için uzman doktorlar eşliğinde sunulan bir hizmet olarak da mevcuttur.

Direkt ve indirekt oftalmoskop, göz muayenelerinde kullanılan iki farklı tıbbi cihaz türüdür. Direkt oftalmoskop. İndirekt oftalmoskop. Göz muayenelerinde hangi tür oftalmoskopun kullanılacağı, hastanın durumuna ve yapılacak muayenenin detayına göre değişiklik gösterebilir.

Netira göz damlası, gözdeki bakteri kaynaklı enfeksiyonları gidermek amacıyla reçete edilen bir antibiyotiktir. Kullanım alanları: Bakteriyel konjonktivit. Keratit. Göz kapağı iltihabı (blefarit). Netira göz damlası, yalnızca doktor reçetesiyle temin edilir ve bilinçsiz kullanılmamalıdır.

Netira göz damlası, gözdeki bakteri kaynaklı enfeksiyonları gidermek amacıyla reçete edilen bir antibiyotiktir. Kullanım alanları: Bakteriyel konjonktivit. Keratit. Göz kapağı iltihabı (blefarit). Netira göz damlası, yalnızca doktor reçetesiyle temin edilir ve bilinçsiz kullanılmamalıdır.

Yaşlılarda yakın görme bozukluğunun (presbiyopi) başlıca nedeni, göz merceğinin yaşla birlikte kırıcılık özelliğini yitirmesidir. Diğer nedenler arasında şunlar yer alır: 40 yaş ve üzeri olmak; kadın cinsiyet; dengesiz ve sağlıksız beslenme; anemi (kansızlık); kalp-damar hastalıkları; diyabet; hipermetropi öyküsü; sinir sistemi veya kas-iskelet sisteminde görülen bazı otoimmün hastalıklar (örneğin, multiple skleroz, myastenia gravis); gözde travma oluşumu veya göz içi cerrahi işlem geçirme; damar yetmezliği ve/veya kan dolaşımı sorunları; alkol kullanımı; bazı ilaçların (antidepresanlar, antihistaminikler, diüretikler) yan etkileri. 40 yaşından önce ortaya çıkan presbiyopi, "prematüre presbiyopi" olarak adlandırılır.