FilmAnalizi

2018 yapımı "Korkuluk" (Scarecrow) filmi iki farklı konuyu ele almaktadır: 1. Osman Çakır'ın yönettiği kısa film: Taşra şartlarının ve ataerkil ilişkilerin şekillendirdiği bir baba-oğul ilişkisinin çocuğun duygu dünyasında yarattığı psikolojik etkiyi, korkuluk metaforu üzerinden anlatmaktadır. 2. Louisa Warren'ın yönettiği korku filmi: June ve Carl kardeşlerin, ailelerinin öldürülmesine tanık olduktan sonra yaşadıkları olayları konu almaktadır.

"Dog" (2024) filmi, Virendra adlı bir adamın, sadık arkadaşı Jesus'un kaybolmasının ardından yaşadığı olayları anlatıyor. Reclusive ve PTSD'den muzdarip olan Virendra, kendisini gerçekten önemseyen tek kişiyi iterek, cevaplar aramak için dondurucu arazide bir arayışa çıkar. "Dog" (2022) adlı diğer bir film ise, ordu muhafızı Briggs'in, köpeği Lulu ile birlikte Pasifik sahili boyunca bir arkadaşının cenazesine katılmak için yaptığı yolculuğu konu alıyor.

"Yeniden Başlamak" filmi, Eşref Ziya tarafından yazılmış ve yönetilmiştir. Özeti şu şekildedir: Bir sokak dövüşçüsü ve gazeteci, bu adamın geçmişini geri kazanmasına yardım etmek için bir araya gelir.

Kemal Sunal'ın "Gülen Adam" filminde Yusuf karakteri, hayatında hiç ağlamadığı için gülmüyor.

"Gölge Savaşçı" (Ying, 2018) filmi, Üç Krallığın yaşadığı bir dönemde geçen bir hikayeyi anlatıyor. Filmde, halkın taleplerine rağmen krallarına düşman olan içerideki hainlerin onu sürgüne yollaması ve kurnaz başkumandanının tahtın yalnız bırakılamayacağını düşünerek bir gölge savaşçı yetiştirmesi ele alınıyor.

Tron Efsanesi'nin başarısız olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Klişe Dolu Diyaloglar ve Zayıf Oyuncu Yönetimi: Filmde yer yer klişe diyaloglar ve bazı zayıf oyuncu performansları bulunmaktadır. 2. Ticari Beklentileri Karşılayamama: 1982 yapımı ilk Tron filminin gişede başarısız olması, devam filminin ticari beklentilerini de olumsuz etkilemiştir. 3. Senaryo Derinliğinin Yetersiz Olması: Filmin senaryosu yeterli derinliğe sahip değildir ve gereksiz uzatmalar filmi durgunlaştırmıştır. 4. Görsel Efektlerin Yorucu Olması: Son teknoloji kullanılarak hazırlanan görsel efektler, yer yer yorucu bir yüke dönüşmüştür.

"Zoraki Kral" (The King's Speech) filmi, dört Oscar ödülü kazandı çünkü filmin senaryosu, yönetmenliği ve başrol oyuncusunun performansı büyük beğeni topladı. Kazandığı Oscar ödülleri şunlardır: En İyi Özgün Senaryo (David Seidler); En İyi Yönetmen (Tom Hooper); En İyi Erkek Oyuncu (Colin Firth); En İyi Film.

1971 yapımı "Otomatik Portakal" filmi, Anthony Burgess'in aynı adlı romanından uyarlanmıştır ve şiddet bağımlısı gençlerden oluşan bir çetenin insanlara uyguladığı şiddeti konu eder. Filmin ana hikayesi: Alex DeLarge adlı bir holiganın, üyesi olduğu sokak çetesi ile birlikte işledikleri suçlardan sonra çete tarafından ihbar edilmesi ve polis tarafından beyninin yıkanarak topluma kazandırılma metodunu anlatmaktadır. Filmde işlenen diğer temalar: - Distopik bir evren: Ahlakı çökmüş, iyi ile kötünün ayırt edilemez hale geldiği bir toplum. - Devletin şiddeti meşrulaştırma aracı olarak kullanması: Ludovico tekniği ile suçluların tekrar suç işleyemeyecek hale getirilmesi. - Bireysel ve toplumsal değerler arasındaki çatışma: Alex'in insan doğası ve toplumsal değerler arasındaki ikilemi.

"İsimsiz Kurşun" (No Name on the Bullet, 1959) filmi, profesyonel bir kiralık katil olan John Gant'ın Lordsburg kasabasına gelmesini ve kasabalıların onu bir cinayet için aradıklarını bilmelerini konu alır. Kasabada herkes birbirinden şüphelenmeye başlar ve bu şüpheler giderek büyük bir endişeye dönüşür.

"Biri Gitti Biri Geldi" (1979) filmi, cinayetle suçlanan bir şoförün gerçek katilleri ortaya çıkarışının öyküsünü anlatır.

"Metro" filmi, Moskova metro sisteminde geçen bir hikayeyi anlatıyor. Problem, Moskova Nehri'nin tünellere sızması ve bu sızıntının metro sisteminin çökmesine yol açma riski taşımasıdır. Filmin yönetmen koltuğunda Anton Megerdichev yer alırken, başrollerde Sergei Puskepalis, Anatoliy Belyy, Svetlana Khodchenkova gibi isimler rol almıştır.

"Beautiful Friend" filmi, zihinsel olarak dengesiz ve toplumsal olarak izole olmuş genç bir adamın hikayesini anlatıyor. Film, toplumdan kopukluk, takıntı ve şiddetin birey üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde ele alıyor.

"Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde" filminde Örümcek-Adam'ın farklı olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Paralel Evrenler: Film, farklı evrenlerden gelen birçok Örümcek-Adam karakterini bir araya getirir. 2. Karakter Gelişimi: Ana karakter Miles Morales, örümcek benzeri yetenekler kazandıktan sonra kendi kimliğini bulmaya çalışır ve bu süreçte farklı Örümcek-Adamlarla etkileşime girer. 3. Symbiote Kostümü: Filmde, yaşayan bir kostüm olan Symbiote'un farklı taşıyıcılarda nasıl değiştiğini ve bu değişimlerin karakterlere nasıl farklı güçler kattığını görürüz.

"Dark Waters" filminin sonunda, DuPont şirketi, Parkersburg'daki tüm sakinlerin sağlık izlemesi için tıbbi izleme programı başlatmayı kabul ediyor. Ancak, DuPont'un bu anlaşmadan çekilmesi üzerine, Rob Bilott ayrı ayrı davalar açmaya karar veriyor ve ilk üç müvekkilinin davaları için çok milyon dolarlık tazminatlar kazanıyor.

Film analizi için aşağıdaki kitaplar önerilir: 1. "Bir Film Nasıl Okunur?" - James Monaco. 2. "Sinemada Yönetmenlik, Kurgu ve Oyunculuk" - Edward Dmytryk. 3. "Film Sanatı" - David Bordwell ve Kristin Thompson. 4. "Politik Kamera, Çağdaş Hollywood Sinemasının İdeolojisi ve Politikası" - Douglas Kellner ve Michael Ryan. 5. "Film Theory: An Introduction" - Robert Stam.

"Bizim Hoca: Bezdum da!" filmi, Karadenizli din adamı Bizum Hoca'nın hikayesini anlatıyor. Filmde, eğitimini tamamlamamış olmasına rağmen kendini yetiştirmiş olan Bizum Hoca'nın, cemaatine ahlaklı ve vicdan sahibi bir insan olmanın en az ibadet etmek kadar önemli olduğunu öğütlemesi ve bu nedenle HES inşaatına karşı çıkması konu ediliyor. Ayrıca, Bizum Hoca'nın yerine gelen Ekrem Hoca ile yaşadığı çatışmalar da filmin önemli bir kısmını oluşturuyor.

"Şubat" (February) filmi, zorlu hava koşullarından ötürü ailesine yanına dönemeyip, eğitim gördüğü yatılı okulda kabus dolu günler geçiren Joan ve arkadaşlarının yaşadıklarını anlatıyor. Filmde, okuldaki lanetli olaylar sonucunda birbirine bağlanan iki genç kızın hikayesi de işleniyor.

Hot Fuzz (Sıkı Aynasızlar), Londra polisi Nicholas Angel'in, aşırı iş ahlakı nedeniyle diğer polis memurlarının motivasyonunu olumsuz etkilemesi sonucu, daha düşük profilli bir kasaba olan Sandford'a atanmasıyla başlayan olayları anlatır. Angel, Sandford'da her şeyin göründüğü kadar huzurlu olmadığını fark eder ve kasabada peş peşe işlenen cinayetleri araştırmaya başlar. Film, mizah ve aksiyonu ustalıkla harmanlayan bir yapım olarak, izleyicilere hem gerilim dolu hem de eğlenceli bir deneyim sunar.

Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı filmi, dört arkadaşın şartlı tahliyeyle serbest bırakıldıktan sonra yaşadıkları olayları anlatıyor. Hikmet, vapurda tanıştığı Mihriban adlı dilsiz bir kıza aşık olur ve onun konuşabilmesi için gereken parayı bulmak amacıyla arkadaşlarıyla birlikte tekrar kirli işlere bulaşmak zorunda kalır.

"Sibel" filmindeki kadın, küçük yaşlarında geçirdiği bir hastalık nedeniyle dilsiz kalmıştır.