EşSesliKelimeler

Beş tane eş sesli kelime: 1. Yüz: Sima, çehre; yüzmek; sayı. 2. Yaz: Mevsim adı; kalemle yapılan iş. 3. Ak: Beyaz renk; akmak eylemi. 4. Kaz: Kümes hayvanı; kazmak eylemi. 5. Kır: Açık ve geniş alan; beyaz ve siyah karışımı renk.

2. sınıf düzeyinde bazı eş sesli cümle örnekleri: Aç: "Kitabın son sayfasını aç." - "Benim karnım aç.". Al: "Al yanaklı kız şiir okudu." - "Bana dondurma al.". At: "Arda ata binmeyi seviyor." - "Cemre topu arkadaşına attı.". Bağ: "Sidal, bağdan üzüm topladı." - "Ayakkabının bağı çözülmüş.". Baş: "Başımızda saçlarımız var." - "Tumay baştan üçüncü sırada oturuyor.". Çay: "Annem çay demledi." - "Dün çayda yüzdük.". Dal: "Ağacın dalı çok yüksekte." - "Balık suya daldı.". Diz: "Teyzem dizinden ameliyat oldu." - "Neva boncukları ipe dizdi.". Düş: "Aysu, gece çok kötü bir düş görmüş." - "Ali koşarken düştü.". Ekmek: "Ayşenur, bahçeye mısır ekti." - "Nisa üç ekmek aldı.". Daha fazla örnek için wordwall.net sitesindeki "2. sınıf eş sesli (sesteş) cümleler" başlıklı öğretim kaynaklarını inceleyebilirsiniz.

İki eş sesli kelime örneği: 1. Yüz: - Sima, çehre. - Suda el ve bacak hareketleriyle ilerleme, yüzme. - Sayı, 100. 2. Yaz: - Mevsim adı. - Kalemle yapılan iş.

3. sınıf düzeyinde bazı eş sesli kelimeler: Yaz: Mevsim veya yazma eylemi. Yüz: Sayı veya yüz ifadesi. Bin: Sayı veya bir şeyin üstüne çıkmak. Aç: Bir şeyi açmak veya açlık. Bodrum: Tatil beldesi veya bir yapının alt katı. Dalmak: Denizde yüzmek veya ağacın dalları. Yol: Mesafe veya otların kesilmesi/koparılması. Eş sesli kelimeler, yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan sözcüklerdir.

20 eş sesli kelime örneği: 1. Yüz: sima, çehre. 2. Yaz: mevsim adı, kalemle yapılan iş. 3. Yaş: doğumumuzdan bu güne geçen zaman, ıslak. 4. Top: yuvarlak oyuncak, büyük mermi atan ateşli silah. 5. Toka: el sıkışmak, kadınları saçlarını tutturmaya yarayan araç. 6. Soluk: nefes, rengi ağarmış. 7. Pazar: haftanın son günü, meyve, sebze gibi şeylerin satıldığı yer. 8. Saç: başı kaplayan kıllar, demir levha. 9. Sakin: durgun, sessiz, bir yerde oturan. 10. Saz: ince kamış, çalgı. 11. Koca: bir kadının eşi, büyük iri. 12. Kır: beyaz ve siyah karışımı renk, boş ve geniş alan. 13. Kaz: bir kümes hayvanı, toprağı kazmak. 14. Bin: bir sayı, binmek. 15. İç: herhangi bir yerin sınırları içerisinde kalan, içecek. 16. İt: köpek, itmek. 17. İn: küçük mağara, inmek. 18. Hayır: olumsuzluk belirten söz, iyilik. 19. Gül: bir çiçek, gülmek. 20. Bel: insanın göğüsle gövde arasındaki dar bölge, toprak kazmaya yarayan araç.

Saç, toprak, kaz, kır ve saçmak kelimeleri eş sesli (sesteş) kelimelerdir. - Saç: Baş derisini kaplayan kıllar veya etrafa yaymak, saçmak anlamına gelir. - Toprak: Yer, toprak anlamına gelir. - Kaz: Bir kümes hayvanı veya toprağı kazmak anlamına gelir. - Kır: Beyaz ve siyah karışımı renk veya boş ve geniş alan anlamına gelir. - Saçmak: Etrafa yaymak, saçmak anlamına gelir. Saçılmak ve saç teli kelimeleri ise eş sesli değildir. Saçmak kelimesinin eş anlamlısı etrafa yaymak veya saçmak olarak belirtilebilir.

A harfiyle başlayan bazı eş sesli kelimeler: Aç: yemek yemesi gereken / açmak eylemi. Ağız: konuşma, yeme organı / anadildeki yöresel konuşma biçimi / doğum yapmış hayvanın ilk sütü. Ahu: ceylan / güzel kadın. Ak: beyaz renk / akmak eylemi. Al: kırmızı renk / almak eylemi. An: zamanın bölünemeyecek kadar kısa parçası / anmak eylemi. Arı: temiz, saf / bal yapan böcek. At: binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan hayvan / atmak eylemi. Ağ: iplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü / pantolonun apış arasına gelen yeri. Ay: birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz / art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre.

Hayır, "kız" ve "kızmak" kelimeleri eş sesli değildir. "Kız" kelimesi, dişi çocuk anlamına gelir. "Kızmak" ise ısınmak, öfkelenmek anlamlarına gelir. Eş sesli kelimeler, yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelerdir.

Hayır, "yap" ve "yıka" kelimeleri eş sesli değildir. Eş sesli kelimeler, yazılışları aynı, anlamları farklı olan kelimelerdir. "Yap" ve "yıka" kelimelerinin anlamları farklıdır, ancak yazılışları aynı değildir. Örnekler: - Yap: Bir işi gerçekleştirmek, inşa etmek. - Yıka: Bir şeyi su ile temizlemek.

Hayır, "il" ve "ilçe" kelimeleri eş sesli değildir. Eş sesli kelimeler, yazılışları ve telaffuzları aynı olan, ancak anlamları farklı olan kelimelerdir. "İl" ve "ilçe" kelimeleri farklı anlamlara sahiptir ve bu nedenle eş sesli değildir. Örnekler: - İl: Bir ülkenin yönetim birimi. - İlçe: Bir ilin alt yönetim birimi.

Evet, "ağaç" kelimesi eş sesli bir kelimedir. "Ağaç" kelimesinin eş sesli anlamları: Bitki: "Bu elma ağacını ben ektim." Tahta, kereste: "Tüm mobilyalar ağaç olsun." Malzemeden yapılan: "Tezgahı neden ağaç yaptın?"

Hala kelimesi, "hâlâ" kelimesiyle sesteş değildir. Hala kelimesi, babanın kız kardeşini ifade ederken kullanılır. Hâlâ kelimesi ise "henüz" anlamına gelir. Sesteş kelimeler, yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelerdir.

Evet, "boş" ve "dolu" eş sesli (sesteş) kelimelerdir. Boş kelimesi, "dolu olmayan" ve "boşluk" anlamlarında kullanılabilir. Dolu kelimesi ise "bir yağış türü" ve "içi boş olmayan, doldurulmuş" anlamlarında kullanılabilir.

Soluk kelimesinin eş seslileri şunlardır: Nefes, akciğerlere çekilen veya akciğerlerden atılan hava. Rengi veya parlaklığı azalmış, solmuş, uçuk. Kısa süreli veya hızlı yapılan bir iş sonrası duyulan yorgunluk hissi. Bir müzik parçasında, bir notanın uzunluğunu belirleyen ölçü birimi.

40 tane eş sesli kelime örneği: 1. Yüz: bir sayı - surat, çehre. 2. Yaz: mevsim adı - kalemle yapılan iş. 3. Yaş: doğumumuzdan bu güne geçen zaman - ıslak. 4. Top: yuvarlak oyuncak - büyük mermi atan ateşli silah. 5. Toka: el sıkışmak - kadınları saçlarını tutturmaya yarayan araç. 6. Soluk: nefes - rengi ağarmış. 7. Pazar: haftanın son günü - meyve, sebze gibi şeylerin satıldığı yer. 8. Saç: başı kaplayan kıllar - demir levha. 9. Sakin: durgun, sessiz - bir yerde oturan. 10. Saz: ince kamış - çalgı. 11. Koca: bir kadının eşi - büyük, iri. 12. Kır: beyaz ve siyah karışımı renk - boş ve geniş alan. 13. Kaz: bir kümes hayvanı - toprağı kazmak. 14. Bin: bir sayı - binmek. 15. İç: herhangi bir yerin sınırları içerisinde kalan - içecek. 16. İt: köpek - itmek. 17. İn: küçük mağara - inmek. 18. Hayır: olumsuzluk belirten söz - iyilik. 19. Hayat: yaşam - evlerin geniş bahçesi. 20. Gül: bir çiçek - gülmek. 21. Bağ: üzüm yetiştirilen bahçe - bağlamak için kullanılan ip. 22. Ak: beyaz renk - akmak. 23. Düş: rüya - düşmek. 24. Atlet: atletizm sporcusu - kolsuz iç çamaşırı. 25. Açık: kapalı olmayan - koyu olmayan. 26. El: bir organımız - yabancı, başkası. 27. At: bir hayvan - atmak. 28. Aç: yemek yeme ihtiyacı olan - kapalı bir şeyi açmak. 29. Ekmek: tohumu toprağa atma işi - tahıldan yapılmış yiyecek. 30. Asma: üzüm veren bitki - asma işi. 31

Yüz kelimesi, eş sesli bir kelimeye örnek olarak verilebilir. Bu kelimenin bazı anlamları: Sima, çehre. İnsan vücudunda bulunan el ve kol hareketleri ile su üzerinde yapılan bir spor. Sayı olarak 100’ün yazıdaki karşılığı. Ayrıca, yaz ve sağ kelimeleri de eş sesli kelimelere örnek olarak gösterilebilir. Eş sesli kelimeler, yazılışları ve telaffuzları aynı, anlamları farklı olan kelimelerdir.

Hayır, bağ ve bahçe eş sesli kelimeler değildir. Bağ kelimesi, eş sesli bir kelime olup farklı anlamlara sahiptir. Bu anlamlardan bazıları: bahçe, bostan; deste; ilgi, ilişki; nesneleri birbirine tutturmak için kullanılan ip, tel, sicim gibi şeyler. Bahçe kelimesi ise, bağ kelimesinin anlamlarından biri olan "üzüm yetiştirilen arazi" dışında, başka bir anlama gelmez.

"Diz dize" ifadesi, eş sesli "diz" kelimesinin bir kullanımıdır. "Diz" kelimesinin eş sesli anlamları: Bacağın ortasındaki eklemli bölge. Dizmek eylemi. "Diz dize" ifadesi, bu iki anlamdan hangisinin bağlamında kullanıldığına bağlı olarak farklı anlamlar taşıyabilir.

15 tane eş sesli kelime: 1. Ak. 2. Al. 3. At. 4. Diz. 5. İt. 6. Yaz. 7. Gül. 8. Dal. 9. Kan. 10. El. 11. Çay. 12. Yol. 13. Ben. 14. Yaş. 15. Kır.

Dal kelimesinin eş seslisi, kullanıldığı bağlama göre iki farklı anlama gelir: 1. Ağacın kollarından her biri. 2. Suya, sıvıya dalmak.