Ekosistem

Soğuk Balık'ın neden yasaklandığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, balık avının yasak olduğu bazı dönemler şunlardır: İç sularda: 15 Mart - 15 Haziran tarihleri arasında sazan, kadife, siraz ve yayın gibi balık türlerinin avlanması yasaktır. Denizlerde: 15 Nisan - 31 Ağustos tarihleri arasında Karadeniz'de gırgır ağları ile balık avcılığı yasaktır. Bu yasaklar, balık türlerinin üreme dönemlerinde ekosistemin korunması amacıyla uygulanmaktadır.

Su altı dünyasında yaşayan bazı canlılar: Balıklar. Deniz kaplumbağaları. Köpekbalıkları. Denizanası. Mercanlar. Deniz yıldızları. Tardigradlar (su ayıları). Su altı dünyasında ayrıca deniz canavarı (anglerfish), dev mavi balina, deniz kızları, abyssal cuttlefish (derin deniz ahtapotu), okyanus çalgıcıları gibi daha az bilinen ve gizemli canlılar da bulunur.

Doğada birlikte yaşayan bazı hayvan örnekleri: Kurtlar: Sürü halinde yaşarlar ve her sürünün bir lideri vardır. Balıklar: Sürü veya sürü halinde yüzerler. Kuşlar: Göç ederken büyük sürüler oluştururlar. Filler: Aile grupları halinde yaşarlar ve genellikle dişi fillerden oluşur. Geyik, oriks, bizon, gergedan, zürefa: Bu otla beslenen hayvanlar, birlikte otlayarak hem daha rahat beslenir hem de tehlikelerden korunurlar. Devekuşu ve zebra: Devekuşu iyi görür, zebra ise tehlikeyi kokusundan anlar; böylece birlikte tehlikelerden korunurlar.

İki ana çöpçü türü bulunmaktadır: 1. Doğal ortamdaki çöpçüler: Hayvanlar: Sırtlanlar, çakallar, akbabalar, kargalar, yengeçler, ıstakozlar, yılan balıkları. Böcekler: Eşek arıları, sinek sinekleri, sarı ceketler. 2. İnsan faaliyetleriyle ilgili çöpçüler: Meslek olarak yapanlar: Belediye veya özel kurumlara bağlı olarak çalışan kişiler. Serbest meslek yapanlar: İki tekerlekli el arabasıyla atık toplayan kişiler.

Balinalar, çeşitli aktivitelerle meşgul olan karmaşık canlılardır: Beslenme ve Avlanma: Balinalar, türlerine göre farklı yöntemlerle beslenir; balenli balinalar filtreyle beslenirken, dişli balinalar avlarını avlayıp yutar. Göç: Bazı türler, üreme ve beslenme için binlerce kilometre yol kat eder. Sosyalleşme: Balinalar, iletişim kurmak ve sosyal bağları sürdürmek için ses ve vücut dili kullanır. Üreme: Balinalar, genellikle birkaç yılda bir tek yavru doğurur ve yavrular, anneleriyle uzun süre kalır. Ekolojik Rol: Balinalar, besin dağılımını ve karbon döngüsünü etkileyerek deniz ekosisteminde önemli bir rol oynar.

Kutup Ayısının Yaşam Alanı: Kutup ayısı, kuzey kutbunun karlı sahil bölgelerinde yaşar. Başlıca besin kaynağını oluşturan fokları avlamak için deniz buzullarına bağlıdır. Küresel ısınma, yaşam alanını tehdit etmektedir. Kaktüsün Yaşam Alanı: Kaktüsler genellikle sıcak ve kurak bölgelerde yaşar. Örneğin, çöller ve yarı kurak alanlar kaktüsler için uygun yaşam alanlarıdır. Bu iki türün yaşam alanları birbiriyle çelişmektedir; kutup ayıları soğuk ve karlı bölgelerde yaşarken, kaktüsler sıcak ve kurak koşulları tercih eder.

Ekolojik çöküşün ne zaman gerçekleşeceğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, yeni bir araştırmaya göre, dünya genelindeki ekosistemlerin beşte birinden fazlası, yaklaşık bir insan ömrü süresi içinde çöküş riskiyle karşı karşıya. Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) hazırladığı rapor ise 2100 yılına kadar ekosistemde bir kırılma noktası oluşabileceğini ortaya koymaktadır. Ekolojik çöküşün gerçekleşme zamanı, iklim değişikliği, su stresi, deniz kirliliği gibi çeşitli faktörlerin etkisiyle değişebilir.

İnsan yüzlü balıklar, yani sapan balıkları, insan sağlığına bir zarar vermez ve zehirli değildir. Ancak, bu balıkların avlanması uluslararası sözleşmelerle yasaklanmıştır, çünkü popülasyonları tehlike altındadır ve ekosistem için önemli bir türdür. Ayrıca, balıkçıların ağlarını parçaladıkları için ekonomik bir zarar olarak görülmektedir.

Kurtların bazı özellikleri: Fiziksel yapı: Kurtlar, köpekgiller familyasının en büyük üyelerindendir. Renk: Kurtların renkleri alt türlerine göre değişir; beyaz, krem, sarımsı, kızıl, gri ve siyah olabilir. Duyular: Koku alma, işitme ve görme duyuları oldukça gelişmiştir. Sosyal yapı: Kurtlar sosyal hayvanlardır ve genellikle sürü halinde yaşarlar. Beslenme: Etçil olan kurtlar, geyik, karaca, yaban domuzu gibi büyük memelilerle beslenir. Yaşam alanı: Tundra, orman, dağ ve çöl gibi çeşitli habitatlarda yaşayabilirler. Üreme: Yılda bir kez ürerler ve gebelikleri 65 gün sürer. Uzun ömür: Kurtlar 12 yaşında yaşlanır ve en fazla 20 yıl yaşarlar.

Dengenin önemi şu şekilde açıklanabilir: Fiziksel sağlık: Denge, kas iskelet sistemi yaralanmalarını azaltır ve daha hızlı iyileşmelerini sağlar. Günlük yaşam: Denge, düzgün yürüme gibi günlük faaliyetlerin yanı sıra, sandalyeden kalkma veya eğilerek bir şey alma gibi işleri de mümkün kılar. Spor performansı: Denge, birçok spor dalında ani yön değiştirmeler, sıçrama sonrası yere düşmeler gibi durumlarda başarı için gereklidir. Nörolojik sağlık: Denge sorunları, nörolojik nedenlere de bağlı olabilir. Genel yaşam kalitesi: Denge, postürel bozulmaları yavaşlatır ve günlük hayatta karşılaşılan zorluklarla daha kolay başa çıkmayı sağlar.

Güneş ışığı olmadan yaşayan hayvanlar, kemosentez adı verilen bir süreçle besin üretebilir veya yüzeyden gelen organik çökeltilerle beslenebilir. Kemosentez: Derin okyanuslarda yaşayan bazı bakteriler, hidrojen sülfür veya metan gibi inorganik bileşiklerin enerji kaynağı olarak kullanıldığı kemosentez yoluyla besin üretir. Organik çökeltiler: Yüzeyde yaşayan mikroskobik bitkiler, balıklar ve diğer canlıların kalıntıları, deniz karı olarak bilinir ve derinlere doğru süzülerek süngerler, mercanlar ve bazı zooplankton türleri için besin kaynağı olur. Ayrıca, bazı parazitik bitkiler fotosentez yapmadan da yaşayabilir, ancak ihtiyaç duydukları besin ve mineralleri yakınında bulunan diğer fotosentez yapan bitkilerin köklerinden alırlar.

Pinus brutia (kızılçam) türünün önemli olmasının bazı nedenleri: Ekolojik denge: Kızılçam ormanları, toprak stabilizasyonu sağlar, karbon tutar ve biyoçeşitliliği destekler. Yangın sonrası yenilenme: Yangına dayanıklı kozalakları sayesinde, yangın sonrası tohumlarını besin açısından zenginleşmiş toprağa bırakarak hızla yenilenir. Hızlı büyüme: Uygun koşullarda bir yıl içinde birkaç on santimetre boy atabilir ve 10-15 yıl içinde kozalak üretmeye başlar. Dayanıklılık: Kalın kabuğu, yangın sırasında iç dokuların zarar görmesini önler. Ekonomik kullanım: Kolay işlenen odunu, yapı malzemesi, mobilya ve ambalaj sanayisinde kullanılır.

Sündiken Dağları'nda yaşayan bazı hayvan türleri şunlardır: Böcekler: Oedemeridler (Coleoptera: Oedemeridae); Conopidae (Diptera). Diğer türler: Aphodiinae altfamilyasına ait böcekler; Melinopterus cinsine ait türler. Sündiken Dağları, İç Anadolu, Marmara ve Ege bölgeleri arasında zoocoğrafya bakımından geçiş bölgesi olup, zengin bitki çeşitliliği ve değişken mikro iklimi ile birçok canlıya ev sahipliği yapar.

Kılıçkuyruk balıklarıyla uyumlu bazı türler: Lepistes (guppy); Plati balığı; Moli balığı; Zebra danio; Tetra türleri (neon tetra, kardinal tetra); Corydoras çöpçü balığı; Vatoz balığı (Ancistrus). Uyumsuz türler: Betta balığı; Çiklit türleri; Barbus türleri; Arowana ve büyük yırtıcı balıklar. Kılıçkuyruklar, barışçıl balıklarla birlikte tutulmalıdır.

Tuzla Sulak Alanı'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Göçmen kuşlar için yaşam alanı: Tuzla Sulak Alanı, özellikle kış aylarında göçmen kuşlara ev sahipliği yapar. Ekolojik denge: Alan, kuşların yanı sıra su kaplumbağası, yılan, yaban domuzu gibi yabanıl hayvanlara da yaşam alanı sunar. Koruma statüsü: 2001 yılında IBA (Important Bird Area) tarafından dünyaca önemli kuş alanı olarak belirlenmiş ve 2004 yılında Ulusal Sulak Alan Komisyonu tarafından koruma kapsamına alınmıştır. Ramsar Sözleşmesi adayı: Tuzla ve Güllük Dalyanı ile birlikte Ramsar Sözleşmesi'ne aday bir sulak alandır. Biyolojik çeşitlilik: 118 kuş türüne ev sahipliği yapar ve her yıl 3000 civarında flamingoya barınak sağlar.

Yürüyen kaplumbağaların ne işe yaradığı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, kaplumbağaların genel olarak ekosistem ve insan hayatı açısından önemli faydaları olduğu bilinmektedir. Kaplumbağaların ekosisteme katkıları: Bitki örtüsünün kontrolünde rol oynar ve sucul ortamlardaki alg ile bitki örtüsünü düzenleyerek su kalitesini artırırlar. Besin zincirinde önemli bir yer tutarak diğer canlıların varlığını desteklerler. Kaplumbağaların insan hayatına katkıları: Bazı türleri tıbbi araştırmalarda kullanılarak insan sağlığına yönelik yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlar. Evcil hayvan olarak beslendiklerinde insanlar üzerinde stres azaltıcı etkileri olur.

Milli parklar, doğal, tarihi ve kültürel mirasımızın korunması açısından büyük önem taşır. Milli parkların önemli olmasının bazı nedenleri: Biyoçeşitliliğin korunması: Nesli tehlike altındaki türleri ve eşsiz ekosistemleri korur. Bilimsel araştırmalar: Biyolojik, arkeolojik ve coğrafi araştırmaların yapıldığı bilimsel merkezlerdir. Turizm ve ekonomik katkı: Turizm endüstrisine katkı sağlar ve ziyaretçilere doğal güzellikleri keşfetme fırsatı sunar. Eğitim ve bilinçlendirme: Doğanın önemini ve korunması gerektiğini öğreten eğitim alanlarıdır. Rekreasyon ve doğa ile iç içe olma: Yürüyüş, kamp, kuş gözlemi gibi aktiviteler için ideal ortamlardır.

Biyomlar, benzer iklim, toprak, bitki örtüsü ve doğal ortam koşullarına sahip alanların ortak adıdır. Bazı biyomlar ve özellikleri: Tropikal Yağmur Ormanları Biyomu: Ekvator çevresinde görülür, yıl boyu sıcak ve yağışlıdır, biyoçeşitlilik açısından zengindir. Savan Biyomu: Tropikal iklim bölgelerinde, 10-30° enlemleri arasında görülür, uzun boylu ot toplulukları ve kuraklığa dayanıklı çalılardan oluşur. Çöl Biyomu: Dönenceler çevresinde ve orta kuşağın denizden uzak iç kesimlerinde görülür, seyrek olarak kurakçıl otlar, çalılar ve kaktüslerden oluşur. Tundra Biyomu: Kuzey yarımkürede 60-70° enlemleri arasında görülür, yılın büyük kısmında toprak donmuş haldedir, bitki örtüsü otlar, yosunlar ve likenlerden oluşur. İğne Yapraklı Orman Biyomu: Sert karasal iklim bölgelerinde görülür, soğuğa dayanıklı iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. Biyomlar, içinde özel organizmaların yaşadığı daha küçük yaşam çevreleri olan "habitat"lardan oluşur.

Kurtlar, çakalları kendi bölgelerine girdikleri ve avlarını çaldıkları için sevmez. Bunun yanı sıra, M. Talip Girgin'in blog yazısında, kurtların ve çakalların farklı karakter özelliklerine sahip olmaları nedeniyle de anlaşamadıkları ima edilmiştir.

Çiçekleri koparmamak için bazı nedenler: Biyolojik çeşitlilik: Çiçekler, tohumlu bitkilerin üreme organıdır ve aniden kaybolmaları, bitki popülasyonlarının hızla azalmasına yol açar, bu da biyolojik çeşitliliği etkiler. Koruma altındaki türler: Bazı çiçek türleri koruma altındadır ve koparılmaları yasal cezalara tabidir. Ekolojik denge: Çiçekler, ekosistemin önemli bir parçasıdır ve onların yok edilmesi, diğer canlıların yaşam alanlarını da olumsuz etkiler. Estetik ve çevresel etki: Çiçeklerin koparılması, kent estetiği çalışmalarını olumsuz etkiler ve çevre düzenlemelerine zarar verir.