Efsaneler

Falda şahin görmek, genellikle haberci olarak yorumlanır, ancak bu haber genellikle olumsuz ve yırtıcı bir kuş olması nedeniyle hayırlı olarak kabul edilmez. Bazı yorumlara göre: Fal sahibinin yakın zamanda mutsuz olacağı ya da üzüleceği bir haber alması. Zarar görebileceği bir düşman veya rakip. Riskli bir durum ve yapılacak küçük bir hatanın ağır sonuçları olabilir. Devletten gelecek üzücü bir gelişme ve gerçek dışı suçlamalara maruz kalma. Diğer bir yoruma göre ise falda şahin görmek, iş hayatında başarı, ferahlık, rahatlık ve huzur anlamına gelir. Fal yorumları bilimsel bir temele dayanmaz.

Ejderha kelimesi, ateş üfleyen, genellikle kanatları ve yılan pullarıyla betimlenen korkunç bir masal canavarı anlamına gelir.

Kahve falında ay görmek genellikle olumlu anlamlar taşır: Fal sahibinin tüm hastalıklardan yakın zamanda kurtulacağına ve sağlığının yerine geleceğine işaret eder. Maddi sıkıntıların sona ereceğini simgeler. Güzel gelişmelerin yaşanacağını ve hayatınıza girecek birinin hayatınızı aydınlatacağını gösterir. Kişinin sevdiği ile olan ilişkisinde sevgi ve muhabbetin artacağına işaret eder. Aile içinde sevinçli ve mutlu bir haberin alınacağına delalet eder. Ancak, fal yorumlarının bilimsel bir temeli olmadığını unutmamak gerekir.

Deniz canavarları, tarih boyunca insanların hayal gücünü ele geçirmiş ve çeşitli kültürlerde farklı şekillerde tasvir edilmiştir. Bu yaratıkların ne kadar korkunç olduğu, kültürel inançlara ve hikayelere göre değişiklik gösterir. Bazı deniz canavarı türleri ve onların korkunç özellikleri: - Kraken: İskandinav efsanesine göre, gemileri ve balinaları bütünüyle yutabilen dev bir deniz canavarıdır. - Dev Kalamar: 30 feet uzunluğa ulaşabilen gerçek bir deniz canavarıdır. - Deniz Yılanı: Yılana benzeyen gövdesi ve ejderha benzeri kafasıyla denizcilere korku salar. Modern bilim ve deniz biyolojisi, denizlerdeki canlıların büyük bir kısmının efsanevi deniz canavarlarıyla ilgisi olmadığını kanıtlamıştır.

Karacadağ'ın aşk efsanesi, Kirîvê Sinan ile Sakine adlı iki gencin aşkına dayanmaktadır. Hikayeye göre, Karacadağ'ın yamaçlarında yaşayan Sinan ve Sakine, birbirlerini mesire alanında bulunan beyaz balıklara bakarak aşık olurlar. Sinan, Sakine'nin başka biriyle evlendirildiğini duyunca büyük bir acı çeker ve ona beddua eder. Bölge halkı, Sinan ve Sakine'nin ruhlarının hala Karacadağ'da dolaştığına inanmaktadır.

Leyla'nın ilk aşkı, Arap efsanesine dayanan "Leyla ile Mecnun" hikayesinde, Kays veya Mecnun olarak bilinen kişidir.

Meraklı kedilerin 9 canı olduğu inancı, bir efsaneden ibarettir ve bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Bu efsanenin ortaya çıkış nedenleri arasında şunlar sayılabilir: Kedilerin hayatta kalma becerileri. Kültürel ve tarihsel faktörler. Shakespeare'in etkisi.

Türk mitolojik sistemi, Türklerin tarihsel ve kültürel süreçlerinin bir yansıması olarak, çeşitli inanç sistemlerinin, geleneklerin ve efsanelerin harmanlandığı bir yapıya sahiptir. Temel unsurları şunlardır: 1. Gök Tengri İnancı: Türklerin en önemli tanrısı olarak kabul edilen Gök Tengri, evrenin ve tüm yaşamın yaratıcısı olarak görülürdü. 2. Şamanizm: Doğa ruhlarıyla iletişim kurabilen şamanlar, toplumun manevi liderleri olarak görev yapardı. 3. Yer-su İnancı: Doğada bulunan su kaynakları, dağlar, nehirler ve ağaçlar gibi doğal unsurların ruhlara sahip olduğuna inanılırdı. 4. İyi ve Kötü Ruhlar: Ülgen (iyilik yapan ruhların lideri) ve Erlik (kötü ruhların lideri) gibi tanrılar, evrenin dengesini sağlardı. 5. Kahramanlık ve Destanlar: Alp adı verilen kahramanlar, doğaüstü güçlere sahip kişiler olarak mitolojik hikayelerde yer alırdı. Türk mitolojisi, İslamiyet'in kabulüyle birlikte bu yeni inanç sistemiyle harmanlanarak varlığını sürdürmüştür.

Noel Elfleri, Noel Baba'nın küçük yardımcılarıdır ve tüm hediyeleri yaratmaktan sorumludurlar. Ayrıca, Kuzey Kutbu'ndaki küçük elf köylerinde yaşayarak Noel Baba'nın tüm hediyeleri zamanında teslim etmesini sağlamak için çalışırlar.

Sallanan çocuk resmi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: 1. Sosyal Medya Virali: Rusya'da çekilen bir videoda, arkasında yanan bir ev varken salıncakta sallanan bir çocuk görüntüsü sosyal medyada viral oldu. 2. Şehir Efsanesi: "Ağlayan Çocuk" olarak bilinen bir tablonun, İngiltere'de çıkan yangınlarda zarar görmemesi üzerine lanetli olduğu söylentileri yayıldı.

İkarus'un sonunun kötü bitmesinin nedeni, aşırı özgüven ve babasının uyarılarını dikkate almaması olarak gösterilir. Daedalus ve İkarus efsanesine göre, İkarus, kuş tüylerinden ve balmumundan yapılan kanatlarla Girit adasından kaçmaya çalışırken güneşe çok yakın uçmuştur.

Leyleklerin hikayesi gerçek değildir; bu, halk arasında yayılmış bir efsanedir. Bu efsanenin kökenleri Antik Yunan'a kadar uzanır. Zamanla turnalar, fiziksel benzerlikleri nedeniyle leyleklerle ilişkilendirilmiş ve leyleklerin bebekleri getirdiğine dair hikaye popüler hale gelmiştir. Bu efsane, özellikle Viktorya dönemi İngiltere'sinde, ebeveynlerin cinsellik ve doğumla ilgili konulardan kaçınmak için kullandığı bir senaryo haline gelmiştir. Günümüzde ise bu hikaye, anaokulu seviyesindeki çocukların öğretici kartlarında ve bazı ailelerin "ben nasıl dünyaya geldim?" sorusuna verdikleri yanıtlarda yer almaya devam etmektedir.

Leyleklerin hikayesi gerçek değildir; bu, halk arasında yayılmış bir efsanedir. Bu efsanenin kökenleri Antik Yunan'a kadar uzanır. Zamanla turnalar, fiziksel benzerlikleri nedeniyle leyleklerle ilişkilendirilmiş ve leyleklerin bebekleri getirdiğine dair hikaye popüler hale gelmiştir. Bu efsane, özellikle Viktorya dönemi İngiltere'sinde, ebeveynlerin cinsellik ve doğumla ilgili konulardan kaçınmak için kullandığı bir senaryo haline gelmiştir. Günümüzde ise bu hikaye, anaokulu seviyesindeki çocukların öğretici kartlarında ve bazı ailelerin "ben nasıl dünyaya geldim?" sorusuna verdikleri yanıtlarda yer almaya devam etmektedir.

Ayasofya'da birçok gizem bulunmaktadır. İşte bazıları: Dilek Sütunu: Hz. İsa'nın gözyaşlarıyla eridiğine inanılan bir sütun olup, üzerine baş parmak sokulup 360 derece çevrildiğinde dileklerin kabul olacağına inanılır. Kutsal Emanetler: Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği haç ve çiviler, Ayasofya'da gizli bir bölümde saklanmaktadır. Kaybolan Papaz: İstanbul'un fethi sırasında, kutsal kase ile birlikte bir kapıdan kaybolduğuna inanılan papaz efsanesi. Tabutun Sırrı: Ayasofya'daki orta kıble kapısının üzerindeki tabutun yerinden oynatılmasının Ayasofya'nın yıkılmasına yol açacağına inanılır. Deisis Mozaiği: Bu mozaikteki Hz. İsa figürünün aslında Pisagorcu Tarikat Üyesi Apollon'u temsil ettiği söylenir. Bu gizemler, Ayasofya'nın tarih boyunca nesilden nesile aktarılan efsaneleridir.

Şahmeran efsanesi, Türkiye'de özellikle Mersin'in Tarsus ilçesinde yaygın olarak bilinmektedir. Ayrıca, Adana'daki Ceyhan ile Misis arasındaki Yılankale ve Gaziantep'in İslahiye ilçesi gibi yerlerde de Şahmeran'ın yaşadığına dair rivayetler bulunmaktadır.

En iyi Japon kılıcı olarak kabul edilen birkaç kılıç şunlardır: 1. Honjo Masamune: Japonya'nın gelmiş geçmiş en büyük kılıç ustası Masamune tarafından yaratılan ve Edo Dönemi'nde Tokugawa şogunluğunun sembolü olan kılıç. 2. Onimaru Kunitsuna: "Şeytan Kılıcı" olarak da bilinen ve efsanevi iblisi öldürmek için kullanılan kılıç. 3. Mikazuki Munechika: Hilal şeklindeki bıçağı ile tanınan ve Japonya'nın ulusal hazinelerinden biri olan kılıç. 4. Dojigiri Yasutsuna: "Gökyüzünün Altındaki Beş Kılıç"tan biri olan ve işçiliği ile efsanevi kılıç ustası Masamune'ye ilham kaynağı olan kılıç. 5. Kogarasu Maru: 8. yüzyılda Amakuni tarafından yaratılan ve Japonya'daki en eski samuray kılıçlarından biri olarak kabul edilen kılıç.

Juventus'un beş büyük efsanesi olarak kabul edilen oyuncular şunlardır: 1. Michel Platini (1982-1987). 2. Zinedine Zidane (1996-2001). 3. Cristiano Ronaldo (2018-günümüz). 4. Gianluigi Buffon (2001-2018, 2019-2021). 5. Alessandro Del Piero (1993-2012).

Deli Dumrul, Azrail'in ölümün nedeni olduğunu kavrayamadığı için ona kafa tutmuştur. Deli Dumrul'un anlam dünyasında ölümün ilk nedeni Tanrı ya da “aldacı”dır. Mitik dönemin mantığı ile düşünen Deli Dumrul, Azrail vasıtası ile obada ölen gencin ölümüne bir anlam verememektedir. Deli Dumrul’un Azrail ile mücadelesi ve Azrail ile konuşması da anlatmanın bir başka yönünü ortaya koymaktadır. Deli Dumrul’un Azrail’e meydan okuyan sözleri Tanrı’nın hoşuna gitmez. Deli Dumrul, Azrail ile dövüşür ve yenilir. Deli Dumrul, Tanrı'ya "Canımı alacaksan sen al" sözlerinde bile hala Azrail’i red vardır. Roux’un da belirttiği gibi Türk kültüründe, can alıcı belirgin bir şekilde Tanrı’dır. Allah’ın canını almasını istemesi onun mitik temelli düşünce dünyasında tekrar eden eylemlerin bir nevi karşılığıdır. Bu gencin ölümünün Deli Dumrul’un bilincindeki gelişim ve harekete tam denk gelmeyişi açıktır. Deli Dumrul’un zihin dünyasında tedricen de olsa bir “Allah” ve dini bir figür olan “Azrail” fikri henüz oluşmamıştır. Deli Dumrul, Azrail’in ölümün nedeni olmasını kavrayamamıştır. Çünkü onun zihin dünyasında ölümün nedenleri arasında Azrail diye bir varlık yoktur. Ölümü anlamlandıramamasının nedeni budur. Onun zihin dünyası Azrail’e yabancıdır ve “öznel ile nesnel arasında” bir ilgisizlik bir boşluk oluşmuştur. Oluşan bu anlam boşluğu nedeniyle Deli Dumrul’un “Allah”a karşı geldiğini söyleyebiliriz. Deli Dumrul, Azrail’e kafa tutmasının ardından, kendi canı yerine yana döne can aramaya başlamıştır.

Deli Dumrul, Azrail'in ölümün nedeni olduğunu kavrayamadığı için ona kafa tutmuştur. Deli Dumrul'un anlam dünyasında ölümün ilk nedeni Tanrı ya da “aldacı”dır. Mitik dönemin mantığı ile düşünen Deli Dumrul, Azrail vasıtası ile obada ölen gencin ölümüne bir anlam verememektedir. Deli Dumrul’un Azrail ile mücadelesi ve Azrail ile konuşması da anlatmanın bir başka yönünü ortaya koymaktadır. Deli Dumrul’un Azrail’e meydan okuyan sözleri Tanrı’nın hoşuna gitmez. Deli Dumrul, Azrail ile dövüşür ve yenilir. Deli Dumrul, Tanrı'ya "Canımı alacaksan sen al" sözlerinde bile hala Azrail’i red vardır. Roux’un da belirttiği gibi Türk kültüründe, can alıcı belirgin bir şekilde Tanrı’dır. Allah’ın canını almasını istemesi onun mitik temelli düşünce dünyasında tekrar eden eylemlerin bir nevi karşılığıdır. Bu gencin ölümünün Deli Dumrul’un bilincindeki gelişim ve harekete tam denk gelmeyişi açıktır. Deli Dumrul’un zihin dünyasında tedricen de olsa bir “Allah” ve dini bir figür olan “Azrail” fikri henüz oluşmamıştır. Deli Dumrul, Azrail’in ölümün nedeni olmasını kavrayamamıştır. Çünkü onun zihin dünyasında ölümün nedenleri arasında Azrail diye bir varlık yoktur. Ölümü anlamlandıramamasının nedeni budur. Onun zihin dünyası Azrail’e yabancıdır ve “öznel ile nesnel arasında” bir ilgisizlik bir boşluk oluşmuştur. Oluşan bu anlam boşluğu nedeniyle Deli Dumrul’un “Allah”a karşı geldiğini söyleyebiliriz. Deli Dumrul, Azrail’e kafa tutmasının ardından, kendi canı yerine yana döne can aramaya başlamıştır.

Ortadoğu masalları arasında öne çıkan bazı efsaneler şunlardır: 1. Anka Kuşu ve Ölümsüzlük Arayışı: Anka kuşu, her 500 yılda bir doğan ve alevler içinde yeniden doğan efsanevi bir kuştur. 2. Simurg ve Yedi Gruptan Oluşan Dünya: Simurg, yedi gruptan oluşan dünyadaki varlıkların lideri olarak kabul edilen büyük bir bilgelik sembolüdür. 3. Leyla ile Mecnun: Mecnun, Kays adlı bir gencin Leyla'ya olan aşkını ve bu aşkın onları nasıl çöllere düşürdüğünü anlatır. 4. Ferhat ile Şirin: Ferhad'ın Şirin'e olan aşkı ve Şirin'in ölümü sonrası Ferhat'ın da kendini öldürmesi hikayesi. 5. "Aslı ile Kerem": Kerem'in Aslı'ya olan aşkı ve çeşitli zorluklarla dolu yolculukları. Bu masallar, Ortadoğu'nun kültürel ve mitolojik mirasının önemli bir parçasıdır.