Duygular

Orhan Veli Kanık'ın "Anlatamıyorum" şiiri, duyguları ifade edememe durumunu anlatır. Şiirde işlenen temel duygular şunlardır: Hüzün ve çaresizlik. Yalnızlık. Umut. Şiirde ayrıca aşk da işlenir; "Bir yer var, biliyorum; her şeyi söylemek mümkün; epeyce yaklaşmışım, duyuyorum" dizelerinde, şiir kişisinin düştüğü durumdan çıkacağından umudu olduğu belirtilir. "Anlatamıyorum" şiiri, modern insanın duygu karmaşasına dair evrensel bir mesaj sunar.

Kalp şeklinin önemi şu şekillerde açıklanabilir: Tarihsel ve kültürel anlam: Kalp sembolü, tarih boyunca farklı anlamlar taşımıştır. İlk örneklerinde sarmaşık veya incir yaprağına benzetilmiş, daha sonra aşk ve sevgi sembolü olarak kullanılmaya başlanmıştır. Anatomik benzerlik: Kardiyolog Carlos Machado, bilinen kalp şeklinin, kesildiğinde kalbin dört odasına veya ekokardiyogramda görünen kalbe benzediğini belirtmiştir. Popüler kültür: 19. yüzyıldan itibaren romantik aşkın sembolü olarak yaygınlaşmış, Sevgililer Günü kartları ve çikolata kutuları gibi birçok popüler kültür ürününde yer almıştır. Estetik cerrahi: "Kalp yüz şekli" terimi, estetik ve plastik cerrahide çekici ve genç bir görünümle ilişkilendirilir.

Melike Şahin'in "Tutuşmuş Beraber" şarkısı, aşk, kayıp ve tutkulu bir ilişkiye bağlı yoğun duyguları anlatır. Şarkının bazı temaları: Özlem. Tutku. İletişim mücadelesi. Kalp kırıklığı. Genel olarak şarkı, aşkın karmaşıklıklarını ve bu duyguların kişi üzerindeki etkilerini işler.

"Veda Busesi" (aslında "Veda") şiiri, şair Orhan Seyfi Orhon tarafından kanser hastası olan kızı için yazılmıştır. Şiir, besteci Yusuf Nalkesen tarafından muhayyerkürdi makamında bestelenmiş ve ilk olarak 1970'li yıllarda Zeki Müren tarafından seslendirilmiştir.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Memleket İsterim" şiirinde umut, huzur, toplumsal barış ve refah duyguları işlenmiştir. Şiirde dile getirilen duygular şu şekilde özetlenebilir: Umut ve huzur: Şiirde, bireysel ve toplumsal refahın, barış ve kardeşliğin egemen olduğu bir dünya tasvir edilmiştir. Toplumsal barış: Kardeş kavgalarının sona ermesi ve toplumsal huzurun sağlanması istenmiştir. Sosyal adalet: Zengin-fakir farkının ortadan kalkması ve herkesin eşit şartlarda yaşaması arzulanmıştır. Doğal güzelliklere özlem: Gökyüzünün mavi, ağaçların yeşil, tarlaların sarı olması ve kuşlarla çiçeklerin diyarı olması istenmiştir.

Ağıt, genellikle bir ölümün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenir. Ağıt yakılmasının bazı nedenleri: Doğal afetler; Hastalık; Gelin uğurlama, kına geceleri, askere veya gurbete yollama gibi olaylar. Ağıtlar, ölen kişinin iyiliklerinden, yiğitlik, cömertlik gibi davranışlarından ve yaşamındaki önemli olaylardan söz eder.

"Devriliyorum" şarkısı, genellikle ayrılık sonrası yaşanan hüzün, özlem ve kabulleniş temalarını işler. Örneğin, Emir Can İğrek'in "Devriliyorsam" şarkısı, anlatıcının sevdiği kişiden ayrılmış olmanın acısını ve onu özlemesini anlatır. Şarkının tam teması ve anlatısı, sanatçının niyetine ve şarkının sözlerine bağlı olarak değişebilir.

Gülmekten ağlayan emoji, çok komik bir şeyi anlatmak veya anlatılanın çok komik olduğunu göstermek için kullanılır. Ayrıca, bu emojinin "O kadar gülüyorum ki ağlıyorum." anlamında da kullanıldığı belirtilmiştir. Emojinin diğer anlamları arasında şaka, alay veya aptallık gibi duyguların ifadesi de yer alır. Emojilerin anlamları, kullanıldığı bağlama ve gönderenin niyetine göre değişebilir.

Ters Yüz (Inside Out) filminin sonunda, Riley yaşadıklarından ders almış ve yeni kişilik adaları oluşmuştur. Neşe, Üzüntü'nün önemini anlamış ve tüm çekirdek anıları ona geri vermiştir. Film, çevredeki insanların; şoför, palyaço, çocuk, hatta kedi ve köpeğin beynine girilerek güldürücü bir şekilde sona erer.

"Sana Yıldızları Ödediğimden" şarkısı, aşk, özlem ve duygusal bir yolculuğu anlatıyor. Bazı şarkı sözleri: "Bi' yanım korktu, bi' yanım aşık / Bi' yanım yandı en güzelinden". "Cayıyorsam, canım, ederimden / Ne acımdan ne de kederimden / Sana yıldızları ödediğimden".

Ters Yüz (Inside Out) filmi, 11 yaşındaki Riley'in hayatını ve duygularını konu alır. Filmin ana mesajı: Olumlu duygular kadar olumsuz duyguların da varlığını kabul etmek gerekir; olumsuz duygulardan kaçmaya çalışmak bir çözüm değildir. Hikaye özeti: Riley'in ailesi San Francisco'ya taşınır. Riley'in zihninde Neşe, Üzüntü, Korku, Öfke ve Tiksinti olmak üzere beş temel duygu yaşar. Neşe, Riley'i her zaman mutlu etmeye çalışırken, Üzüntü'nün Riley'in duygularını etkilemesine izin vermez. Üzüntü, kendi başına hareket etmeye başlar ve bu durum Riley'in duygusal dünyasında karmaşaya yol açar. Riley, ailesiyle sorunlar yaşar ve hayatı karamsar bir hal alır. Neşe ve Üzüntü, Riley'in zihnine geri döner ve birlikte çalışarak onu eski mutlu günlerine döndürür.

Robot kadın filmleri, genellikle teknolojinin insanlaşması ve bilinç kazanması temasını işler. Bazı robot kadın filmlerinin konuları: "Robot Kız" (2008). "Mother Android". "Quantic Dream". Bu filmler, aynı zamanda kadın temsiliyeti ve teknolojinin kadınlar üzerindeki etkileri gibi toplumsal ve etik soruları da gündeme getirir.

Ters Yüz 2 filminde yer alan duygular şunlardır: Tanıdık duygular: Neşe, Üzüntü, Öfke, Korku ve Tiksinti. Yeni duygular: Kaygı, Gıpta, Bıkkınlık ve Utanç. Ayrıca, Nostalji gibi diğer duygular da filmde yer almaktadır.

Ters Yüz (Inside Out), 11 yaşındaki Riley'in duygularını ve bu duyguların onun hayatını nasıl etkilediğini konu alır. Filmin bazı mesajları: Duyguların kabulü: Olumlu duygular kadar olumsuz duyguların da kabul edilmesi gerektiği, onları bastırmanın işe yaramadığı anlatılır. Anıların etkisi: Anıların kişilik üzerinde etkisi olduğu ve bu anıların farklı renklerde kürelerle (çekirdek hatıralar) temsil edildiği vurgulanır. Değişim ve büyüme: Değişimin ve taşınmanın insanlar üzerinde yarattığı etkiler işlenir.

Bazı kolye türleri ve temsil ettikleri duygular: Kalpli kolyeler: Aşk, bağlılık, kendine duyulan sevgi, aileye olan bağlılık ve arkadaşlık gücü. Kelebek kolyeler: Değişim, yeniden doğuş, kişisel büyüme, özgürlük, umut ve cesaret. Yonca kolyeler: Şans, iyi talih, umut, inanç, aşk. Sonsuzluk kolyeleri: Sonsuzluk, ebediyet, süreklilik, aşk, dostluk veya aile bağlarının bitmeyen doğası. Melek kanadı kolyeler: Maneviyat, koruyuculuk, huzur, saflık, ruhsal koruma. Ay ve yıldız kolyeler: Bilgelik, rehberlik, koruma, yeni başlangıçlar, doğum, yeniden doğuş. Kolyelerin temsil ettiği duygular, kişisel deneyimlere, inançlara ve ilişkilere göre değişebilir.

Enpati kelimesi, "kendini başkasının yerine koyma" anlamına gelir.

Özlemek, birçok açıdan güzel ve anlamlı bir duygu olarak görülebilir: Duygusal derinlik: Özlemek, kişinin duygusal dünyasını zenginleştirir ve içsel bir yolculuk yapmasını sağlar. Değer farkındalığı: Özlem, kaybedilen şeyin ve onunla paylaşılan anların değerini fark etmeyi sağlar. İlişkileri güçlendirme: Özlem, kişiler arasındaki bağı kuvvetlendirir ve duygusal yakınlığı artırır. Sabır ve dayanıklılık: Özlem süreci, sabır ve dayanıklılık geliştirir. Anıların canlanması: Özlemek, geçmiş anıların taze kalmasını ve yeniden anlam kazanmasını sağlar. Kendini keşfetme: Özlem, bireyin kendi kimliğini, isteklerini ve değerlerini daha iyi anlamasına yardımcı olur. Anı yaşama: Özlem, insanı anı yaşamaya teşvik eder ve farkındalık seviyesini artırır. Duygusal iyileşme: Özlem, kayıp ve ayrılık gibi zorluklarla başa çıkarken duygusal iyileşme sürecine katkı sağlar.

Minnet duymak, bir iyilik karşısında kendini manevi olarak borçlu hissetmek, yük altında kalmak anlamına gelir. Ayrıca, TDK'ya göre birinin iyiliğine karşı kendini ona borçlu saymak anlamında da kullanılır. Minnet duymak, beraberinde olumsuz duygular getirse de, minnettarlık duygusu hoşlanılan bir yaşantı halidir.

Gülmek ve gülümsemek ile ilgili bazı atasözleri: Açılan solar, ağlayan güler. Ağlatan gülmez. Bağı ağlayanın yüzü güler. Gülme komşuna, gelir başına. Gülü seven dikenine katlanır. Ölü evinde ağlamasını, düğün evinde gülmesini bilmeli. Ayrıca, "Son gülen iyi güler", "Yazın çalışan, kışın gülüşür" gibi gülmek ile ilgili atasözleri de bulunmaktadır.

Maziye hasretim ifadesi, geçmişe duyulan özlem anlamına gelir. Bu özlem, geçmişte yaşanan güzel zamanların, anıların ve değerlerin kaybolmasıyla ortaya çıkan hüzünlü bir bağlılık olarak tanımlanabilir. Ayrıca, maziye duyulan hasret, nostalji duygusuyla da yakından ilişkilidir. Örnek bir kullanım: "Her dinin değil yalnızca, her siyasi düşüncenin bir asrı saadeti var: bütün hayırlar geçmişte yaşandı bitti hissiyatına yaslanan güçlü bir geçmiş yatırımı."