Distopya

Para yerine zaman geçen distopik film, "Zamana Karşı" (In Time) adlı yapımdır.

"Kalite Kontrol" filmi, distopik bir gelecekte yaşayan Akif'in kendisini anlayamadığı bir olayın içinde bulmasını konu alır. Akif, bu duruma nasıl düştüğünü hatırlamamaktadır ve tanımadığı bir adamı vurmaya zorlanır.

Labirent serisinin en korkunç kitabı olarak değerlendirilebilecek iki seçenek öne çıkmaktadır: 1. "Mahşer" - Stephen King. 2. "Labirent: Ölümcül Kaçış" - James Dashner.

Labirent: Ölümcül Kaçış (The Maze Runner) filmi, James Dashner'ın 2009 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan bir bilimkurgu, distopik, aksiyon ve gerilim türündeki ABD yapımı bir filmdir. Filmin konusu, büyük ve etrafı taş duvarlarla çevrili bir alan olan Kayran'da geçen olayları anlatır. Thomas, Kayran'daki tek amacı olan çıkış yolunu bulmaya çalışırken, zihninin derinliklerinde yatan sırları çözmek zorunda kalır.

"Hafıza Polisi" romanı, Yoko Ogawa tarafından yazılmış ve gerçeklik ile metafor arasındaki ikilemi belirsiz bir toplum ve isimsiz karakterler üzerinden ele almaktadır. Eserin anlatmak istedikleri arasında şunlar da yer alabilir: - Unutmanın ve hatırlamanın bedeli: Roman, unutma salgınlarını ve hafıza kontrolünü işleyerek, unutmanın kişisel ve toplumsal varoluşa etkisini sorgulamaktadır. - Distopik bir atmosfer: Adada geçen hikaye, kısıtlayıcı ve baskıcı bir ortamı tasvir ederek, savaş zamanlarında sıkışıp kalmışlık hissini yansıtmaktadır. - Japonya'nın tarihiyle özdeşleşme: Eser, Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı'nda yaşadığı travmaları ve toplu yas sürecini, yok olan nesneler ve hatıralar üzerinden ima etmektedir. - Kültürün yok oluşu: Kaybolan nesneler arasında insanı diğer insanlarla buluşturan varlıkların da yer alması, kültürün ada halkının doğasından zorla koparılıp alınmasını simgelemektedir.

"Noughts & Crosses" romanı, Malorie Blackman tarafından yazılmış, ırk ayrımcılığını ve yasak aşkı konu alan bir distopik eserdir. Hikaye, iki ana karakterin etrafında döner: Sephy Hadley (siyah, üst sınıf) ve Callum McGregor (beyaz, alt sınıf). Romanın ana temaları arasında, ırk eşitsizliğinin yıkıcı etkileri, aile içi şiddet ve sosyal isyan yer alır.

2018 yapımı "Ulysses" filmi iki farklı hikayeyi anlatmaktadır: 1. Jorge Malpica'nın yönettiği "Ulysses": Bu kısa bilim kurgu filmi, Ulysses'in denize açılmasını ve bir mermaid ile karşılaşmasını konu alır. 2. Federico Alotto'nun yönettiği "Ulysses: Karanlık Yolculuk": Bu film, hafızasını kaybetmiş bir asker olan Ulysses'in, Orta Doğu'daki savaştan döndükten sonra, sevdiği eşi Penolope'yi bulmak için yaşadığı şehri dolaşmasını anlatır.

En iyi anti-ütopik kitaplar arasında öne çıkanlar şunlardır: 1. "Bin Dokuz Yüz Seksen Dört" - George Orwell. 2. "Cesur Yeni Dünya" - Aldous Huxley. 3. "Otomatik Portakal" - Anthony Burgess. 4. "Damızlık Kızın Öyküsü" - Margaret Atwood. 5. "Fahrenheit 451" - Ray Bradbury.

King Crimson'un "Epitaph" şarkısı, Soğuk Savaş'a bir protesto olarak sunulan distopik bir hava taşıyan sözlerle dikkat çeker. Şarkının sözleri, dünyanın çılgınlığına şaşkınlıkla bakmaktan ve karışıklık dolu bir epitaf korkusundan bahseder. Ayrıca, şarkının adı, orijinal King Crimson tarafından yapılan canlı kayıtlardan oluşan "Epitaph" albümünün adı olarak kullanılmıştır.

"Düzen" (The Order) filmi iki farklı konuyu anlatmaktadır: 1. 2020 yapımı "Yeni Düzen" filmi: Distopik bir gelecekte geçen bu film, toplumun üst kesiminin düğününe istenmeyen konukların gelmesiyle yaşanan olayları konu eder. 2. 2024 yapımı "Düzen" filmi: 1980'lerin Amerika'sında geçen bu film, FBI ajanı Terry Husk'un bir dizi banka soygunu ve patlayıcılarla bağlantılı bir kaybolma olayını araştırmasını konu alır.

"Cesur Yeni Dünya" ve "Algı Kapıları" farklı eserlerdir, ancak her ikisi de Aldous Huxley tarafından yazılmıştır. "Cesur Yeni Dünya" (Brave New World), 1932 yılında yayımlanan distopik bir romandır. "Algı Kapıları" (The Doors of Perception) ise 1954 yılında yayımlanan bir kitaptır.

"Kuratör" (The Creator) filmi, 2055 yılında post-apokaliptik bir dünyada geçen ve yapay zekaların insanlarla olan mücadelesini konu alan bir distopik anlatıdır. Filmin ana hikayesi: ABD güçlerine karşı gerilla taktikleriyle direnen, kendi siyasal ve askeri yönetimlerini kurmuş yapay zekalar ile insanlar arasındaki çatışma üzerine kuruludur. Filmin diğer temaları: Yapay zekaların gelişimi, insancıl duygular kazanması ve egemenlik hakları gibi konular da işlenmektedir.

"Cesur Yeni Dünya" romanı, Aldous Huxley tarafından 1932 yılında yazılmış ve totaliter bir toplumun gelecekteki yapısını tasvir etmektedir. Konu özeti: - Roman, insanların bilim ve teknolojinin üst düzeyde kullanıldığı bir düzenlemeye göre üretildiği distopik bir gelecekte geçer. - İnsanlar, üreme hücrelerinin laboratuvar ortamında döllendirilerek "üretilir" ve her biri belirli bir sosyal sınıfa ve işlevselliğe sahip olarak tasarlanır. - Ana karakterler Bernard Marx ve John "Savage" etrafında dönen hikaye, toplumun yapısını, bireylerin duygusal bağlarının zayıflığını ve bireyselliğin kayboluşunu ele alır. Temalar: - Aşk, insan doğası, cinsellik ve toplumsal kontrol gibi önemli konuları derinlemesine inceler. - Ayrıca, bilim ve teknolojinin insan doğası üzerindeki etkileri de romanda işlenir.

"Felekten Açlık Oyunları" (The Hungover Games), 2014 yapımı bir Amerikan komedi filmidir ve Açlık Oyunları temasını tiye almaktadır. Filmin konusu, Doug'un düğününü kutlamak için Nevada'daki bir otelde toplanan dört arkadaşın, aşırı içki sonrası kendilerini bir distopyada bulmaları etrafında dönmektedir.

Distopik filmler ve ütopik filmler şu şekilde ayrılabilir: Distopik Filmler: 1. Gattaca (1997) - İnsanların genetik bilgilerine göre ayrıldığı bir dünyada geçer. 2. Minority Report (2002) - Suçların işlenmeden önce yakalandığı bir gelecekte geçer. 3. The Truman Show (1998) - Truman Burbank'ın sahte bir dünyada yaşadığı bir hikayeyi anlatır. 4. Her (2013) - Bilgisayarların insan zekasını aştığı bir geleceği konu alır. 5. Metropolis (1927) - Sanayi Devrimi sonrası makinelerin bilinç kazanması ve sınıf ayrımı üzerine kuruludur. Ütopik Filmler: 1. Brave New World (1980) - Fütüristik bir toplumda, insanların kaderleri üzerinde kontrol sahibi olmadığı bir dünyayı işler. 2. Sleeper (1973) - Nüfus artışının sıfırlandığı bir geleceği anlatır. 3. Soylent Green (1973) - Hava kirliliği ve kaynakların tükenmesi sonucu oluşan bir distopyayı konu alır.

The Handmaid's Tale (2017), Margaret Atwood'un aynı adlı romanından uyarlanan bir drama dizisidir. Konu: Dizi, Gilead isimli distopik bir toplumda geçmektedir. Başlıca Oyuncular: Elisabeth Moss, Yvonne Strahovski, Joseph Fiennes.

Distopya, genellikle baskıcı rejimlerin bireyler üzerinde yarattığı umutsuz bir dünyayı anlatan edebi ve görsel eserlerde kullanılan bir kavramdır. Distopya eserleri şu konuları işleyebilir: - Teknolojik ve sosyal sorunlar: Sanayi Devrimi sonrası üretim tarzlarının ve toplumsal sınıfların değişimi, devletlerin yayılmacı politikaları gibi konular. - Bireysel özgürlüklerin kısıtlanması: Yaşam kalitesinin düşük olduğu, bireysel ve toplumsal zevklerin yasak olduğu toplumlar. - Karamsar gelecek kurgusu: Büyük imparatorlukların çöküşü ve iki büyük savaşın etkileri gibi olaylar. Ayrıca, "Dystopia" adında bir video oyunu ve bir dizi de bulunmaktadır.

maNga'nın "Antroposen 001" albümü, temasında insanlık ve doğa duyarlılığını ele almaktadır. Grup, bu albümle distopik bir dünyanın kapılarını araladığını belirtmektedir.

2020 yapımı "Archive" (Arşiv) filmi, yapay zeka teknolojisini aşk ve kayıp temalarıyla harmanlayan bir bilim kurgu hikayesi anlatıyor. Filmin konusu: Film, 2038 yılında geçiyor. Genç bilim insanı George Almore, trajik bir kazada hayatını kaybeden eşi Jules'u yapay zeka yardımıyla yeniden yaratmaya çalışıyor. George, geliştirdiği yapay zeka programına Jules'un anılarını ve kişiliğini yüklüyor. Filmin ele aldığı bazı sorular: Yapay zeka, gerçek aşkı ve duyguları taklit edebilir mi? Yapay zekanın da hakları olmalı mı? Bilimsel gelişmelerin etik sınırları nelerdir?

Nevil Shute, eserlerinde genellikle teknolojik ve bilimsel gelişmeleri insan hayatı üzerindeki etkisiyle ele alır. Başlıca temaları: - Savaş ve yıkım: Shute, hem Birinci hem de İkinci Dünya Savaşlarını görmüş ve bu deneyimlerinden yola çıkarak, savaşların yıkıcı sonuçlarını ve insanlığın bu süreçteki çaresizliğini anlatır. - Distopik senaryolar: "Kumsalda" gibi romanlarında, nükleer savaş sonrası insanlığın yok oluşunu ve radyoaktif felaketin etkilerini işler. - Mühendisliğin rolü: Mühendislik bilgisini romanlarının dokusuna entegre ederek, bilimin ve teknolojinin insan hayatını nasıl daha iyiye götürebileceğini düşünür.