DişProtezleri

Diş hekimliğinde kullanılan bazı madenler: Altın (Au). Platin (Pt). Paladyum (Pd). Rutenyum (Ru). İridyum (Ir). Osmiyum (Os). Rodyum (Rh). Kobalt (Co). Krom (Cr). Titanyum (Ti). Ayrıca, diş hekimliğinde seramik, polimer ve kompozit gibi malzemeler de yaygın olarak kullanılmaktadır.

Fixodent ve Fixodent Plus arasındaki temel farklar şunlardır: Tutuş Süresi: Fixodent Plus, 7-8 saat boyunca etkili tutuş sağlarken, Fixodent Professional'ın tutuş süresi gün boyu devam eder. Koku ve Tat: Her iki ürün de kullanım sırasında rahatsız edici koku veya tat bırakmaz, ancak bazı kullanıcılar Fixodent Plus'ın sürme aşamasında yağ gibi bir sıvı aktığını ve ağızda acı bir tat bıraktığını belirtmiştir. Uygulama Kolaylığı: Her iki ürün de kolay uygulanabilir yapıya sahiptir, ancak Fixodent Professional'ın ince ağızlı tasarımı uygulama kolaylığı sağlar. Menşei: Fixodent Plus, Türkiye menşeli olup yerel kalite standartlarına uygun olarak üretilirken, Fixodent Professional farklı bir kaynaktan temin edilir. Genel olarak, Fixodent Plus daha uzun süreli ve konforlu bir kullanım sunarken, Fixodent Professional daha uzun süreli tutuş ve diş hekimleri tarafından önerilen bir ürün olmasıyla öne çıkar.

All-on-4 diş protezleri, doğru bakım ve düzenli kontrollerle 15 yıla kadar dayanabilir. Protezin dayanıklılığı, hastanın yaşına, implantların kalitesine, genel sağlığına ve protezleri ne kadar düzgün kullandığına ve temizlediğine bağlı olarak değişebilir.

Yapıştırma implantın sağlıklı olup olmadığı, çeşitli faktörlere bağlıdır. Yapıştırma implantın avantajları: Özellikle ön dişlerde vida deliği olmadığı için estetik açıdan avantaj sağlar. Klinik uygulaması daha kolay ve kısa sürelidir. Yapıştırma implantın dezavantajları: Yapıştırıcı artıkları diş eti altına sızabilir ve bu durum iltihap, kemik kaybı ve implant kaybına yol açabilir. Protez çıkarılamadığı için onarım işlemleri zordur. Genel olarak, yapıştırma implantın uygun olup olmadığı, hastanın ağız yapısına ve hekimin tercihine göre belirlenir. En doğru karar için bir diş hekimine danışılması önerilir.

Fil ekseninin sonunda ne olduğu, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Diş Protezleri Bağlamında: Bir protezde rotasyon hareketi, destek dişlerin okluzal tırnaklarından geçen hayali bir eksen etrafında gerçekleşir. 2. İslam Tarihi Bağlamında: Fil Vakası olarak bilinen olayda, Yemen valisi Ebrehe'nin Kabe'yi yıkmak için hazırladığı ordu, Allah'ın gönderdiği ebabil kuşlarının attığı taşlarla bozguna uğrar.

Hareketli protez için alt çenede 2-4 implant, üst çenede ise en az 4 implant gereklidir.

Diş protezlerinin kullanımı başlangıçta bazı zorluklar içerebilir, ancak zamanla alışma sağlanır. Hareketli protezlerin kullanımı özellikle ilk zamanlarda konuşma ve yemek yeme zorluklarına neden olabilir. Sabit protezler ise dişlere kalıcı olarak yapıştırıldığı için daha az konforlu olabilir, ancak çiğneme sırasında hareket etmedikleri için daha rahat bir kullanım sunarlar. Protezlerin bakımı ve düzenli diş hekimi kontrolleri, uyum sorunlarının erken tespit edilip çözülmesini sağlar.

İmplant üstü protez kutusu, implant tedavisi sonrası yerleştirilen protezlerin saklanması ve korunması için kullanılır. Bu kutular, protezlerin temiz ve güvenli bir şekilde muhafaza edilmesini sağlar.

Evet, implant üzerine zirkonyum diş yapıştırılabilir. Zirkonyum kaplamalar, implant üstü protezlerde kullanılarak hem dayanıklılık hem de doğal görünüm sağlar.

Akrilik kaide, hareketli protezlerin imalatında kullanılan bir termoplastik reçine olup, suni dişleri destekler ve okluzal kuvvetlerin destek dokulara iletilmesini sağlar. Akrilik kaideye ait bazı işlevler şunlardır: Protez stabilizasyonu ve tutuculuk: Uygun şekilde planlandığında, protezin stabilizasyon ve tutuculuğuna yardımcı olur. Doku stimülasyonu: Protezin fonksiyonel hareketleri sırasında, kaide üzerindeki dikey hareketler destek dokularında stres oluşturur ve bu stres, dokularda masaj etkisi yaratarak stimülasyon sağlar. Onarım ve diş ekleme: Kırıldığında kolaylıkla tamir edilebilir veya eksilen doğal bir dişin yerine yapay bir diş eklenebilir. Estetik ve uyum: Hastanın diş etlerinin doğal rengine uyum sağlayacak şekilde özelleştirilebilir ve daha gerçekçi bir görünüm sunar. Hafiflik: Akrilik hafiftir ve taşıması rahattır, kullanıcı için olası rahatsızlıkları azaltır.

Silikon damak, diş protezleri arasında tercih edilmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Yüksek konfor: Esnek yapısı sayesinde ağız içinde baskı yapmaz ve yara oluşumunu en aza indirir. 2. Estetik görünüm: Doğal diş ve diş eti rengini taklit edebilen yapısıyla dışarıdan fark edilmez. 3. Alerji riski düşüktür: Hipoalerjenik silikon materyal sayesinde hassasiyet yaratma olasılığı çok düşüktür. 4. Kolay uyum: İlk kullanımda alışma süreci, klasik protezlere göre çok daha hızlıdır. 5. Uygun maliyetlidir: Diğer protez türlerine göre daha ekonomiktir.

Açık kaşık ve kapalı kaşık ölçü, diş hekimliğinde implant destekli protezlerin yapımında kullanılan iki farklı ölçü tekniğidir. Kapalı Kaşık (İndirekt/Transfer) Ölçü Tekniği: Kısa ölçü başlıkları kullanılır ve ağız içerisinde implant gövdesine bağlanır. Ölçü kaşığında, ölçü başlıkları için delik açılmaz. Kaşıkla birlikte ağza yerleştirilen ölçü malzemesinin sertleşmesinin ardından kaşık ağızdan çıkartılır. Ağız içinde kalmış olan ölçü başlıkları vidaları gevşetilerek çıkarılır ve tekrar implant analoğuyla bağlanarak manuel olarak ölçü içerisinde bulunan yuvalarına uygun şekilde yerleştirilir. Açık Kaşık (Direkt/Pick-up) Ölçü Tekniği: Daha uzun ve retantif ölçü başlıkları kullanılır. Ölçü başlıklarına denk gelen yerler delinerek şahsi kaşık hazırlanır. Ölçü esnasında ölçü malzemesinin polimerizasyonu beklenir. Ölçü başlıklarının vidaları gevşetilerek kaşık ağızdan uzaklaştırılır ve ölçü başlıklarının ölçünün içinde kalmış olması sağlanır. İmplant analogları ölçü içerisindeki ölçü başlıklarına yerleştirilir ve vida sıkılarak sabitlenir.

VITA In-Ceram restoratif malzemesi, çeşitli diş restorasyonlarında kullanılır: 1. Posterior kronlar: VITA In-Ceram Alumina ve Zirconia, arka dişlerde yüksek fiziksel strese maruz kalan kronların yapımında kullanılır. 2. Anterior kronlar: VITA In-Ceram Classic Spinell, estetik sonuçların önemli olduğu anterior kronlar için uygundur. 3. Sabit kısmi protezler (FPDs): VITA In-Ceram Classic, tek tutucu destekli FPDs'lerde de kullanılabilir ve 5 yıllık hayatta kalma oranı %92.3'tür. Ayrıca, VITA In-Ceram YZ versiyonu, yüksek mukavemeti ve estetik özellikleri sayesinde hem anterior hem de posterior bölgedeki metal içermeyen köprülerin yapımında tercih edilir.

Tam protezlerin düşmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Protezin yanlış yerleştirilmesi: Protezin implantla tam uyumlu olmaması, aşırı baskı veya hareketlenme yapmasına yol açarak düşmesine neden olabilir. 2. Çene kemik yapısında yetersizlik: Çene kemiğinin yapısal olarak yeterince güçlü olmaması veya kemik erimesi gibi durumlar, protezin sağlam bir şekilde tutunmasını zorlaştırabilir. 3. İltihaplanma ve enfeksiyon: İmplant çevresinde meydana gelen iltihaplanmalar, protezin destek dokularını zayıflatarak düşmesine yol açabilir. 4. Yanlış oklüzyon: Protezin yanlış ısırma yüzeyine denk gelmesi, aşırı baskı uygulayarak düşmesine sebep olabilir. 5. Düşük kaliteli malzemeler: Protez yapımında kullanılan malzemelerin kalitesiz olması, zamanla deformasyona uğrayarak düşmesine neden olabilir. Bu tür sorunların önlenmesi için düzenli diş hekimi kontrolleri ve dikkatli bir ağız hijyeni önemlidir.

Teleskopik implant, bir veya daha fazla eksik dişin yerine kullanılan bir diş protezi türüdür. İşe yaradığı durumlar şunlardır: 1. Tutuculuk ve stabilite: İmplant desteği, geleneksel protezlere göre daha fazla tutuculuk ve stabilite sağlar. 2. Çene kemiğinin korunması: Protez diş implantlara sabitlendiği için çene kemiğinin erimesini önler. 3. Estetik görünüm: Daha doğal görünümlü bir gülümseme sağlar. 4. Geniş yiyecek yelpazesi: Hastaların daha etkili bir şekilde ısırmasına ve çiğnemesine olanak tanır. Teleskopik implant tedavisi, diş implantlarının yerleştirilmesi ve protezin yapımı gibi karmaşık prosedürler gerektirir ve yüksek maliyetlidir.

Crown diş dolgusu, dişin üzerini kaplamak amacıyla yapılan protez bir kaplamadır. Bu tedavi yöntemi, dişin doğal yapısını bozmadan korur ve uzun süreli bir kullanım sağlar. Crown diş dolgusu şu durumlarda kullanılır: - dişin büyük bir kısmı çürüdüğünde; - kırılmış veya aşınmış dişlerin onarılmasında; - estetik kaygılar nedeniyle dişin görünümünü iyileştirmede; - kanal tedavisi yapılan dişlerin güçlendirilmesinde. Crown diş dolgusu, genellikle porselen, seramik, metal veya zirkonyum gibi malzemelerden yapılır.

Diş tabibi, çelik porselen diş yapabilir, ancak bu genellikle metal destekli porselen olarak adlandırılır. Metal destekli porselen diş, metal bir altyapının üzerine yüksek sıcaklıklarda kaynaştırılan porselenden oluşur.

Hassas tutuculu protezler, aşağıdaki durumlara sahip bireyler için uygundur: Eksik dişler: Bir veya birden fazla dişi eksik olan bireyler. Sabit protez istemeyenler: Sabit protez yerine, hareketli ama stabil bir protez tercih edenler. Çene kemiği sorunları: Çene kemiği yeterince destekleyici olmayan veya implant yerleştirilemeyen hastalar. Estetik kaygılar: Doğal ve estetik bir gülüş isteyen hastalar. Bu protezler, ayrıca kancalı (bölümlü, parsiyel) protez kullanmak istemeyen hastalar için de daha estetik bir çözüm sunar. Hassas tutuculu protez tedavisi için bir diş hekimine danışmak önemlidir.

Titanyum diş barının takılması süreci, aşağıdaki adımlardan oluşur: 1. İlk Muayene ve Planlama: Hastanın diş ve çene yapısı detaylı bir şekilde incelenir ve gerekli görüntüleme yöntemleri kullanılarak titanyum bar için uygun bir plan oluşturulur. 2. İmplantların Yerleştirilmesi: Çene kemiğine implantlar yerleştirilir ve bu implantların kemikle kaynaşması için belirli bir süre beklenir. 3. Titanyum Barın Montajı: İmplantların üzerine titanyum bar sabitlenir. Bu aşamada barın hastanın ağız yapısına uygun şekilde tasarlanması büyük önem taşır. 4. Protezlerin Yerleştirilmesi: Titanyum bar üzerine sabitlenen protezler, hem estetik hem de işlevsel bir diş yapısı oluşturur. Bu süreç, dikkatli bir planlama ve profesyonel bir ekip çalışması gerektirir.

Zirkonyum kaplamalarda metal tadı oluşmamasının nedeni, bu malzemenin metal içermemesidir.