Deyimler

Hayra öncelik etmek, iyiliği ve hayrı teşvik etmek, insanları doğru yola çağırmak anlamına gelir. Hayra öncelik etmek şu şekillerde olabilir: Sözle: İnsanları Allah'ın yoluna davet etmek, hakkı tebliğ etmek. İşle: İyilik ve güzelliklerde başkalarına örnek olmak. İşaretle veya yazıyla: Hayrın yolunu göstermek. Ayrıca, hayra öncülük eden kişiye, sanki o iyiliği kendisi yapmış gibi sevap verilir ve bu sevaptan hiçbir şey eksilmez.

Gönül okşamak deyimi, birini hoş bir söz veya davranışla sevindirmek, iltifat etmek anlamında kullanılır. Örnek cümle: "Gönlünü okşamak mı istiyorsun, bir gül uzat ona."

Akıl başa gelmek deyimi, iki farklı anlama gelir: 1. Davranışlarının yanlışlığını sezerek doğru yolu bulmak. 2. Ayılmak, kendine gelmek. Örnek cümleler: "Aklının başına gelmesi için illa bu kadar zarar mı görmen gerekiyordu?". "O zaman her şey düzelir, erkeğin de aklı başına gelir". "Bir hastalık hâli olduğu anlaşılan bu ilk sersemlikten sonra yavaş yavaş aklı başına gelmektedir".

"Şansım yaver gitti" ifadesi, genellikle bir kişinin beklenmedik bir şekilde olumlu sonuçlar elde etmesini ifade etmek için kullanılır. Örnek cümleler: "Son dakika davet aldım, şansım yaver gitti!". "Çalışmadığım derslerden iyi not aldım, şansım yaver gitti". "Bugüne kadar hep şansı yaver gitti". Bu ifade, günlük konuşmalarda ve yazılı ifadelerde yaygın olarak kullanılır. Kullanım önerileri: İfadeyi kullanırken olumlu bir ruh hali ile duygu ve düşünceleri net bir şekilde ifade etmeye özen gösterilmelidir. Durumun ciddiyetine göre iletişim kurmak önemlidir; mizahi bir bağlamda veya ciddi bir konuda kullanımı durumu değersizleştirebilir.

"Arına dokunmak" deyimi, utanç duymak anlamına gelir. "Ar etmek" ifadesiyle ilgili bilgi bulunamamıştır.

Korkudan ayakta duramamak deyimi, "dizinin (dizlerinin) bağı çözülmek" veya "eli ayağı buz kesilmek" olarak ifade edilir. Dizinin (dizlerinin) bağı çözülmek: Korku, heyecan veya yorgunluktan ayakta duramayacak hale gelmek. Eli ayağı buz kesilmek: Korku, heyecan ve üzüntüden ne yapacağını bilemez duruma gelmek, donup kalmak.

Ekmeği tuza banıp yemek deyimi, iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Çok az bir katıkla yetinmek. 2. Çok büyük sıkıntılara katlanmak.

"Açıl susam açıl" ifadesi, Ali Baba ve Kırk Haramiler masalında, hazinelerle dolu bir mağaranın kapısını açmak için kullanılan sihirli bir sözdür. Bu ifadedeki "susam" kelimesinin, susam bitkisinin doğasındaki bir özelliğe dayandığı düşünülmektedir. Ayrıca, susamın ticari ve kültürel önemini de yansıttığı belirtilmektedir.

"İş başa düşmek" deyimi, beklenen yardımın gelmemesi nedeniyle kişinin kendi işini kendisi yapmak zorunda kalması anlamına gelir.

Evet, "içi alev alev yanmak" bir deyimdir. Bu deyim, genellikle yoğun duyguların etkisi altında kalmak, tutkuyla dolmak ve aşkın verdiği şiddetli duyguları ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, "alev alev yanmak" deyimi, "blaze, to flame, to burn up" gibi anlamlara da gelir.

Kraldan çok kralcı olmak, bir kimsenin düşüncesini veya davasını, o kişiden daha fazla savunur olmak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Kraldan çok kralcı olmak sana yakışmıyor." "Her şirkette kraldan çok kralcı olanlar vardır." "Kraldan çok kralcı olanlar, azarı işitince süt dökmüş kediye dönüyor."

Yalakalık yapmak, bir kişiye göz boyamak, kendini beğendirmek veya çıkar sağlamak amacıyla aşırı derecede dalkavukluk etmek anlamına gelir. Yalakalık yapan kişilere "yalaka" denir. Yalakalık terimi ile ön plana çıkma kavramı karıştırılmamalıdır. Yalakalık, kişinin saygınlığını zedeleyebilir.

"Zahir hafiye" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "hafiye" kelimesi, Arapça "hafâ" (gizli olma, gizlilik) kökünden türemiş olup, gizli ajan, sivil polis ve dedektif gibi gizli araştırma ve bilgi toplama işleri yapan kişiler için kullanılır. Ayrıca, "zehir hafiye" birleşik kelimesi, TDK'ya göre "kimseye göz açtırmayan, sert yaradılışlı kimse" veya "olayları en ince veya gizli noktalarına kadar bilen ya da araştıran kimse" anlamlarına gelir.

"Yılanı deliğe sokmak" ifadesi, tehlikeli davranış, risk alma veya kontrol dışı durumlara işaret edebilir. Ayrıca, "tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır" atasözünün, "tatlı dilli olursan, kadınlara nasıl konuşacağını bilirsen sana verirler, yılanı sokarsın deliğe" şeklinde deforme edilmiş bir kullanımı da bulunmaktadır. Rüya tabirlerinde ise yılanı deliğine sokmak, bolluk, bereket, güç, ticarette başarı ve aile içi gelişim gibi anlamlara gelebilir. Rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

"Kerpetenle almak" ifadesi, birinin bir şeyi söylemek istemediği veya söylerken karşısındakini zorladığı durumlarda kullanılan bir özlü sözdür. Bu durumda, dinleyici konumundaki kişi, kerpeten kullanarak inatçı harfleri tutup çekerek kelimeleri zorla dışarı çıkarır. Ayrıca, "kerpetenle almak" ifadesi, diş hekimlerinin diş çekme aleti olan "davye" için de kullanılır.

"Önden ayakta" ifadesi, Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir deyim olan "ön ayak olmak" anlamına gelebilir. Bu deyim, bir işe erkenden başlayarak, herkesi peşinden sürüklemek ve işin öncüsü olmak demektir. Örnek cümleler: - "Hadi sen onlara ön ayak ol da seni görünce onlar da ders çalışsınlar". - "O işe ben önayak olmuştum". Ayrıca, "ön ayak" kelimesi hayvanlarda vücudun önünde bulunan ayaklardan her biri anlamına da gelir.

"Eşek başı takmak" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "eşek başı" deyimi, farklı anlamlara gelebilir: Liderlik veya sorumluluk: Bir kişinin bir projeyi veya görevi tek başına üstlenmesi, yönetici veya lider rolünde olması. Aptallık veya beceriksizlik: Zekasızlık veya beceriksizliği sembolize etmesi. Yetkiyi kullanmama: Bir kişinin yetkisi olmasına rağmen gücünü gerektiği gibi göstermemesi veya kullanmaması.

"Adam yerine koyduklarımız" ifadesi, birine değeri olmadığı halde değer vermek, saygı duymak veya varlığını kabul etmek anlamlarına gelen "adam yerine koymak" deyimiyle ilgili olabilir. Örnek cümleler: "Seni adam yerine koyduk, buraya çağırdık, yaptığına bak!". "Beni adam yerine koyup, selam bile vermiyorlar".

"İşin çığrından çıkması" deyimi, bir işin asıl amaçtan saparak düzeltilmesi güç bir durum alması, bir bozukluk ve kargaşalık baş göstermesi anlamına gelir. Örnek cümleler: "İş çığırından çıktı, artık ben yokum." "Eski müdür gidince iş çığırından çıkmaya başladı." "İşin çığırından çıkacağı belliydi, neden önlem almadınız?"

Sarı ördek, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Fiziksel özellikler: Sarı renk, genellikle neşeyi ve mutluluğu temsil eder. Davranışsal özellikler: Oyuncu ve sosyal olan sarı ördekler, izleyiciler için keyifli bir manzara oluşturur. Psikolojik etkiler: Sarı ördekler, nostaljik duygular uyandırabilir ve insanlarla duygusal bağ kurulmasına yardımcı olabilir. Sembolizm: Çiftlik hayvanı maskotları olarak, özgünlüğü, sempatiyi, sıcaklığı ve şefkati temsil eder. Ayrıca, 19. yüzyıl sonlarında Charles Goodyear tarafından üretilen sarı lastik ördek, zamanla banyoların klasik nesnelerinden biri haline gelmiştir.