Değerler

Yeni muhafazakârlar, hem eski muhafazakâr köklere dayanan hem de güncel sorunlara yönelik yeni fikirleri içeren bir dizi görüşü savunurlar. Başlıca savundukları ilkeler şunlardır: Demokrasi, eşitlik, refah, kültür, sınıf ve ilerleme gibi alanlarda geleneksel değerlerin korunması. Liberal ekonomi politikalarına karşı çıkma ve sosyo-biyolojik insan genetiği araştırmalarının desteklenmesi. Ulusal ve uluslararası yeni bir ekonomik, siyasi ve toplumsal düzen kurulması için seferberlik ilan edilmesi. Aile, din ve gelenek gibi toplumun temel kurumlarının önemi ve bu kurumların modern koşullarda da sürdürülmesi. Sosyal hiyerarşinin doğal ve gerekli olduğu, otoritenin aşağıdan değil, yukarıdan dayatılması gerektiği görüşü.

Medeni insan, hoşgörülü, kibar, terbiyeli ve görgülü kişiye denir.

"Sözü söz olanın özü de söz olur" ifadesi, verdiği sözleri tutan, dürüst ve tutarlı olan kimse anlamına gelir.

“Böğürtlen Kokulu Masallar” kitabı, farklı yazarların kaleminden çıkan ve çocukların hayal gücünü besleyen masallardan oluşmaktadır. Kitapta yer alan masallar, dostluk, cesaret, sevgi ve paylaşma gibi değerleri ön plana çıkarmakta ve her bir hikaye kendi içinde bir ders içermektedir.

"Hak eden hak ettiğini bulur" atasözü, yapılan bir haksızlığın eninde sonunda ortaya çıkacağını ve haksızlığı yapan kişinin mutlaka bunun bedelini ödeyeceğini ifade eder.

"Aslan, köpek (it) havlamasına iltifat etmez" atasözü, olgun insanların, huzursuzluk çıkarmak için laf atanlara kulak asmadıklarını ifade eder. Güçlü ve kendinden emin kişiler, küçük veya önemsiz tehditlere ya da eleştirilere aldırış etmezler; büyük ve güçlü insanlar küçük meselelerle uğraşmaz ve kendi değerlerini bilirler.

Ela ve Yağız farklı masallarda farklı şeyler öğreniyorlar: 1. "Krallığın Gizemli Ormanı Ela ve Zeki'nin Yolculuğu" masalında, Ela bilgelik, dostluk, sabır ve sevgi gibi değerleri öğreniyor. 2. "Deniz Kızı Ela ve Yeşil Ada" masalında, Ela doğayı korumanın gerekliliğini öğreniyor ve insanlara doğanın değerini anlatmak için çaba gösteriyor. 3. "Ela ve Kaybolan Çizme" masalında ise Ela, eşyalarını daha dikkatli saklaması gerektiğini ve sorunlarla karşılaştığında vazgeçmemesi gerektiğini öğreniyor.

"Para ile her şeye sahip olunacağı söylenir ama olunamaz" sözü, Arne Garborg'un bir şiirinden bir dizedir. Bu dize, paranın bazı şeylerin sadece dış görünüşünü satın alabileceğini, ancak özünü ve gerçek değerini elde etmeyi mümkün kılmadığını ifade eder.

"Hayır dile komşuna, hayır gele başına" atasözü, başkaları için iyi niyet beslemenin ve iyilik dilemenin, karşılığında aynı şekilde iyilikle karşılanacağını ifade eder.

"Kişiye göre davranacaksın, küçükle küçük olacaksın hatta; ama seviyesizin seviyesine inecek kadar düşmeyeceksin hayatta" sözü, Paulo Coelho'nun, insanların farklı durumlara ve insanlara karşı tutumlarını vurguladığı bir ifadedir. Bu söz, her durumda kendi prensiplerini ve değerlerini korumak gerektiğini, seviyesiz insanların seviyesine inmenin doğru olmadığını ima eder.

"Bal tutan parmağını yalar" atasözü, başkalarına yararı dokunan yerlerde çalışan ve onlara iyi şeyler sunan kimsenin, ürettiğinden ya da dağıttığından kendisi de faydalanması anlamına gelir. Bu nedenle, bal tutan parmağın yalanması, kişinin kendi çıkarını gözetmesi ve verdiği emeğin karşılığını alması olarak yorumlanır.

“Körle yatan şaşı kalkar” atasözü, değersiz ve kötü kimselerle ilişki kuranların kötü huylar edineceğini ifade eder.

"Can parem" ifadesi, canımız kadar değer verdiğimiz veya hayatımızdan ayıramadığımız insanları ifade eder.

“Su küçüğün, söz (sofra) büyüğün” atasözü, büyüklere saygı gösterme davranışına yöneliktir.

"Kötülerin dostu yoktur" sözü, gerçek dost denilen insanları bulmanın zorluğunu anlatmak için kullanılmıştır. Ayrıca, bu söz iyilerle dost olmanın kötülerden emin olmayı sağlayacağı anlamına da gelir.

Dünya malına çok değer veren kişiye "materyalist" veya "dünyacı" denilebilir.

"Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış" atasözü, görgüsüz kişinin, görgülü kişinin yaptığını yapmaya kalkışması durumunda beceremeyeceği ve kendisinin doğal davranışını da yitirerek gülünç duruma düşeceği anlamına gelir.

"Ne ekersen, onu biçersin" atasözü, bir kişinin yaptığı davranışların veya seçimlerin, gelecekte karşısına çıkan sonuçları doğrudan etkilediğini ifade etmek için söylenir.

Jean Valjean'ın "Sefiller" romanında sahip olduğu bazı değerler şunlardır: 1. Adalet ve Merhamet: Valjean, adaletsizliğe uğrayan biri olarak toplumsal sistemin kusurlarına dikkat çeker ve başkalarına karşı merhamet gösterir. 2. Sorumluluk ve Özveri: Cosette'in sorumluluğunu üstlenmesi, onun duygusal büyümesinin bir parçasıdır ve büyük fedakarlıklar yapmasını gerektirir. 3. Yeniden Başlama: Valjean, geçmişte yaptığı hatalardan ders alarak yeni bir hayat kurma kararlılığı gösterir. 4. Umudu Sürdürme: Umutsuz görünen durumlarda bile, daha iyi bir geleceğe olan inancı ona güç verir. 5. Vicdan ve Ahlak: Valjean, içsel bir ahlaki pusula geliştirerek, vicdanın rehberliğinde kararlar alır.

"Yemeyenin malını yerler" atasözü, pintinin yemeğe kıyamayarak biriktirdiği malı, sağlığında gücünün yetmediği kişilerin öldükten sonra mirasçılar tarafından bol bol yiyeceğini ifade eder.