DavranışBilimi

Avcı içgüdüleri, doğuştan gelen temel içgüdüler olarak tüm hayvanlarda bulunur. İnsanlarda ise avcı içgüdüleri, evrimsel süreç içinde gelişmiş ve bazı durumlarda törensel davranışlarla kendini gösterebilir. Avcı içgüdülerini yeniden canlandırmak veya güçlendirmek için testosteron seviyesini artırmak, cinsel gerilimi serbest bırakmak ve içgüdüsel motor davranışları (iz sürme, hedef belirleme, gizlice yaklaşma vb.) uygulamak önerilebilir.

Kedilerin görsel hafızaya sahip olmasının nedeni, çevrelerini daha iyi anlamalarına ve hayatta kalmalarına yardımcı olmasıdır. Kedilerin görsel hafızaya sahip olmasının bazı nedenleri: Yüz tanıma. Sosyal hafıza. Öğrenme ve alışkanlıklar. Nesne sürekliliği. Ayrıca, kedilerin hafızası, insanların hafızasına benzer şekilde çalışır ve zamanla bilişsel yeteneklerinde gerileme yaşanabilir.

Çiftleşen hayvanların yuvarlanmasının birkaç nedeni olabilir: Hormonal değişiklikler. Yumurtlama tepkisi. Erkek kedinin kokusunu temizleme. Bu davranışlar, türlerin sağlıklı üreme döngüsünün bir parçasıdır.

Hedonik açlık, biyolojik bir ihtiyaç olmadan, sadece zevk için yiyecek tüketme arzusudur. Hedonik sıcak noktalar hakkında ise bilgi bulunmamaktadır. Hedonik açlık ile başa çıkmak için bilinçli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri önerilir.

Ağustos böceği (cırcır böceği), genellikle erkek böceklerin dişileri kendine çekmek veya rakiplerine meydan okumak için çıkardığı bir ses olan cırcır sesiyle öter. Ağustos böcekleri, vücutlarında bulunan gergin keseler sayesinde ses çıkarır. Ayrıca, kesin olarak bilinmese de, ağustos böceklerinin cırcır böceğiyle benzer sebeplerden dolayı geceleri öttüğü tahmin edilmektedir.

Hangi hayvanın kendi cinsini tanımadığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bazı hayvanların kendi türlerini tanıma yetenekleri hakkında bilgi mevcuttur. Kendi türünü tanıma yeteneğine sahip hayvanlar: Primatlar: Maymunlar, kendi türlerinin yüz ifadelerini taklit ederek veya yorumlayarak iletişim kurabilirler. Kuşlar: Örneğin, kuşlar, kendi türlerinin tüylerinin rengini ve biçimini tanıyarak eş seçebilirler. Memeliler: Filler, yunuslar, kargalar, boz ayılar, domuzlar ve goriller de kendi türlerini tanıyabilen hayvanlar arasındadır. Kendi türünü tanıma konusunda net bir görüş birliği sağlanamamış hayvanlar: Kediler ve köpekler: Kedilerin ve köpeklerin aynada kendilerini tanıma konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Hayvanların kendi türlerini tanıma yöntemleri, yaşadıkları ortama, evrimsel geçmişlerine, zekâ seviyelerine ve sosyal yapılarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

"Eşeklerin aşkı neden büyük olur?" ifadesi, Akbulut Köyü'nün blog yazısında geçen bir cümledir. Bu cümlenin açıklaması şu şekildedir: Eşeklerin aşkının büyük olmasının sebebi, eşeklerin duracağı yeri bilmemesidir. Bu ifade, gerçek bir bilgi olmayıp, mizahi bir söylemdir.

Sıçanlar, açık alanlara kaçmazlar çünkü yiyecek, barınak ve su kaynakları gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri alanları terk etmek istemezler. Sıçanlar, insanlarla yakın alanlarda yaşamayı tercih ederler ve bu alanlarda kolayca bulunabilecek gıda kaynaklarına erişebilirler. Sıçanlar, saklanmayı ve oyun oynamayı seven hayvanlardır; bu nedenle, kapalı ve korunaklı alanlar onlar için daha çekici olabilir. Sıçanların açık alanlara kaçmasını sağlamak için, yaşadıkları alanları onlar için daha az cazip hale getirmek gereklidir. Bu, yiyecek ve su kaynaklarını ortadan kaldırmak, çatlak ve delikleri kapatmak ve düzenli temizlik yapmak gibi önlemlerle sağlanabilir.

Sokak hayvanlarının çiftleşmesinin birkaç nedeni vardır: Üreme içgüdüsü. Gen havuzu. Sokak hayvanlarının çiftleşmesini önlemek için kısırlaştırma, düzenli besleme ve barınma alanlarının iyileştirilmesi gibi yöntemler uygulanabilir.

Horoz, tavuğun üstüne birkaç nedenle çıkabilir: Üreme ve çiftleşme: Horoz, tavuğu döllemek ve başka horozlarla çiftleşmesini engellemek için tavuğun üstüne çıkar. Liderlik ve koruma: Horoz, doğal bir lider ve koruyucu olarak kabul edilir ve tavukları korumak için onlara liderlik eder. Bu davranış, tavuklar için doğal bir durum olarak kabul edilir ve genellikle tepki çekmez.

Maymunlar, çeşitli nedenlerle oyun oynar: Sosyal bağları güçlendirmek. Rekabet ve çatışmayı azaltmak. Eğlence ve neşe. Eğitim ve gelişim. Enerji sağlama.

Yılanlar, kadınlara sarılma davranışını farklı nedenlerle sergileyebilir: Üreme ve eş seçimi: Yılanlar, üreme dönemlerinde birbirlerine sarılarak hareket ederler; bu, eş seçimi ve üreme davranışlarının bir parçası olabilir. Sosyal etkileşim: Bazı yılan türleri, sosyal yapıları gereği birbirlerine sarılarak iletişim kurar ve bu, sosyal bağları güçlendirmeye yardımcı olur. Avlanma ve savunma: Yılanlar, bir arada bulunduklarında birbirlerinin hareketlerini takip ederek daha etkili bir şekilde avlanabilir ve tehlikeleri daha iyi algılayabilirler. Ayrıca, filmlerde yılanların genellikle kadınları ısırmayı tercih etmesi, bu durumun temel sebeplerinden birinin kadın oyuncuların daha zayıf ve narin gösterilmesi olduğu düşünülmektedir. Yılanların kadınlara sarılma davranışının şehir efsanesi olan bir yorumu da bulunmaktadır. Bu yoruma göre, yılan kadının vücudunu her çevrelediğinde bir sonraki avını nasıl sindireceğini hesap ediyor olabilir. Ancak, bu yorum bilimsel bir temele dayanmamaktadır.

Maymunların müzik çalınca dans etmesinin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, bazı olası açıklamalar şunlardır: Eğlence ve keyif: Maymunlar, müzik eşliğinde dans ederek eğlenebilir ve keyif alabilirler. Taklit yeteneği: Maymunların taklit yetenekleri yüksektir ve insanlar gibi dans etmeyi öğrenebilirler. Sosyal davranış: Dans, maymunlar arasında dikkat çekmek veya yiyecek beklentisi gibi sosyal bir davranış olabilir. Edinburg Hayvanat Bahçesi ve ABD'nin Teksas eyaletindeki Şempanze Koruma Merkezi'nde yapılan bir araştırma, maymunların müziği bir anlam ifade eden sesler olarak algılamadığını ortaya koymuştur.

Bonobo ve şempanze, en çok öpüşen hayvanlar olarak kabul edilir. Öpüşme, bu primat türlerinde bir uzlaşma ve sevgi gösterme biçimi olarak görülür. Diğer hayvanların öpüşmediği, ancak benzer duygusal davranışları (yalama, sarılma gibi) sergilediği bilinmektedir.

Maymunlar çeşitli nedenlerle kavga edebilir: Kaynaklar için rekabet: Yiyecek, çiftleşme veya dinlenme alanları gibi kaynaklar için mücadele edebilirler. Liderlik mücadeleleri: Grup içinde liderlik için rekabet edebilirler. Sosyal hiyerarşi: Arkadaşlık seviyelerini ve toleranslarını etkileyen agresif davranışlar sergileyebilirler. Koruma: Küçük maymunları büyüklerin kavgalarından koruyabilirler. Ayrıca, maymunlar uzlaşma yoluyla kavgalarını sonlandırabilir ve arkadaşlık bağlarını yeniden inşa edebilirler.

Öğrenilmiş çaresizlik fil deneyi, psikolog Martin Seligman'ın köpekler üzerinde yaptığı deney ile benzer bir kavramı ele alır. Deneyde, bir fil, sirke ilk getirildiğinde ağır bir zincirle hareketsiz bir demir kazığa bağlanır. Bu deney, öğrenilmiş çaresizlik kavramını, filin kontrol edemediği bir durum karşısında pasifleşmesi ve çaresizliği kabullenmesi üzerinden açıklar. Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin geçmişteki deneyimleri ve başarısız sonuçlarla karşılaşması durumunda ortaya çıkan bir ruh halidir.

Maymunların müzik dinlemesinin bazı nedenleri: Eğlence ve rahatlama: Müzik, maymunlar için bir eğlence ve rahatlama kaynağı olabilir. İşitsel tercih: Helsinki'deki hayvanat bahçesinde yapılan bir deneyde, maymunların ses içeriklerini görsel içeriklere iki kat daha fazla tercih ettiği gözlemlenmiştir. Ancak, İngiltere ve ABD'de yapılan bir araştırma, şempanze ve orangutan gibi büyük maymunların müzik zevkinin olmadığını ortaya koymuştur.

Güvercinlerde çiftleşme döneminde dişiyi anlamak için şu özelliklere dikkat edilebilir: Bedensel özellikler: Dişi güvercinler, erkek güvercinlere nazaran daha ince yapılı, narin ve boyca kısadır. Ses: Dişi güvercinler, daha hafif ve tiz sesler çıkarırlar. Davranışlar: Dişi güvercinler genellikle daha sakin ve koruyucu bir davranış sergilerken, erkekler daha agresif ve baskın olabilir. Çiftleşme davranışları: Dişi güvercin, erkek güvercinin gösterdiği davranışları izledikten sonra çiftleşmeye karar verir. Güvercinlerin cinsiyetini belirlemenin en kesin yollarından biri genetik testlerdir. Bu bilgiler, genel özellikler olup güvercinlerin cinsiyeti konusunda kesin sonuçlar için bir uzmana danışılması önerilir.

Eşeklerin neden eşçilsel olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, hayvanlarda eşcinsel davranışların gözlemlendiği bilinmektedir. Hayvanlarda eşcinsellik, dünya çapında 450'den fazla farklı hayvan türünde belgelenmiştir. Hayvanlardaki eşcinsel davranışların nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır. Hayvanların cinsel davranışları, insan türü dışındaki türlere ilgisiz olan Batı toplumunun bu terime güçlü kültürel değerler yüklemesi nedeniyle tartışma konusu olmuştur.

Hint bülbülünde çiftleşmenin anlaşılmasına dair bazı belirtiler şunlardır: Erkek ve dişi Hint bülbüllerinin fiziksel farklılıkları: Erkeklerin yanaklarında kırmızı lekeler bulunurken, dişiler daha sade renklere sahiptir. Ötüş farklılıkları: Erkeklerin ötüşü melodik ve tiz, dişilerin ötüşü ise tek düze ve sessizdir. Davranışsal değişiklikler: Dişi, yuvayı örmek için malzeme taşımaya başlar, daha hareketsiz ve halsiz görünür. Yuva yapma: Çiftler, kafese konulan yuva malzemelerini alıp yuvalarını örmeye başlar. Hint bülbüllerinin uygun koşullar sağlandığında hızla üreyebildikleri ve yılın her ayı yumurtlayabilecekleri bilinmektedir.