CahitSıtkıTarancı

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Düşten Güzel" kitabı, şairin 1947-1952 yılları arasında yazdığı şiirlerden otuz beşini içermektedir. Kitapta, önceki eserlerinde yer alan ölüm, ölüm korkusu ve yaşama sevinci temaları yerine, sevgi ve evlilikten kaynaklanan mutluluk duygusu öne çıkmaktadır.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Haydi Abbas" şiiri, emir eri Abbas ile yaşadığı samimi ve duygusal bir anıdan ilham alınarak yazılmıştır. Şiirin yazılış hikayesi şu şekildedir: 1941 yılında Burhaniye'de yedek subay olarak görev yapan Tarancı, emir eri olarak saf ve temiz bir Anadolu çocuğu olan Abbas'ı seçer.

"Ateşlere yandığının resmi" ifadesi, Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Kara Sevda" adlı şiirinde geçmektedir. Şiirin bir kısmı şu şekildedir: > Bir kere sevdaya tutulmaya gör; > Ateşlere yandığının resmidir. > Aşık dediğin, Mecnun misali kör; > Ne bilsin alemde ne mevsimidir. Bu dizeler, aşkın insanı nasıl derinden etkilediğini ve onun için her şeyin önemini kaybettiğini anlatır.

"Ayva Sarı Nar Kırmızı" ifadesi, Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Otuz Beş Yaş" adlı şiirinin bir dizesinden alınmıştır. Bu dize, sonbahar mevsimini ve bu mevsimin sembolleri olan ayva ve narı anlatır.

"Ölüm herkesin başında" dizesi, Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Otuz Beş Yaş" şiirinde yer almaktadır.

"Affan Dedeye Para Saydım" şiiri Cahit Sıtkı Tarancı'ya aittir.

"Yaş 35, yolun yarısı" ifadesi, Türk şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın "35 Yaş" adlı şiirinin ilk dizesidir. Şiirde bu ifade, insanın ortalama ömrünün 70 yıl olduğu varsayımına dayanarak 35 yaşını ömrünün ortası olarak nitelendirmek için kullanılmıştır.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan" dizesi, "Haydi Abbas" adlı şiirinde yer almaktadır. Bu dize, şairin geçmişe duyduğu özlem ve kaybolan gençlik yıllarına geri dönme arzusunu ifade eder.

“Gökyüzünün başka rengi de varmış, geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış; her doğan günün bir dert olduğunu, insan bu yaşa gelince anlarmış” dizeleri, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Otuz Beş Yaş” adlı şiirine aittir.

"Ömrümde Sükut" eseri, Cahit Sıtkı Tarancı'ya aittir.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Haydi Abbas" şiirinin hikayesi şu şekildedir: 2. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Paris’ten yurda dönen Cahit Sıtkı Tarancı, askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere birliğine gider. Birliğine gittiğinde, emir eri seçmek için askerlerin isimlerinin bulunduğu künye defterini incelerken "Abbas oğlu Abbas" ismini görür ve bu isim dikkatini çeker. Zamanla Abbas'ın zekiliği ve sıcakkanlılığından etkilenen şair, onunla aralarında komutan-asker ilişkisinden daha güçlü bir dostluk bağı oluşturur. Bu olay, Cahit Sıtkı'ya "Haydi Abbas, Vakit Tamam" adlı şiiri yazması için ilham verir.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Otuz Beş Yaş" şiiri, 35 yaşı şairin hayatının yarısı olarak görmesinden dolayı bu şekilde adlandırılmıştır. Şiirin bir dizesinde geçen "Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder" mısrası, Dante'nin "İlahi Komedya" eserindeki ilk cümleden ilham alınmıştır.

"Zamanla nasıl değişiyor insan, hangi resmime baksam ben değilim" dizesi, Cahit Sıtkı Tarancı'nın "35 Yaş" adlı şiirinden bir alıntıdır.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Haydi Abbas" şiiri, emir eri olan Abbas adlı bir askere yazılmıştır.

"Ömrümde Sükût" şiiri, Cahit Sıtkı Tarancı'nın 1933'te yayımlanan ilk şiir kitabıdır. Şiirin bir bölümü şu şekildedir: > Çıngıraksız, rehbersiz deve kervanı nasıl, > İpekli mallarını kimseye göstermeden, > Sonu gelmez kumlara uzanırsa muttasıl, > Ömrüm böyle esrarlı geçecek ses vermeden.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Haydi Abbas" şiiri, askerlik dönemine aittir.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın kısa şiirlerinde işlediği başlıca konular şunlardır: 1. Yalnızlık: Birçok şiirinde yalnızlık hissini ve insanın iç dünyasındaki çatışmaları işlemiştir. 2. Aşk: Aşkın hem mutluluk kaynağı hem de acı tarafı olarak ele almıştır. 3. Ölüm: Şiirlerinde en çok işlediği temalardan biri olan ölüm, yaşamın geçiciliğini ve korkusunu dile getirir. 4. Doğa: Doğanın güzellikleri ve insanın ruh haliyle olan bağını işlemiştir. 5. Yaşama Sevinci: Hayata olan sevgiyi ve coşkuyu, yaşamın tadını çıkarmayı savunmuştur.

“Yalnızlık” şiiri, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Otuz Beş Yaş” adlı şiir kitabına aittir.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Zamanla nasıl değişiyor insan" ifadesi, "Otuz Beş Yaş" adlı şiirinde geçmektedir. Bu dizeler şu şekildedir: > Zamanla nasıl değişiyor insan! > Hangi resmime baksam ben değilim: > Nerede o günler, o şevk, o heyecan? > Bu güler yüzlü adam ben değilim > Yalandır kaygısız olduğum yalan.

"Dalgın Ölü" şiiri Cahit Sıtkı Tarancı'ya aittir.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Öyle Bir Yıl" şiiri, yeni başlangıçlar, umut ve hayal kırıklıkları gibi temaları işlemektedir. Şiirde, yeni yılın getirdiği yenilik ve tazelik, okuyucuda umut uyandırırken, aynı zamanda zamanın geçiciliği ve yaşamın kısalığı da vurgulanmaktadır. Şiirin ana mesajları şunlardır: - Doğa imgeleri: Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; kuşların çiçeklerin diyarı olsun. - Toplumsal dilekler: Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; kardeş kavgasına bir nihayet olsun. - Eşitlik arzusu: Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; kış günü herkesin evi barkı olsun. - İçtenlik dileği: Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; olursa bir şikâyet ölümden olsun.