Tahir ile Zühre, ahirette kavuşabilmişlerdir. Tahir ile Zühre'nin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Bir dilencinin padişah ve vezire bir elma vermesinin ardından, bu elmayı yiyen padişahın kızı Zühre ve vezirin oğlu Tahir'in evlenmeleri için bir derviş tarafından yönlendirilirler. On yaşında Zühre, Tahir'e hislerini belli eder ve uyurken onu öper. Zühre, Allah'a "Allah’ım, benim sevgimin yarısını Tahir’e ver" diye dua eder ve Tahir de Zühre'ye aşık olur. Birbirlerine maniler söyleyerek anlaşırlar. Zühre'nin annesi, kızını bir vezir oğluyla evlendirmek istediği için Karadiken adlı köle, Tahir ile Zühre’nin aşkını Zühre'nin annesine bildirir. Padişah, ilk başlarda evliliğe onay verse de Zühre'nin annesinin büyüsüyle Tahir'den soğur ve evliliğe müsaade etmez. Tahir, Zühre'ye kavuşmak için çeşitli yollar dener ancak köle, Tahir'in önüne engeller çıkarır. Tahir'in Zühre'nin evleneceği haberini alması üzerine, kaçma planı yaparlar ancak köle onları görür ve padişaha haber verir. Padişah, Tahir'i yakalattırır ve boynunu vurdurmaya karar verir. Bunu gören Zühre, aklını kaçırır ve Tahir'in mezarının başında kendisinin de ruhunu alması için Allah'a yalvararak oracıkta can verir. Tahir ile Zühre'yi yan yana mezarlara koyarlar ve başuçlarına Karadiken adlı köleyi gömerler. Zühre'nin mezarının üstünde pembe gül, Tahir'in mezarının üzerinde ise kırmızı gül biter.