Antropoloji

"Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens - İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi" kitabı 424 sayfadır. Bazı kaynaklarda ise sayfa sayısı 412 olarak belirtilmektedir.

Jared Diamond, insanın evrimini ve diğer türlerle olan benzerliklerini/farklarını anlamak amacıyla "Üçüncü Şempanze" kitabını yazmıştır. Kitapta, insanların DNA'larındaki %2'lik farklılık sayesinde nasıl medeniyetler kurduğu, sanat eserleri yarattığı ve dünyayı domine ettiği, buna karşılık şempanzelerin hayatta kalmaya odaklandığı incelenmektedir. Ayrıca, insan türünün kıyıcılığı ve soykırım yapma gerekçeleri gibi konular da ele alınmıştır.

Levirat evlilik, dünyanın çeşitli toplumlarında görülmektedir. İşte bazı örnekler: Yahudi Toplumu: Levirat, Yahudi yasasında bir gelenek olmanın ötesinde dinî bir görev olarak kabul edilir. Afrika Toplumları: Örneğin, Goula, Mambila, Maragoli ve Luo topluluklarında levirat evlilik yaygındır. Kyrgyz Toplumu: Kyrgyzlar'da, dul kadının ölen eşinin bir erkek kardeşiyle evlenmesi geleneği vardır. Türk Toplumları: Tarihsel olarak Türk devletlerinde de levirat evlilikler, akrabalık ve siyasi bağlar kurmak amacıyla yapılmıştır. Ayrıca, levirat evlilik, Punjabis, Jats, Huns, Apache, Mongols ve Tibetans gibi toplumlarda da bilinmektedir.

Kuzey Amerikalılar, çoğunlukla Avrupalı, Afrikalı, Asyalı ve Amerika kıtası yerlisi kökenlere sahiptir. Avrupalı kökenliler: Kuzey Amerikalıların büyük bir kısmı, özellikle Kanada ve ABD'de, İngiliz, İrlandalı, İskoç ve Alman gibi Avrupa kökenli topluluklardan oluşur. Afrikalı kökenliler: Özellikle ABD'de, kölelik dönemi nedeniyle Afrikalı kökenli insanlar da önemli bir yer tutar. Asyalı kökenliler: Son dönemdeki göçlerle Asya kökenli insanlar da Kuzey Amerika'da bulunmaktadır. Yerliler: Amerika kıtasının yerlileri, "Kızılderililer" olarak bilinir ve bu halk, Kuzey Amerika'da da bulunur. Bu gruplar, zaman içinde evlilik yoluyla karışarak günümüz Kuzey Amerikalılarını oluşturmuştur.

Mezar çukuru, ölen kişinin defnedilmesi için yapılır. Ayrıca, mezar çukurunun yapılma amaçlarından bazıları şunlardır: Hava sirkülasyonu sağlamak. Tabutun düzgün bir şekilde yerleştirilmesini sağlamak. Toprak kaymasını önlemek.

Kültürel antropoloji ve sosyal antropoloji arasındaki fark, araştırma odakları ve kapsamlarında yatmaktadır. Kültürel antropoloji, insan toplumlarının ve kültürlerinin kökenlerini, tarihlerini ve evrimlerini araştırır. Sosyal antropoloji, toplumların yaşam biçimlerini, bireylerin toplum içinde nasıl eğitildiklerini, eş seçimlerini, evlilik sistemlerini ve toplumlar arası örgütlü ilişkileri araştırır. Bu iki alan, antropolojinin alt dalları olarak birbirini tamamlayan ancak farklı perspektiflere sahip çalışmalar yürütür.

Sigmund Freud'un "Totem ve Tabu" adlı eseri tek ciltten oluşmaktadır. Ancak, bazı yayınevlerinde farklı baskılarda "Totem ve Tabu" adlı eserin iki cilt olarak da sunulduğunu belirtmek gerekir.

Neandertaller ve modern insanlar akrabadır, çünkü aralarında genetik melezleşme gerçekleşmiştir. Neandertal geni, günümüzde özellikle Afrika dışında kalan bölgelerde yaşayan modern insanlarda bulunmaktadır. Ancak, Londra Doğa Tarihi Müzesi ve KU Leuven'den araştırmacılar, Neandertaller ve günümüz insanlarının alt türler yerine ayrı türler olarak sınıflandırılması gerektiğini savunmaktadır. Neandertaller ve modern insanlar arasındaki evrimsel ilişki, coğrafi farklılıklar ve farklı çevresel koşullara uyum sağlama süreçleriyle de şekillenmiştir.

"Çin İşi Japon İşi" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Tayfun Atay'ın Kitabı: Bu, cinsiyet ve cinsellik üzerine antropolojik değinilerin yer aldığı bir kitabın adıdır. Çocuk Tekerlemesi: Eskiden kullanılan bir tekerlemedir; "Çin işi Japon işi, bunu yapan iki kişi. Biri usta, biri çırak, usta yapar, çırak satar" şeklinde söylenirdi. Ekonomik Model: Ayrıca, Çin'in ucuz iş gücü ile Japon sermayesinin birleşimini anlatan bir ekonomik model olarak da kullanılır.

David Graeber ve David Wengrow'un "Her Şeyin Şafağı: İnsanlığın Yeni Tarihi" adlı kitabı, insanlık tarihine dair mevcut anlayışları sorgulayarak yeni özgürlük biçimleri ve toplumsal örgütlenme yolları hayal etmeyi amaçlar. Kitapta ele alınan bazı konular: Avcı-toplayıcı topluluklar: İnsanların evrimsel geçmişlerinin büyük bir kısmını bu topluluklarda geçirip geçirmediği. Tarım ve şehirler: Bu yapıların hiyerarşi ve tahakküme yol açıp açmadığı, farklı sosyal ve ekonomik örgütlenmelere etkisi. Devletin kökeni: "Devlet"in ortaya çıkışının toplumsal eşitsizliklere etkisi. Efsanelerin rolü: Toplumsal yapıların ve tarihin anlaşılmasındaki yeri. Yazarlar, tarihsel anlatıları yeniden değerlendirerek, toplumsal yapıları ve tarih anlayışlarını yeniden şekillendirmeyi hedefler.

Evet, antropolog insan bilimi uzmanıdır. Antropoloji, insan hayatı ile fiziksel özellikleri, toplumsal davranışları, kültürel gelişmeleri ve mevcut ırk gruplarını inceleyen bilim dalıdır.

Ölüm biliminin önemli olmasının bazı nedenleri: Tıbbi ve etik sorunların çözümü: Ölüm bilimi, ölüm tanımının net bir şekilde yapılmasını sağlar, bu da doku ve organ nakilleri gibi tıbbi uygulamalarda doğru kararların alınmasına yardımcı olur. Bilimsel araştırmaların ilerlemesi: Ölüme yakın deneyimlerin ve ölümün fizyolojik süreçlerinin incelenmesi, bilimsel çalışmalara yeni bir bakış açısı kazandırır. Toplumsal ve kültürel anlayışın gelişimi: Ölümün sosyal ve kültürel boyutlarının araştırılması, ölüm sosyolojisi ve antropolojisi için önemlidir; bu da toplumsal değişimlere ve ölüm ritüellerinin anlaşılmasına katkı sağlar. Felsefi ve psikolojik soruların yanıtı: Ölüm bilimi, ölüm korkusu, ölümden sonra yaşam gibi felsefi ve psikolojik soruların araştırılmasına olanak tanır.

Aka-Kol, Büyük Andamanese dil grubunun bir kabilesidir. 1921 yılında ayrı bir halk olarak soyu tükenmiştir. Aka-Kol, Orta Andaman'ın güneydoğu kesiminde yaşıyordu.

İlk insanların genel adı hominin veya hominid olarak adlandırılır. Bazı hominin türleri: Australopitesinler: Örneğin, Lucy olarak bilinen Australopithecus. Homo cinsi türler: Homo habilis, Homo erectus, Homo neanderthalensis, Homo floresiensis, Homo sapiens, Homo sapiens idaltu.

Homo Habilis, yaklaşık 2,3 ila 1,65 milyon yıl önce Doğu ve Güney Afrika'da yaşamış soyu tükenmiş bir insan türüdür. Özellikleri: Boy: 100-135 cm. Ağırlık: 32 kg. Beyin kapasitesi: 600-650 cc. Beslenme: Et ve çeşitli bitkiler tüketmiştir. Keşif: İlk olarak 1964 yılında İngiliz-Kenyalı paleoantropolog Louis Leakey ve meslektaşları tarafından tanımlanmıştır. Önemi: Homo cinsinin en eski üyelerinden biri olarak kabul edilir ve Oldowan taş alet endüstrisini geliştirdiği düşünülür. Evrimsel Durum: Geleneksel olarak Homo Erectus'un atası olarak görülmüştür, ancak bu konu günümüzde tartışılmaktadır.

En eski soy, bilimsel olarak kesin bir şekilde belirlenememiştir. Ancak, İngiltere'de bulunan 5700 yıllık bir anıt mezardaki DNA analizi, dünyanın en eski soy ağacını ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, Çin filozof ve eğitmeni Konfüçyüs'ün soy ağacı, 80 nesil içermekte olup 2 milyon kişiyi kapsamaktadır ve bu da en uzun aile ağaçlarından biridir. Soyların kökeni ve yaşı hakkında kesin bir bilgi vermek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Kabile kızlarının yaptığı işler, kabileye ve görev dağılımına göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, Himba kabilesinde kadınlar, dış dünyaya yönelik işleri üstlenir; alışveriş ve su taşıma gibi görevleri yerine getirirler. Mursi kabilesi kadınlarının ise sosyal statüyü belirlemek için dudaklarına tabakalar yerleştirdikleri bilinmektedir. Ayrıca, Wodaabe kabilesinde kadınlar, ilk evliliklerini ailelerinin seçtiği kişiyle yapmak zorundadır, ancak "Gerewol" festivali sırasında kendilerine ikinci bir eş seçebilirler. Kabile kızlarının rolleri genellikle geleneksel ve kültürel normlara bağlıdır.

Irk, toplum tarafından genellikle farklı görülen fiziksel ve sosyal niteliklere göre insanların gruplandırılmasıdır. Terim, öncelikle aynı dili konuşan insanları tanımlamak için, daha sonra ise ulusal aidiyeti ifade edecek şekilde kullanılmıştır. Modern bilim, ırk terimini sosyal bir inşa olarak görmektedir; fiziksel veya biyolojik bir anlamı yoktur.

Dünyanın en korkunç geleneği olarak değerlendirilebilecek bazı uygulamalar şunlardır: Guayana'da çiftlerin banyoda seks yapmasının yasak olması. Tazmanya'da ölen bir erkeğin karısının, kocasının öldükten sonra kesilen ve kurutulan penisini boynunda kolye gibi taşıması. Kamboçya'nın Ratanakiri bölgesinde 13 yaşına gelen genç kızların babaları tarafından yapılan aşk kulübelerinde seks deneyimi kazanması. Nepal'de regl dönemindeki kadınların "kirli" kabul edilip ahırlarda kalmaya zorlanması, yeterli yiyecek verilmemesi ve sosyal hayattan izole edilmesi. Madagaskar'da Famadihana festivali kapsamında ölen yakınlarının mezarlarından çıkarılıp müzik eşliğinde dans edilmesi.

Nephan Saran'ın antropolojiye bazı katkıları: İstanbul kenti ile ilgili çalışmalar: Gecekondu ve çocuk suçluluğu üzerine araştırmalar yaparak, bu konularda kuramsal temeller atmıştır. Öğrenci hareketleri analizi: 1968-1971 yılları arasındaki öğrenci hareketlerini inceleyerek, "Üniversite Gençliği" adlı eserinde bu hareketleri analiz etmiştir. Köy toplulukları üzerine çalışmalar: Geleneksel köy topluluklarının sosyo-kültürel yapılarını araştırmış, 25 köy üzerinde yapılan çalışmaları "Köylerimiz" adlı eserinde toplamıştır. Kent antropolojisi: Amerikalı antropolog Charles W. M. Hart ile birlikte "Zeytinburnu Gecekondu Bölgesi" araştırmasını yaparak, antropoloji öğrencilerine saha çalışmalarının pratik yöntemlerini öğretmiştir. Antropoloji eğitimi: "Antropoloji" adlı eserinde, fizik ve sosyal antropoloji konularını kapsamlı bir şekilde ele alarak, bu alanlarda eğitim ve araştırma yapanlara rehberlik etmiştir. Ölçme ve değerlendirme: "İstatistik El Kitabı" adlı eserinde, sosyal bilimlerde ölçme ve değerlendirmelerin nasıl yapılması gerektiğini açıklamıştır.