Antropoloji

Fiziksel Antropolojinin alt dalları şunlardır: 1. Paleoantropoloji: İnsanın evrimini ve fosil kayıtlarını inceler. 2. Primatoloji: Maymunların biyolojik ve sosyal yapılanışlarını araştırır. 3. İnsan Biyolojisi: İnsanın büyüme, gelişme ve genetik özelliklerini inceler. 4. Antropometri: İnsan vücudunun ölçülerini ve yapısını analiz eder. 5. Spor Antropolojisi: Sporun insan vücudu üzerindeki etkilerini araştırır. 6. Kriminal Antropoloji: Adli tıp ve antropolojinin kesişiminde çalışır. 7. Beslenme Antropolojisi: Beslenme ilkeleri ve sağlık arasındaki ilişkileri inceler.

Yok olduğu düşünülen bazı kabileler şunlardır: 1. Orang Rimba Kabilesi: Endonezya'nın Sumatra adasındaki yağmur ormanlarında yaşayan bu kabile, palmiye yağı ekimleri nedeniyle ormanlarının yok olması sonucu göç etmek zorunda kalmış ve İslam'ı kabul etmeye zorlanmıştır. 2. Bo Kabilesi: Andaman Adaları'nda yaşayan bu kabile, sömürgecilik ve dış dünyanın etkisi nedeniyle 1901 yılında sadece 48 kişiye düşmüş ve 1931'de hayatta kalan son üyesi ölmüştür. 3. Sentinelese Kabilesi: Hindistan'daki Kuzey Sentinel Adası'nda yaşayan bu kabile, modern dünyadan tamamen izole bir şekilde avcılık ve toplayıcılıkla geçinmekte olup, adaya gelen yabancılara saldırdıkları için yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. 4. Kayıp On Kabile: İsrail Krallığı'nın Asur İmparatorluğu tarafından fethedilmesi sonrası sürgün edilen bu kabilelerin akıbeti bilinmemektedir.

Evet, Neandertaller ve modern insanlar akrabadır. Yapılan genetik araştırmalar, modern insanların genlerinin %1 ile %4 arasında Neandertal DNA'sı içerdiğini göstermektedir. Bu genetik etkileşim, yaklaşık 50 bin ile 80 bin yıl önce, ilk Homo Sapiens insanların Afrika'dan Avrasya'ya dağılmadan önce, Ortadoğu'da Neandertallerle karşılaşmaları sonucu gerçekleşmiştir.

Levirate evlilik, kabile yapısı kuvvetli ve dış evlilik yasağının olduğu toplumlarda görülür. Bu evlilik türüne geçmişte ve günümüzde aşağıdaki toplumlarda rastlanmıştır: - Yahudiler. - Orta Asya ve Hunlar. - Afrika. - Apache Kızılderilileri. - Güneydoğu Hindistan.

Jared Diamond, "Üçüncü Şempanze" kitabını, insan davranışlarının hayvansal kökenlerini ve insanın evrimsel sürecini incelemek amacıyla yazdı. Kitapta, şu sorulara yanıt aranıyor: İnsanlar, dil ve müziği nasıl edindi, tarihin ve coğrafyanın farkında olmayı nasıl öğrendi ve kuşları, yıldızları nasıl anladı?

Kültürel ve sosyal antropoloji arasındaki fark, odaklandıkları konular ve araştırma yöntemleridir. Kültürel antropoloji, insan toplumlarının kültürel boyutlarını, geleneklerini ve yaşam biçimlerini inceler. Sosyal antropoloji ise toplumların yapısını ve dinamiklerini anlamaya çalışır.

"Çin İşi, Japon İşi" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Ekonomi ve Kalkınma: Bu ifade, Soğuk Savaş sonrası dönemde Amerikalı girişimcilerin Asya'ya yönelmesiyle ortaya çıkan bir trendi anlatır. 2. Antropolojik Değiniler: Bu ifade, Tayfun Atay'ın "Çin İşi Japon İşi - Cinsiyet ve Cinsellik Üzerine Antropolojik Değiniler" adlı kitabında yer alan bir başlıktır.

Mezar çukuru, ölü bedenini toprağa gömmek amacıyla yapılır. Mezar çukurlarının yapım amaçları arasında ayrıca: Ölüleri zararlı hayvanlardan koruma; Ölülerin ruhlarını öbür dünyaya geçirme veya onları koruma inancı da yer alır.

Kuzey Amerikalılar, altı temel ırk grubundan birine veya birkaçına mensup olabilirler: Beyaz, Kızılderili, Siyahi, Hawai yerlisi, Pasifik Adaları yerlisi veya iki veya daha fazla ırktan olanlar.

"Totem ve Tabu" kitabı tek cilt olarak yayımlanmıştır.

Ölüm bilimi, insan yaşamının sona ermesini sosyal ve psikolojik açılardan inceleyen disiplinler arası bir alan olduğu için önemlidir. Bu bilimin önemi şu noktalarda ortaya çıkar: 1. Toplumsal ve Kültürel Anlamlar: Ölüme yüklenen anlamlar ve onunla ilgili ritüeller, kültürel bağlamlarda farklılık gösterir ve bu nedenle toplumun sosyal yapısını anlamak için incelenir. 2. Sağlık Hizmetleri: Ölüm bilimi, ölüm ve ölüm sonrası döneme eşlik eden bedensel değişiklikleri, psikolojik ve sosyal yönleri ele alarak sağlık hizmetlerine katkı sağlar. 3. Etik Konular: Ötenazi ve klinik karar verme gibi etik konuların incelenmesinde ölüm bilimi kilit bir rol oynar. 4. Modern Toplumun Değişimi: Modern toplumda ölümün tıbbileşmesi ve kurumsallaşması, bu olgunun daha önce olmadığı kadar bilimsel bir ilgi alanı haline gelmesine neden olmuştur.

Her Şeyin Şafağı kitabı, David Graeber ve David Wengrow tarafından yazılmış olup, insanlık tarihine dair yeni bir yaklaşım sunmaktadır. Kitapta anlatılan konular arasında: tarımın ve şehirlerin gelişimi, devletin, demokrasinin ve eşitsizliğin kökenleri, toplumsal yapılar ve tarihsel olaylar. Yazarlar, arkeoloji ve antropolojideki çığır açan araştırmalara dayanarak, tarihsel eşitsizliğin nasıl oluştuğunu ve çağımızda bu eşitsizlikleri aşmanın mümkün olup olmadığını sorgulamaktadırlar.

Evet, antropolog insan bilimi uzmanıdır. Antropoloji, insan hayatı ile fiziksel özellikleri, toplumsal davranışları, kültürel gelişmeleri ve mevcut ırk gruplarını inceleyen bilim dalıdır.

İlk insanların genel adı "hominid" olarak bilinir.

Homo Habilis hikayesi, insan evriminin erken aşamalarında ortaya çıkan ve yaklaşık 2,4 milyon ila 1,4 milyon yıl önce Afrika’da yaşayan bir insan türü etrafında döner. Öne çıkan olaylar: - Keşif: İlk fosiller 1959 ve 1960 yıllarında Olduvai Gorge, Tanzanya’da bulundu. - İsimlendirme: Tür, 1964 yılında Louis Leakey ve meslektaşları tarafından "Homo habilis" (becerikli insan) olarak adlandırıldı. - Özellikler: Homo Habilis, basit taş aletler yapma becerisine sahipti ve bu aletler, avlanma, bitki toplama ve işleme gibi günlük ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıldı. - Evrimsel Önem: Homo Habilis, Homo erectus ve Homo sapiens gibi daha gelişmiş insan türlerinin atası olarak kabul edilir. Tartışmalar: Homo Habilis’in sınıflandırması konusunda farklı görüşler vardır; bazı bilim insanları bu türü Homo cinsinden çıkarıp Australopithecus’a dahil etmeyi önermektedir.

Aka-Kol, Büyük Andamanese kabilesine aittir.

Dünyanın en eski soy ağacı, İngiltere'nin Cotswolds bölgesindeki bir Neolitik mezara gömülen 35 kişinin DNA analizi sonucu ortaya çıkarılmıştır. Dolayısıyla, bu soy ağacı şu ana kadar keşfedilen en eski soy olarak kabul edilmektedir.

Anaerkil toplumlara örnek olarak verilebilecek bazı ülkeler şunlardır: Mosuo. Minangkabau. Akan. Bribri. Garo. Nagovisi. Günümüzde anaerkil olarak tanımlanabilecek bir toplumun var olup olmadığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

Yamyamlık, tarih boyunca dünyanın birçok farklı toplumunda görülmüştür. Bazı örnekler şunlardır: Avustralya: Aborjinler arasında iç yamyamlık uygulamaları kaydedilmiştir. Afrika: Ashantiler, Kongo ve Yeni Zelanda'nın Maorileri gibi topluluklarda yamyamlık belgelenmiştir. Orta ve Güney Amerika: Aztekler ve İnkalar gibi kabileler, ritüel amaçlı yamyamlık yapmışlardır. Papua Yeni Gine: Günümüzde bile bazı kabilelerde yamyamlık gelenekleri devam etmektedir. Ayrıca, tarih öncesi dönemlerde Neandertaller ve modern insanlar arasında da yamyamlık yapıldığı arkeolojik bulgularla ortaya konulmuştur.

Dünyanın en korkunç gelenekleri arasında şunlar yer almaktadır: 1. Hindistan'da Bebek Fırlatma: Hindistan'ın Maharashtra bölgesindeki Solapur'da, ebeveynlerin bebeklerini 15 metrelik bir apartmanın çatısından aşağı atması geleneği. 2. Aghori Babalar: Hindistan'ın Varanasi şehrinde yaşayan ve ölüleri yemeleriyle ünlü olan bu grup, insanların en büyük korkusunun kendi ölümleri olduğuna inanır ve ölümle yüzleşmek için ölüleri yerler. 3. Dani Kabilesi: Endonezya'da yaşayan bu kabilenin kadınları, kocaları öldüğünde el parmaklarını keserler, bu yas ve acının bir belirtisi olarak kabul edilir. 4. Kadın Sünneti: Mısır ve Sudan'da uygulanan bu gelenekte kadınlar herhangi bir uyuşturma yapılmadan sünnet edilir. 5. Yeni Yıl Dalışı: Sibirya ve Rusya'da yapılan, buzlar arasından açılan delikten soğuk suya dalış geleneği.