Anarşizm

"Aksiyon Adamı" (Un hombre de acción, 2022) filmi, İspanyol anarşist Lucio Urtubia'nın hayatından esinlenerek çekilmiştir. Filmde, Lucio'nun Paris'te gerçekleştirdiği efsanevi bir kalpazanlık operasyonu ve bu operasyon sonucunda Amerika'nın en büyük bankalarından birini hedef alması anlatılmaktadır.

Tyler Durden'ın felsefesi, Chuck Palahniuk'un "Fight Club" romanının baş karakterine dayanan, modern dünyaya ve toplumsal normlara karşı bir isyanı içerir. Temel ilkeleri şunlardır: 1. Tüketimin Reddedilmesi: Tyler, tüketim kültürünün insanları köleleştirdiğini ve maddi eşyaların boş olduğunu savunur. 2. Minimalizm ve Özgürlük: Daha az sahip olmanın daha fazla özgürlüğe yol açtığı minimalist bir yaşam tarzını teşvik eder. 3. Kimlik ve Benlik: İnsanların sahte kimlikler benimsediğini ve gerçek benliklerini keşfetmeleri gerektiğini inanır. 4. Yıkım ve Yaratım: Yıkımın, yeni ve özgün bir benlik yaratmak için gerekli olduğunu öne sürer. 5. Anarşizm ve Devrim: Toplumsal yapıları yıkarak kültürel bir devrim başlatmayı hedefler. Tyler'ın felsefesi, aynı zamanda varoluşçuluk, nihilizm ve stoacılık gibi kavramlardan da etkilenir.

"Kumsal" (The Beach) filminin sonunda, ana karakter Richard, Fransız çiftle birlikte keşfedilmemiş sahili bulur.

Ünlü Fransız anarşistler arasında öne çıkanlar şunlardır: 1. Pierre-Joseph Proudhon: Anarşist tezleri ile tanınan ve "Mülkiyet Nedir?" adlı eseriyle ün kazanan düşünürdür. 2. Mikhail Bakunin: Rus anarşist ve devrimci, anarşist düşüncenin ve hareketin lideri olarak kabul edilir. 3. Auguste Vaillant: Parlamento binasına yaptığı bombalı saldırıyla tanınan aktivisttir.

Mikhail Bakunin, devletin ve otoriter kurumların bireysel özgürlüğü kısıtlayan yapılar olduğunu düşündüğü için anarşist oldu. Bakunin'in anarşizmine yol açan diğer nedenler arasında: Kapitalizme karşı olma. Her türlü dış otorite sistemini reddetme. Devrimci bir program benimseme.

Emma Goldman'ın anarşist olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Erken Dönem Deneyimleri: Goldman, Rusya'da yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlik gibi zorluklarla karşılaştı. Bu deneyimler, onun sosyal ve siyasi aktivizme olan ilgisini artırdı. 2. Felsefi Etkiler: 1880'lerin sonlarında anarşizmle tanıştı ve bu felsefe, bireysel özgürlük, sosyal adalet ve otoriteye muhalefet gibi değerleriyle ona hitap etti. 3. İşçi Hareketi: Haymarket Olayı'ndaki dört anarşistin idam edilmesi, Goldman'ın işçi hareketine ve anarşizme olan bağlılığını pekiştirdi. 4. Kendi Araştırmaları: Goldman, geniş bir bilgi birikimine sahip olmak için edebiyat, felsefe ve siyasi teori okudu, bu da onun radikal düşüncelerini şekillendirdi.

İmparatoriçe Sisi (Elisabeth), 10 Eylül 1898 tarihinde Cenevre'de bir anarşist olan Luigi Lucheni tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür.

Tyler Durden'ın saçının 3 numara olmasının nedeni, Project Mayhem ile ilgili son arcta özgürlüğünü ve kendi yolunu çizme isteğini sembolize etmesidir. Bu saç kesimi, aynı zamanda toplumsal normlardan uzaklaşmayı ve anarşik değerleri benimsemeyi ifade eder.

"Melek Robot" (Mr. Robot) dizisinin konusu, gündüzleri bir siber güvenlik şirketinde çalışan ve geceleri hackerlik yapan asosyal bir genç adam olan Elliot Alderson'ın hikayesini anlatır. Elliot, Mr. Robot lakaplı bir anarşist tarafından "fsociety" adlı hacktivist gruba katılmaya davet edilir.

Max Stirner'in felsefesi, bireyin özgürlüğü ve bireysel çıkarlar üzerine yoğunlaşır. Temel görüşleri şunlardır: - Toplumsal normlardan bağımsızlık: Birey, kendi varlığını ve değerini toplumsal normlardan bağımsız olarak belirlemelidir. - Egoizm: Birey, kendi arzularını ve amacını belirleme hakkına sahiptir ve bu, ahlaki bir kısıtlama olmaksızın gerçekleştirilmelidir. - Mülkiyet: Mülkiyet, güç yoluyla elde edilir ve sadece bireyin kendi çıkarlarına hizmet ettiği sürece geçerlidir. - Devlet eleştirisi: Devlet ve diğer sosyal kurumlar, bireyin özgürlüğünü kısıtlayan yanılsamalar olarak görülür. Stirner'in en bilinen eseri, "Der Einzige und sein Eigentum" (Birey ve Mülkü) adlı kitaptır.

Sendikalist ve anarşist arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Üretim Araçları: Sendikalistler, üretim araçlarının özel mülkiyetini kabul ederken, anarşistler genellikle bu mülkiyeti reddeder ve toplumsal ilişkilerde gönüllü etkileşimi savunur. 2. Devlet ve Hiyerarşi: Anarşistler, devlet ve hiyerarşiye karşı çıkarken, sendikalistler bazen devletin işçi sınıfının kurtuluşu için kullanılabileceğini düşünür. 3. Siyasi Mücadele: Anarşistler, siyasi mücadeleyi reddedip doğrudan eylemi ve işçilerin özyönetimini savunurken, sendikalistler daha çok iktisadi mücadelelere odaklanır ve sendikal örgütlerin önemini vurgular. 4. Örgütlenme: Anarşistler, merkezi örgüt fikrini reddedip ademi merkeziyetçi yapıları savunurken, sendikalistler genellikle federasyonlar ve işçi birlikleri içinde örgütlenir.

Anarko terimi, anarşizm ile ilişkili bir kavramdır ve genellikle otoriteye karşı olan bir duruşu ifade eder. Anarko-kapitalizm ise, bireylerin ve özel mülkiyetin tam özgürlüğünü savunan, devletin tamamen ortadan kaldırılmasını öneren bir politik ve ekonomik felsefedir.

Fransa'da anarşizm, 1894 yılında anarşist hareketi bastıran ve her türlü propagandayı yasaklayan yasaların kabul edilmesiyle resmen yasaklandı.

Pasifizm ve anarşizm aynı şeyler değildir, ancak bazı ortak noktaları vardır. Anarşizm, devletin ve otoritenin ortadan kalkmasını savunan bir felsefedir. Pasifizm ise, genel olarak şiddetin kullanımını reddeden bir yaklaşımdır. Bu bağlamda, anarşizmin bir dalı olan anarko-pasifizm, şiddet içermeyen direniş biçimlerini savunarak anarşist ilkelere sadık kalır.

"Amore e Anarchia" (Aşk ve Anarşi) filmi, Benito Mussolini'nin faşist İtalya'sında, İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasından kısa bir süre önce geçmektedir. Filmin konusu, anarşist bir çiftçi olan ve Mussolini'ye suikast düzenlemek için bir genelevde saklanan Tunin adlı karakterin etrafında dönmektedir. Film, aşk, faşizm nefreti ve bir saldırı sırasında ölme korkusu gibi temaları işlemektedir.

Unabomber olayı, Theodore Kaczynski adlı bir kişinin 1978 ile 1995 yılları arasında gönderdiği bombalı paketlerle gerçekleştirdiği saldırı serisini ifade eder. Kaczynski, sanayileşmeye ve endüstri toplumuna karşı çıkan, doğayı hayatın odak noktasına yerleştiren anarşizm anlayışını savunuyordu. 1995 yılında Kaczynski, basına gönderdiği bir mektupta teknolojiye karşı yazdığı 35.000 kelimelik "Endüstriyel Toplum ve Geleceği" adlı manifestosunu yayımlamaları halinde saldırılarına son vereceğini açıkladı. Nisan 1996'da düzenlenen operasyonla Kaczynski tutuklandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Umut Sarıkaya'nın siyasi görüşü anarşist olarak tanımlanmaktadır.

“Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü” oyunu, 1969 yılında Milano'da yaşanan gerçek bir olaya dayanmaktadır. Olay, Duomo meydanı civarında bir bombanın patlaması ve 16 kişinin yaşamını yitirmesi ile ilgilidir. Oyunun konusu, gelen "kaza sonucu ölüm" açıklaması ve bu olayın ardından yaşanan ironik olaylar zinciridir.

Unabomer (Theodore John Kaczynski) kendi ağzından, Industrial Society and Its Future adlı manifestosunda, modern teknolojinin doğayı tahrip ettiğini ve insanoğlunu makinelere bağımlı hale getirdiğini savunmaktadır. Kaczynski, anarşist bir bakış açısıyla, sanayileşmeye ve endüstri toplumuna karşı çıkmakta ve doğayı hayatın odak noktasına yerleştiren bir anlayışı savunmaktadır.

Anarşizm ve anarko-komünizm arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Devlet ve Otorite: Anarşizm, herhangi bir hükümetin veya anayasal otoritenin varlığına inanmaz ve devletin tamamen ortadan kaldırılmasını savunur. 2. Üretim ve Dağıtım: Anarşizmde bireyler, üretim miktarlarına karar verme hakkına sahiptir ve kaynaklar ihtiyaca göre dağıtılır. 3. Siyasi Parti: Komünistler, etkili bir hükümetin tek bir parti tarafından yönetildiğine inanırken, anarşistler her türlü siyasi partiyi reddeder ve bireysel özgürlüğe önem verirler.