• Buradasın

    Hemodilaysis ve periton diyalizi arasındaki fark nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Hemodiyaliz ve periton diyalizi, böbrek yetmezliği olan hastalarda vücuttaki zararlı maddeleri ve fazla sıvıyı dışarı atmaya yardımcı olan tedavi yöntemleridir 2.
    Aralarındaki temel farklar şunlardır:
    • Kullanım yöntemi 12. Hemodiyaliz genellikle klinik ortamda yapılırken, periton diyalizi evde uygulanabilir 12.
    • Uygulama sıklığı 12. Hemodiyaliz haftada üç kez yapılırken, periton diyalizi genellikle her gün uygulanır 12.
    • Filtrasyon yöntemi 1. Hemodiyalizde kan dışarıda filtrelenirken, periton diyalizinde atık maddeler karın içindeki periton zarından geçer 1.
    • Yan etkiler 1. Hemodiyaliz sırasında hipotansiyon, kramplar ve enfeksiyon riski gibi yan etkiler görülebilirken, periton diyalizinde ise peritonit ve sıvı dengesizliği gibi sorunlar ortaya çıkabilir 1.
    Her iki yöntemin de avantajları ve dezavantajları vardır 4. Hangi yöntemin tercih edileceği, hastanın genel sağlık durumu, yaşam tarzı ve kişisel tercihlerine bağlı olarak değişiklik göstermektedir 14.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Diyaliz makinesi ne işe yarar?

    Diyaliz makinesi, böbrek yetmezliği olan hastalarda böbreklerin işlevini yerine getirerek vücuttaki atık maddeleri ve fazla sıvıyı temizlemek için kullanılır. Bu makine iki ana türde diyaliz işlemini gerçekleştirir: 1. Hemodiyaliz: Hastanın kanını vücuttan alıp, yapay bir böbrek olan diyalizör aracılığıyla süzerek temizlenmiş kanı tekrar vücuda geri verir. 2. Periton Diyalizi: Karın zarını filtre olarak kullanarak, karın içine yerleştirilen bir kateter aracılığıyla özel bir diyaliz solüsyonunu verip, bu solüsyonun atıkları ve fazla sıvıları emmesini sağlar. Diyaliz makinesi, hastaların yaşam kalitesini artırır ve yaşamsal fonksiyonları destekleyerek sağlıklı bir dengenin korunmasına yardımcı olur.

    Diyalizör çeşitleri nelerdir?

    Diyalizörler iki ana gruba ayrılır: hemodiyalizörler ve peritonel diyalizörler. Diğer diyalizör çeşitleri şunlardır: 1. Yapay böbrek: Hemodiyalizde en sık kullanılan diyaliz cihazı türüdür. 2. Diyaliz filtresi: Evde veya klinikte kullanılabilen daha küçük ve taşınabilir bir cihazdır. 3. Sürekli renal replasman tedavisi (CRRT) diyalizörü: Akut böbrek hasarı olan veya sürekli diyaliz gerektiren diğer rahatsızlıkları olan hastaların tedavisi için kullanılır. 4. Hemofiltre: Kanı filtrelemek için içi boş bir fiber membran kullanan bir diyaliz cihazı türüdür.

    Diyaliz nasıl yapılır?

    Diyaliz, böbrek yetmezliği çeken hastalar için iki ana yöntemle yapılır: hemodiyaliz ve periton diyalizi. Hemodiyaliz süreci genellikle şu adımları içerir: 1. Vasküler erişim sağlama: Arter ve ven arasında cerrahi bir bağlantı (fistül) oluşturulur veya kan akışını kolaylaştırmak için bir tüp (greft) kullanılır. 2. Kanın makineye aktarılması: Damardan alınan kan, diyaliz makinesine yönlendirilir ve makine tarafından sürekli olarak pompalanır ve temizlenir. 3. Süzme işlemi: Kan, yapay bir böbrek olan diyalizörden geçerken, atıklar ve fazla su bir diyaliz solüsyonu ile süzülür. 4. Temiz kanın vücuda geri dönüşü: Süzülen kan, başka bir iğne aracılığıyla vücuda geri verilir. 5. İşlem sonrası takip: Diyaliz tamamlandıktan sonra hastanın genel durumu ve vasküler erişim yeri kontrol edilir. Periton diyalizi ise karın zarını filtre olarak kullanır ve şu şekilde yapılır: 1. Hasta, karın bölgesine steril bir kateter yerleştirir. 2. Diyaliz sıvısı, katetere bağlanarak karın boşluğuna enjekte edilir. 3. Sıvı, belirli bir süre karın boşluğunda bekletilir ve atık maddeler bu sıvıya geçer. 4. Son olarak, sıvı dışarı alınarak atılır ve işlem tamamlanır.

    Hemodiyaliz kimler yapabilir?

    Hemodiyaliz, aşağıdaki kriterlere sahip kişiler tarafından yapılabilir: 1. Kronik böbrek yetmezliği yaşayan hastalar. 2. Kendinde veya hasta bakımına destek olacak bir yakını bulunan bireyler. 3. Daha sık ve kısa süreli diyaliz yaparak yaşam kalitesini artırmak isteyen hastalar. Hemodiyaliz tedavisine başlamadan önce, hastanın diyaliz hemşiresi, teknisyeni ve nefroloji uzmanı tarafından tedaviye uygunluk açısından değerlendirilmesi gereklidir.

    Diyalizde kullanılan makine nasıl çalışır?

    Diyaliz makinesi, böbrek yetmezliği yaşayan bireylerin kanını filtreleyerek toksinlerden arındırmak için kullanılır. Çalışma prensibi şu şekildedir: 1. Kan Pompası: Hastanın kanı, bu pompa aracılığıyla vücut dışına alınır ve diyaliz makinesine gönderilir. 2. Filtre (Diyalizör): Kan, yarı geçirgen bir zar üzerinden yapay bir böbrek işlevi gören diyalizörden geçer. 3. Diyaliz Solüsyonu: Toksinlerin ve zararlı maddelerin kan ile karşılaştırıldığında daha düşük konsantrasyona sahip olduğu bir sıvıdır. 4. Geri Dönüş Pompası: Temizlenmiş kan, bu pompa aracılığıyla hastaya geri verilir. Diyaliz süreci genellikle haftada üç kez, her seans 3-5 saat süresince uygulanır.

    Hemodiyaliz ve diyaliz aynı şey mi?

    Hemodiyaliz ve diyaliz aynı şey değildir, ancak diyalizin bir türüdür. Diyaliz, böbreklerin işlevsiz olduğu durumlarda vücuttaki zararlı atıkları ve fazla sıvıyı temizleyen bir tedavi yöntemidir. Hemodiyaliz ise, diyalizin en yaygın uygulanan yöntemidir ve bu işlemde hastanın kanı bir makine aracılığıyla vücuttan alınıp filtrelenerek tekrar vücuda geri verilir.

    Peritoneal diyalizin yan etkileri nelerdir?

    Peritoneal diyalizin yan etkileri şunlardır: 1. Enfeksiyon: Periton diyalizi alan kişilerde en yaygın sorun, karın bölgesi enfeksiyonu olan peritonitistir. 2. Kilo alma: Diyaliz sıvısının şeker içermesi nedeniyle vücut tarafından emilmesi, günde birkaç yüz kalori alınmasına ve diyabet hastalarında kan şekerinin yükselmesine yol açabilir. 3. Karın kaslarının zayıflaması (herniya): Diyaliz sıvısının uzun süre karnınızda durması karın kaslarınızı zorlayabilir. 4. Yüksek kan basıncı (hipertansiyon): Aşırı tuz tüketimi veya aşırı sıvı alımı kan basıncını kötüleştirebilir. 5. Amiloidioz: Kandaki proteinlerin eklemlerde ve tendonlarda birikmesi sonucu ağrı ve tutulma meydana gelebilir. Bu yan etkiler, periton diyalizi tedavisine başlamadan önce doktorla detaylı bir şekilde tartışılmalıdır.