• Buradasın

    1930 yılında çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'yla vatandaşlara; kolera, veba, çiçek, kızamık, kuduz, sıtma gibi hastalıkları yerel yönetimlere bildirme mecburiyeti getirilmiş ve devlet tarafından karşılanmak suretiyle bu gibi hastalıkların tedavisinin parasız yapılması için kararlar alınmıştır. Bu bilgiden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    1930 yılında çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'yla ilgili bu bilgiden hareketle aşağıdaki ifadeler söylenebilir:
    1. Kolera, veba, çiçek, kızamık gibi hastalıkların bildirimi zorunlu hale getirilmiştir 12.
    2. Devlet, bu hastalıkların tedavisi için yerel yönetimlere yetki ve sorumluluk vermiştir 3.
    3. Tedavinin parasız yapılması kararı alınmıştır, bu da kanunun sosyal yardım ve halk sağlığını koruma amacını yansıtmaktadır 4.
    Söylenemeyecek ifadeler:
    1. Kuduz hastalığının bildirilmesi mecburiyeti getirilmemiştir 3.
    2. Sıtma hastalığının tedavisi için özel bir düzenleme yapılmamıştır 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile hangi hastalıklar zorunlu aşı kapsamına alınmıştır?

    Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile kızamık, polio (çocuk felci), kabakulak, kızamıkçık, difteri, boğmaca, tetanoz, su çiçeği, hepatit A, hepatit B, verem, pnomokok, hemafilus influenza aşıları zorunlu aşı kapsamına alınmıştır. Ayrıca, kanunun 57. maddesinde sayılan kolera, veba, lekeli humma, karahumma gibi hastalıklar için de aşı zorunluluğu getirilmiştir.

    1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununa göre aşağıdakilerden hangisi yerel yönetimlerin görev ve yetkileri arasında yer alır?

    1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununa göre yerel yönetimlerin görev ve yetkileri arasında şunlar yer alır: 1. İçilecek ve kullanılacak su kaynaklarının temini. 2. Lağım ve kanalizasyon tesislerinin yapımı. 3. Mezbaha inşaatı. 4. Mezarlıkların tesisi ve ölülerin gömülmesi. 5. Her türlü atıkların temizlenmesi ve imha edilmesi. 6. Meskenlerin sağlık şartlarına uygunluğunun denetlenmesi. 7. Umumi hamamların tesisi. 8. Sari ve salgın hastalıklarla mücadele.

    Osmanlı Devleti'nde salgın hastalıklarla mücadele için hangi tedbirler alınmıştır?

    Osmanlı Devleti'nde salgın hastalıklarla mücadele için alınan tedbirler şunlardır: 1. Karantina Uygulamaları: Salgınların yayılmasını önlemek için karantina bölgeleri oluşturulmuş, giriş-çıkışlar sınırlandırılmıştır. 2. Hijyen ve Dezenfeksiyon: Hastalıklı bölgelerde temizlik kampanyaları düzenlenmiş, mezarlıklar sıkı denetime tabi tutulmuş ve hasta kişilerin tedavi edilmesi için geçici hastaneler kurulmuştur. 3. Tıbbi Önlemler: Avrupa'dan uzman doktorlar getirtilmiş ve Batılı tıp tekniklerinden faydalanılmıştır. 4. Halk Bilgilendirmesi: Halkın bilinçlendirilmesi için fetvalar verilmiş ve koruyucu sağlık önlemleri hakkında broşürler dağıtılmıştır. 5. Altyapı Çalışmaları: Şehirlerin altyapı eksiklikleri giderilmiş, su yolları bakıma alınmış ve atık yönetimi düzenlenmiştir.

    Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar nelerdir?

    Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar şu şekilde gruplandırılabilir: 1. A Grubu: Akut gastroenterit enfeksiyonu, boğmaca, botulismus, bruselloz, difteri, gonore, HIV enfeksiyonu, kabakulak, kızamık, kızamıkçık, kolera, kuduz, meningokoksik hastalık, neonatal tetanoz, sarı humma, sifiliz, sıtma, su çiçeği, şarbon, şark çıbanı, tetanoz, tifo, tüberküloz. 2. B Grubu: Çiçek, akut solunum yetmezliği sendromu (SARS), poliomiyelit, yeni bir alt tipte insan gribi. 3. C Grubu: AIDS, avian influenza, batı nil virus enfeksiyonu, chikungunya ateşi, ekinokokkoz, epidemik tifüs, hanta virus enfeksiyonu, H. influenza tip b enf., influenza, kala-azar, kene kaynaklı ensefalit, Kırım kongo kanamalı ateşi, konjenital rubella, Lyme hastalığı, lejyoner hastalığı, leptospiroz. 4. D Grubu: Campylobacter jejuni/coli, chlamydia trachomatis, cryptosporidium sp, entamoeba histolytica, enterohemorajik E. coli, giardia intestinalis, salmonella sp, shigella sp, trişinoz, listeria monocytogenes, yersinia sp.