• Buradasın

    Tolstoy aşk hakkında ne demiş?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Lev Tolstoy'un aşk hakkında söylediği bazı sözler:
    • "Mutluluğu ihtiraslarda değil kendi yüreğinizde arayın. Mutluluğun kaynağı dışımızda değil içimizdedir" 1.
    • "Kadın, erkeği kılıçsız zapt eder ve ipsiz bağlar" 3.
    • "Bir kadının kaderi; sevdiği adamın ihanetiyle, sevmediği adamın sadakati arasında çizilir" 3.
    • "Aşkın bu inceliklerinden korkuyorum. Yaşamda o denli talihsiz oldum ki, böyle aşklarda gerçekten tek bir kıvılcımı bulunmayan yalandan başka bir şey göremedim" 2.
    • "Erkeklerin varlık sebebi, kadınların onlara yaşattıkları mutluluktur. Bir kadının usulca gülümsemesidir etraftaki her şeyi aydınlatan" 3.
    Tolstoy, aşkı manevi bir duygu olarak kabul eder ve cinsel aşkı iğrenç bulur 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Tolstoy kitaplarından alıntılar nelerdir?

    Lev Tolstoy'un bazı kitaplarından alıntılar: "İvan İlyiç'i üzen bir şey daha vardı. O da kimsenin ona yeterince acımamasıydı. Çektiği onca acıdan sonra biri ona hasta bir çocuğa acır gibi acısın istiyordu. Çocuklar gibi sevsinlerdi onu, avutsunlar, okşasınlar, başında oturup ağlasınlardı." "Acı duyabiliyorsan canlısın; başkasının acısını duyabiliyorsan insansın." "Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır." "Birini sevdiğiniz zaman o kişiyi olduğu gibi seversiniz, olmasını istediğiniz kişi olarak değil." "Kim olduğunu, neden dünyada olduğunu bilmeden yaşam imkansızdır." Tolstoy'un kitaplarından daha fazla alıntıya şu sitelerden ulaşılabilir: fikriyat.com; izdiham.com; 1000kitap.vercel.app.

    Lev Tolstoy nasıl bir insandı?

    Lev Tolstoy, hayatı boyunca derin ahlaki ve ruhsal arayışlar içinde olan bir yazar olarak tanımlanmıştır. Bazı özellikleri: Eğitim: Kazan Üniversitesi'nde hukuk eğitimi almış, ancak eğitimini yarıda bırakarak Yasnaya Polyana'ya dönmüş ve yoksul köylüler arasına katılmıştır. Askeri Deneyim: Kırım Savaşı'nda topçu subayı olarak görev yapmıştır. Eserler: "Savaş ve Barış", "Anna Karenina" ve "Diriliş" gibi ünlü romanların yazarıdır. Felsefi Görüşler: Hristiyan anarşizmi ve pasifizm gibi düşünceleri savunmuş, mülkiyetsiz yaşamı desteklemiştir. Kişisel Yaşam: 1862'de Sofya Andreyevna Bers ile evlenmiş ve 13 çocuk sahibi olmuştur. İnanç: Ortodoks Kilisesi'nden aforoz edilmiş ve kendi inanç sistemini geliştirmiştir. Tolstoy, hayatının son yıllarında mal varlığını köylülere dağıtarak daha minimal bir yaşam sürmüştür.

    Tolstoy'un en güzel sözü nedir?

    Lev Tolstoy'un en güzel sözlerinden biri olarak şunlar değerlendirilebilir: "Gerçek değer; gelmesi boşluk dolduran değil, gitmesi boşluk yaratan". "Bir insanın hayatının ikinci yarısı, ilk yarıda kazanılan alışkanlıkların sürdürülmesinden ibarettir". "Hayat bizi resmen dört işlemle sınar; gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der". "Kadın, erkeği kılıçsız zapt eder ve ipsiz bağlar". "Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır". Tolstoy'un sözleri arasında en güzeli olarak değerlendirilebilecek bir söz, kişisel tercihlere göre değişebilir.

    Tolstoy Hayat Üzerine Düşünceler ne anlatıyor?

    Tolstoy'un "Hayat Üzerine Düşünceler" adlı eseri, yazarın hayata ve varoluşa dair felsefi düşüncelerini içerir. Bu kitapta Tolstoy, hayatın anlamı, din ve inanç, ahlak ve erdem, ölüm ve ölüm korkusu, toplumsal eleştiri gibi konuları ele alır. Ayrıca, Tolstoy hayatı bir değirmen metaforuyla değerlendirir ve insanın hayatını yönlendirmesinin, onu geliştirmesinin önemini vurgular.

    Tolstoy nasıl bir hayat yaşadı?

    Lev Tolstoy, aristokrat bir ailede doğmuş, ancak ayrıcalıklı hayatı reddederek cephelerde savaşmış ve sade bir yaşam sürmüştür. Hayatının bazı dönemleri: Çocukluk ve gençlik: İki yaşındayken annesini, dokuz yaşındayken babasını kaybetti. Askeri deneyim: Kırım Savaşı'na katıldı ve burada savaşın dehşeti ile tanıştı. Yazın hayatı: İlk romanı "Çocukluk"u yazdı ve gerçekçi eserleriyle tanındı. Manevi kriz ve dönüşüm: Dini ve varoluşsal sorgulamalara yöneldi, Hristiyan anarşizmi ve pasifizm gibi düşünceleri benimsedi. Son yılları: Ailesiyle anlaşmazlıklar yaşadı ve bir küskünlük sonucu evini bırakıp yollara düştü.