• Buradasın

    Dunning ve Kruger'ın çalışması hangi bilişsel önyargı ile ilgilidir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Dunning ve Kruger'ın çalışması, "Dunning-Kruger etkisi" olarak bilinen bilişsel önyargı ile ilgilidir 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Dunning Kruger etkisi nedir?

    Dunning-Kruger etkisi, kişinin bilgi veya yetkinlik seviyesinin düşük olmasına rağmen kendisini olduğundan daha yetkin görmesi durumu olarak tanımlanır. Bu etki, Cornell Üniversitesi'nden David Dunning ve Justin Kruger tarafından 1999 yılında yapılan bir araştırma sonucunda ortaya konmuştur. Dunning-Kruger etkisinin bazı belirtileri: - Bilgi veya beceri seviyeleri düşük olmasına rağmen kendilerini uzman olarak görmeleri. - Kendi eksikliklerini fark edememeleri. - Uzman kişilerin görüşlerini küçümsemeleri ve reddetmeleri. - Eleştirilere karşı aşırı duyarlı olmaları. Bu etkinin üstesinden gelmek için, öğrenmeye açık olmak, uzmanlara kulak vermek ve kendi bildiklerimizi sorgulamak önemlidir.

    Önyargı nedir ve örnekleri?

    Önyargı, bir kimse veya bir olayla ilgili yeterli bilgi edinmeden geliştirilen tutumlara, önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargılara verilen isimdir. Önyargı örnekleri: "Bu arabayı Ahmet Usta’dan başka kimse tamir edemez". "Göreceksin, bu iş haftaya kadar bitmeyecek". "Onun bizimle gelmeyeceğinden eminim". "Sen bu sınavı kazanamazsın". "Kupayı kesin bizim takım alacak". Ayrıca, kalıp yargı olarak adlandırılan ve belirli bir kişi veya gruba yönelik genelleştirilmiş olumlu veya olumsuz değerlendirmeler de önyargı örnekleri arasında yer alır. Kalıp yargı örnekleri: "Kadınlar duygusaldır". "Japonlar çok çalışkandır". "Pahalı olan ürünler kalitelidir".

    Önyargı ve bilişsel önyargı aynı şey mi?

    Ön yargı ve bilişsel önyargı kavramları benzer olsa da tam olarak aynı şey değildir. Ön yargı, bir kişi veya gruba karşı, genellikle yanlış veya eksik bilgiye dayalı olarak oluşan olumsuz bir tutumdur. Bilişsel önyargı ise, düşünme süreçlerimizdeki sistematik hatalardır ve bireyin çevresindeki kişi, olay ve durumları değerlendirirken yaptığı mantıksız çıkarımları ifade eder.

    En tehlikeli bilişsel önyargı nedir?

    En tehlikeli bilişsel önyargı olarak kabul edilebilecek tek bir önyargı yoktur, çünkü bunlar genellikle karmaşık ve birbirine bağlı fenomenlerdir. Ancak, bazı yaygın ve tehlikeli bilişsel önyargılar şunlardır: 1. Doğrulama Önyargısı: Mevcut inançları doğrulayan bilgileri arama ve çelişkili kanıtları görmezden gelme eğilimi. 2. Temel Oran Yanılgısı: Tekil örneklere veya anekdotlara odaklanarak bir olayın genel olasılığını göz ardı etme. 3. Halo Etkisi: Bir kişinin veya bir şeyin bir yönündeki izlenimin, o kişinin veya şeyin diğer yönleri hakkındaki izlenimleri etkilemesi.

    Bilişsel önyargılar nelerdir?

    Bilişsel önyargılar, insanların düşünme süreçlerinde yanıltıcı ve hatalı sonuçlara yol açabilen zihinsel eğilimlerdir. İşte bazı yaygın bilişsel önyargılar: 1. Doğrulama Önyargısı: Mevcut inançları doğrulayan bilgileri arama ve çelişen kanıtları görmezden gelme eğilimi. 2. Elverişlilik Kısayolu: Bellekte kolayca erişilebilen bilgilerin önemini abartma ve dünyayı daha yozlaşmış bir yer olarak görme. 3. Olumsuzluk Önyargısı: İyi haberlere kıyasla kötü haberlerin daha fazla etki yaratması. 4. Hayali Bağıntı: İki değişken arasında gerçek bir ilişki olmamasına rağmen bir ilişki görme eğilimi. 5. Ortak Kaynak Yanlılığı: Destekleyecek hiçbir kanıt olmasa bile iki şey arasındaki benzerlikleri ortak bir kaynağa atfetme. 6. Temel Oran Yanılgısı: Bir olayın genel olasılığını göz ardı edip tekil örneklere odaklanma. 7. Bandwagon Etkisi: Diğer insanların bir şeyi yapma veya düşünme eğilimine katılma. 8. Donatım Etkisi: Bir eşyaya sahip olduktan sonra onu daha değerli bulma.

    Dunning-Kruger etkisini nasıl yeneriz?

    Dunning-Kruger etkisini yenmek için aşağıdaki yöntemler önerilir: 1. Öz farkındalık geliştirmek: Kişinin kendi yeteneklerine karşı alçakgönüllü ve yansıtıcı bir yaklaşım benimsemesi, her zaman öğrenilecek daha çok şey olduğunu kabul etmesi önemlidir. 2. Sürekli öğrenmeye açık olmak: Yeni bilgiler öğrenmeye devam etmek ve bilgi kaynaklarını çeşitlendirmek, kişinin gerçek bilgi seviyesini daha net görmesini sağlar. 3. Eleştirilere açık olmak: Başkalarının yapıcı eleştirilerini dinlemek ve kişisel gelişimi desteklemek için kullanmak, aşırı güveni azaltabilir. 4. Geri bildirim kültürü yaratmak: İş ortamlarında ve eğitim kurumlarında geri bildirim alışkanlığını teşvik etmek, yetkinliği daha doğru değerlendirmeye yardımcı olur. 5. Sosyal medyada bilgileri sorgulamak: Sosyal medyada görülen bilgileri doğrulamadan paylaşmamak ve güvenilir kaynaklara başvurmak, yanlış bilginin yayılmasını önleyebilir.