Carl Jung'un simya ve psikoloji ilişkisi şu şekilde özetlenebilir: Jung, simyayı sadece ilkel bir kimya ya da maddeyi altına dönüştürme çabası olarak görmez. Jung, simya metinlerinde ve sembollerinde ifade edilen dönüşüm sürecinin, insan ruhunun dönüşümü ile paralellik gösterdiğini savunur. Jung, simyacıların dış dünyada metalleri saflaştırırken aslında kendi ruhlarını arındırma ve bütünleşme sürecinden geçtiklerini öne sürer. Jung, bu süreci, bireyin psikolojik gelişimini açıklamak için kullandığı "bireyselleşme" kavramıyla ilişkilendirmiştir. Jung'a göre, simyanın ana aşamaları olan "nigredo" (kararma), "albedo" (aydınlanma) ve "rubedo" (kızıllık), insanın bilinçdışındaki gölgelerle yüzleşmesi, bilinçlenmesi ve nihayetinde bütünleşmesi süreçleriyle örtüşür. Jung'un simyaya olan ilgisi, onun psikolojik kuramlarının temel taşlarından biri olmuştur. Jung'un simya ve psikoloji ilişkisini ele aldığı bazı kitapları şunlardır: Psikolojik Simya (Psychology and Alchemy); Simboller ve Dönüşümler (Symbols of Transformation).