Bir hükümdar, arkadaşları ile birlikte gezmeye çıktığında, yol üzerindeki bir köyde çok yaşlı bir adamın tarlasında fidan dikmekle meşgul olduğunu görür ve yanına gidip şöyle der: - Baba, sen ne diye fidan dikmeye uğraşıyorsun? Maşallah yaşını yaşamışsın, bu diktiğin fidanların meyvesinden belki de yiyemeyeceksin. Yaşlı adam şu cevabı verir: - Diktiğim fidanların meyvesini benim yemem şart değil, evlat! Biz nasıl bizden öncekilerin diktiği fidanların meyvesinden yiyorsak, bizim diktiğimiz fidanların meyvesini de bizden sonrakiler yer.