Türk edebiyatında toplum ve siyaset ilişkisi, edebiyatın sosyal ve siyasal yapının bir yansıması olmasıyla açıklanır. Bazı örnekler: Toplumcu-gerçekçi anlayış: 1940'larda Sabahattin Ali ile başlayan ve 1960'larda gelişen bu akım, sol fikriyatın çeşitli yollarla işlenmesini içerir. Milli edebiyat akımı: Kurtuluş Savaşı yıllarında ve Cumhuriyetin tek partili döneminde milliyetçilik ideolojisi etrafında şekillenir. Siyasi romanlar: Tanzimat, Meşrutiyet ve Milli Mücadele dönemlerinde, dönemin siyasi kişilikleri tarafından yazılmış güçlü siyasi romanlar ortaya çıkmıştır. Edebiyat, toplumdaki görüş ve düşünüş değişikliklerini yansıtırken, aynı zamanda topluma yön verme ve onun şekillenmesine katkıda bulunma işlevi görür.