İspanya'da yaşayan Endülüslü çoban Santiago'nun, bir gün gördüğü rüyanın etkisiyle Mısır Piramitleri'nin eteklerinde hazine bulma arzusu doğar 124. Rüyasını bir falcı kadına anlattığında, kadın ona hazinenin bir kısmını kendisine vermesini ister 124.

Santiago, babasının verdiği parayla bir koyun sürüsü alır ve yola çıkar 12. Yolda, kendisini Salem Kralı olarak tanıtan bir adamla karşılaşır ve adam, Santiago'dan sürüsünün onda birini ister 12. Adam, Santiago'ya karar vermesine yardımcı olması için Urim ve Tummim adlı taşları verir 25.

Santiago, koyunlarını satar ve parayla yola devam eder 2. Ancak, Tanca'da bir Arap çocuğu tarafından dolandırılır 12. Para kazanmak için bir billuriyeci dükkanında çalışır ve yeterli parayı biriktirerek tekrar yola koyulur 12.

Yolda bir İngilizle tanışır; İngiliz, simyacıyı bulmak için çölü geçmek istemektedir 12. Birlikte bir deve kervanıyla çölü geçerler 1. Santiago, çölde ilerlerken kendi kişisel menkıbesine güvenir ve sonunda kumullar tepesine ulaşır 12.

Piramitler karşısında hazineyi bulmak için kazdığında, aslında rüyasında gördüğü hazinenin, kişisel menkıbesinin kendisi olduğunu anlar 12.

Kitabın ana fikri, hayattaki en büyük arzunun keşfetme arzusu olduğu ve bu arzu tatmin edildiğinde daha fazla keşif isteneceğidir 1. Ayrıca, tevekkül ederek çıkılan yolculuklarda, her kapıdan yeni bir deneyim kazanılacağı ve korkuların kölesi olunmayacağı vurgulanır 1.