Sezai Karakoç'un "Ping-Pong Masası" şiiri, modernlik ve Batılı yaşam tarzını, bu yaşam tarzının geçici ve yüzeysel olduğunu vurgulayarak eleştirir. Ayrıca, şiirde bir gencin iç yolculuğu ve bu süreçte şahit olduğu dünyayı sorgulayarak hakikati bulması anlatılır. Karakoç, şiirde yatay ve dikey algı arasında bir çatışma da kurar; yatay algı, modernliğin zamansal ve mekânsal sınırlılığını, dikey algı ise varlığın sonsuzluğunu ve bütünselliğini temsil eder.