• Buradasın

    Sebk i Hindi ve Türki Basit aynı mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Sebk-i Hindi ve Türki-i Basit akımları farklı edebi akımlardır.
    Sebk-i Hindi, 17. yüzyılda İran ve Hindistan'da ortaya çıkmış, şiirde anlam derinliği, hayal gücü ve tasavvuf konularını işleyen bir akımdır 12. Ağır bir dil, bağlaçlarla örülü ifadeler ve soyut anlatımlar bu akımın özelliklerindendir 1.
    Türki-i Basit ise 15. yüzyılda divan şairi Necati tarafından başlatılan, günlük yaşayışı ve mahalli konuları şiire yansıtan bir akımdır 13. Bu akımda soyuttan çok somut güzellikler işlenmiş, halk zevkine yaklaşılmıştır 1.

    Konuyla ilgili materyaller

    Sebki Hindî ve Türkî basit akımı nedir?

    Sebk-i Hindi Akımı, "Hint tarzı" veya "Hint yolu" anlamına gelir ve İran'da ortaya çıkmış, ancak Safeviler dönemindeki dini baskılar nedeniyle İranlı şairlerin Hindistan'a gitmesiyle burada gelişmiştir. Sebk-i Hindi Akımı'nın bazı özellikleri: Anlatım ikinci plana düşmüş, anlam güzelliği önem kazanmıştır. Mübalağa, tasavvuf ve ağır bir dil kullanılmıştır. Musiki ve ahenk önemlidir. Temsilcileri: Şevket-i Buharî, Sâib-i Tebrizî, Tâlib-i Âmûti, Urfi-i Şirâzi, Kelîmi-Kâşânî, Naili Kadim, Nabi, Fehim-i Kadim, İsmetî, Şehrî, Şeyh Galip. Türkî-i Basit Akımı, yalnızca Türkçe kelimelerden oluşan veya ağırlıklı olarak Türkçe kelimelerden meydana gelen şiirlere sahiptir. Türkî-i Basit Akımı'nın bazı özellikleri: XV. ve XVI. yüzyılda görülmüştür. Fars ve Arap şiiri etkisinde gelişen divan şiirine tepki olarak ortaya çıkmıştır. Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalardan kaçınılmıştır. Halk şiirindeki mecazlar ve deyimler kullanılmıştır. Temsilcileri: Tatavlalı Mahremi, Aydınlı Visâlî ve Edirneli Nazmî.

    Sebk i Hindi hangi dönemde etkili olmuştur?

    Sebk-i Hindî şiir anlayışı, XVI. ve XVIII. yüzyıllar arasında etkili olmuştur.

    Sebk-i Hindi nedir?

    Sebk-i Hindi, edebiyatta (özellikle Divan edebiyatında) "Hint tarzı" veya "Hint üslubu" anlamına gelir. Özellikleri: Anlam ve anlatım: Anlam, sözden daha önemli hale gelmiş, derin ve girift anlamlar ön plana çıkmıştır. Hayal gücü: Gerçek yerine hayallere yer verilmiş, bu da şiirlerin anlaşılmasını zorlaştırmıştır. Mübalağa: Abartma sanatı sıkça kullanılmıştır. Tasavvuf: Şiirlerde tasavvuf sıkça işlenmiştir. Yeni mazmunlar: Daha önce kullanılmayan yeni mazmunlar ve ifadeler geliştirilmiştir. Temsilcileri: XVII. yüzyıl: Nef'i, Naili, Neşati. XVIII. yüzyıl: Şeyh Galib, Nedim. Sebk-i Hindi, İran'da ortaya çıkmış, ancak Safeviler dönemindeki dini baskı nedeniyle İran'dan Hindistan'a giden İranlı şairlerce Hindistan'da geliştirilmiştir.