Tarihi yapıların yeniden işlevlendirilmesi, kullanım dışı kalmış kültürel değere sahip yapıların, mekânsal ve yapısal özellikleri ile örtüşen yeni kullanım olanaklarının sağlanmasıdır. Bu süreç, tarihi yapıların fiziksel ve kültürel değerlerinin korunmasını, çağdaş ihtiyaçlara uygun hale getirilmesini ve kent yaşamına katılmasını hedefler. Yeniden işlevlendirme, bazı temel prensipler çerçevesinde bütüncül olarak değerlendirildiğinde, koruma, yeniden kullanım, sürdürülebilirlik, toplumsal katılım ve ekonomik katkı gibi başlıklar altında incelenebilir. Yeniden işlevlendirme türleri arasında şunlar yer alır: Yenileme. Entegrasyon. Koruma. Cephenin tutulması. Altyapısal dönüşüm.