• Buradasın

    Kınalı Ali'nin gerçek hikayesi nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kınalı Ali'nin gerçek hikayesi, Çanakkale Savaşı sırasında cepheye gönderilen bir askerin annesiyle olan duygusal bağını ve fedakarlığını anlatır 13.
    Özetle, Kınalı Ali, saçlarının kınalı olması nedeniyle bu ismi alan bir askerdir 14. Cepheye gitmeden önce annesi, onu "Kurbanlık kuzular kınalanır, sen de vatana kurban olasın diye saçlarını kınaladım" diyerek uğurlamıştır 13. Ali, savaşta kahramanca savaşmış ve şehit düşmüştür 13.
    Mektup olayı ise Ali'nin annesine yazdığı ve komutanının aracılığıyla gönderdiği mektupla ilgilidir 34. Ali, mektubunda saçındaki kınayla dalga geçildiğini ve kardeşine de kına yakılmaması gerektiğini belirtmiştir 34. Annesinin cevabı ise, kınayı kardeşine de yaktığını ve diğer askerlerle dalga geçilmemesini söylemesi olmuştur 34.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kınalı Ali'nin anasına yazdığı mektup gerçek mi?

    Kınalı Ali'nin annesine yazdığı mektup gerçektir. Bu mektup, Çanakkale Müzesi'nde sergilenmektedir.

    Kınalı Ali Efendi neden önemli?

    Kınalızade Ali Efendi, önemli bir ahlakçı ve Osmanlı bilgini olarak kabul edilir. Önemli olmasının bazı nedenleri: Ahlak-ı Alai adlı eseri: Türkçe yazılmış ilk ahlak kitabıdır. Çok yönlülüğü: Tefsir, fıkıh, felsefe, riyaziye, belagat ve edebiyat gibi birçok alanda bilgi sahibidir. Eğitim katkıları: Osmanlı döneminde eğitim alanında etkinlik göstermiş ve öğrencilere dersler vermiştir. Eserlerinin etkisi: "Ahlâk-ı Alâî", uzun süre Osmanlı okullarında ders kitabı olarak kullanılmıştır. Muamma türünün yayılması: Şair Emrî'nin etkisiyle muamma türüne merak salmış ve bu türün Türk edebiyatına yerleşmesine öncülük etmiştir.

    Çanakkale savaşında Kınalı Aliye ne oldu?

    Kınalı Ali, Çanakkale Savaşı'nda şehit olmuştur. Kınalı Ali'nin hikayesi şu şekildedir: Üsteğmen Faruk, cepheye yeni gelen askerleri denetlerken, bir yandan da onlarla sohbet ediyordu. Gözleri bir ara, saçının ortası sararmış bir delikanlıya takıldı. Yanına çağırdı ve merakla sordu: "Adın ne senin evladım?". "Ali, komutanım" dedi. "Peki evladım, bu kafanın hali ne? Saçlarının ortası neden kırmızı boyalı böyle?". "Cepheye gelmeden önce anam saçıma kına yaktı komutanım. Neden yaktığını da bilmiyorum". "Peki" dedi üsteğmen. O günden sonra Ali'nin adı, Kınalı Ali oldu. Cephede tüm arkadaşları Kınalı Ali demekle yetinmiyor, saçındaki kınayı da alay konusu yapıyorlardı. Bir gün memleketine mektup göndermek için arkadaşlarından yardım istedi. "Anama, babama burada iyi olduğumu bildirmek istiyorum ama okumam yazmam yok. Biriniz yardım edebilir misiniz?". Birçok arkadaşı ona yardım etti. "Anacığım, babacığım hasretle ellerinizden öperim. Ben burada çok iyiyim, beni sakın merak etmeyin" diyerek başlayan mektup, "Biz burada var oldukça bilesiniz ki düşman bir adım bile ilerleyemeyecektir" cümlesi ile sona erdi. Tam zarf kapatılırken, Ali, "İki üç satır daha ekleteceğini" söyleyerek, mektubun sonuna şunları yazdırdı: > "Anacığım, beni buraya gönderirken kafama kına yaktın ama, burada komutanlarım da, arkadaşlarım da benle hep dalga geçiyorlar. Cepheye gitmek sırası yakında inşallah kardeşim Ahmet'e gelecek, onu gönderirken sakın kına yakma saçına. Burda onunla da dalga geçmesinler. Tekrar ellerinden öperim anacığım". Gelibolu'da savaş giderek şiddetleniyordu [2

    Kınalı Ali'nin mektubu ne diyor?

    Kınalı Ali'nin mektubunda şunlar yazmaktadır: > "Sevgili anacığım, babacığım hasretle ellerinizden öperim. Ben burada çok iyiyim, beni sakın merak etmeyin. Kız kardeşini, küçük erkek kardeşinin sağlığını ve hatırını sorduktan sonra, köydeki herkesin burnunda tüttüğünü ve kimsenin kendisini merak etmemesini söyledikten sonra, biz burada var oldukça bilesiniz ki düşman bir adım bile ilerleyemeyecektir". Mektubun sonunda ise "Anacığım, beni buraya gönderirken kafama kına yaktın ama, burada komutanlarım da, arkadaşlarım da benle hep dalga geçiyorlar. Cepheye gitmek sırası yakında inşallah kardeşim Ahmet'e gelecek, onu gönderirken sakın kına yakma saçına. Burda onunla da dalga geçmesinler. Tekrar ellerinden öperim anacığım" denilmektedir. Mektubun aslı Çanakkale Müzesi'nde sergilenmektedir.

    Kınalı Ali Efendi'nin mezarı nerede?

    Kınalı Ali Efendi'nin mezarı, İstanbul yolu üzerindeki Seyyid Celâlî türbesi civarında Nâzır mezarlığında bulunmaktadır.