• Buradasın

    Jandarma Bekir hikayesinde kullanılan anlatım biçimleri nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Jandarma Bekir hikayesinde kullanılan anlatım biçimleri şunlardır:
    • Öyküleyici anlatım 345. Gerçek ya da kurgu bir olayın hikayeleştirilerek anlatılmasıdır 5.
    • Betimleyici anlatım 345. Varlıkların, okuyucunun gözünde canlanacak şekilde ayırt edici nitelikleriyle anlatılmasıdır 5.
    Bu anlatım biçimleri, hikayede olayların ve durumların aktarılmasında kullanılmıştır.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Öyküleyici ve açıklayıcı anlatım arasındaki fark nedir?

    Öyküleyici anlatım ile açıklayıcı anlatım arasındaki temel farklar şunlardır: Amaç: Öyküleyici anlatımın amacı, bir olayı oluşu ve gelişimiyle aktarmak, okuyucuyu olay içinde yaşatmaktır. Açıklayıcı anlatımın amacı ise bir konuyu veya durumu ayrıntılı bir şekilde açıklamak, aydınlatmak ve bilgi vermektir. Dil ve Üslup: Öyküleyici anlatım, genellikle daha akıcı ve etkileyici bir dil kullanır. Açıklayıcı anlatım ise sade, anlaşılır ve nesnel bir dil kullanır; sanatsal ifadeden kaçınılır. Kullanım Alanları: Öyküleyici anlatım, genellikle roman, hikaye, anı, biyografi gibi eser türlerinde kullanılır. Açıklayıcı anlatım ise makale, deneme, sohbet, fıkra, eleştiri, ders kitapları ve ansiklopedilerde kullanılır.

    Jandarma bekir hikayesinin bakış açısı nedir?

    Sabahattin Ali'nin "Candarma Bekir" adlı hikayesinde kahraman bakış açısı (birinci tekil şahıs) kullanılmıştır. Hikayenin anlatıcısı, aynı zamanda olay örgüsünün bütün yükünü üstlenen asıl kahraman Halil Efe'dir.

    Öyküleyici anlatım ve betimleyici anlatım nedir?

    Öyküleyici anlatım ve betimleyici anlatım arasındaki farklar şu şekildedir: Öyküleyici Anlatım: Gerçek veya kurgu bir olayın hikayeleştirilerek anlatılmasıdır. Olaylar yer, zaman ve kişilere bağlı olarak gerçekleşir. Zaman genellikle geçmiş zaman kullanılarak anlatılır, ancak şimdiki zaman kullanılmış anlatıma sahip eserler de vardır. Olaylar oluş sırasına göre anlatılır. Örnek: "Yusuf’u çenesinin altından tuttu, başını yukarıya doğru kaldırdı. Fakat Yusuf silkindi ve başını geri çekti. Yavaş yavaş odanın bir köşesine çekildi. Tahkikat bitip hiçbir iz bulunmadan kasabaya dönülürken Yusuf da beraberdi. Köyden tedarik edilen küçük bir atın üzerinde dimdik duruyordu. Yalnız gece, Kaymakam’ın evinde yatağa yatırıldığı zaman, kendini kaybetti ve iki gün ateşler içinde sayıkladı" (Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf). Betimleyici Anlatım: Bir nesnenin, olayın, yerin veya karakterin ayrıntılı bir şekilde tanımlandığı anlatım türüdür. Betimlemelerde görsellik vardır ve genellikle görülen varlıklar betimlenir. Betimlemelerde görmenin dışında koklama, tatma, duyma, dokunma gibi diğer duyulardan da yararlanılabilir. Niteleyici sözcüklere sıkça yer verilir. Örnek: "Karşısında uzanan dağ, zirvesine kadar karla kaplıydı. Göz kamaştırıcı beyaz, güneşin ışınlarıyla parlıyordu. Dağın eteğinde, küçük bir gölet bulunuyordu. Göletin etrafında ise yemyeşil çimenler ve renkli çiçekler vardı".

    Anlatıcı ve bakış açısı arasındaki fark nedir edebiyatta?

    Anlatıcı ve bakış açısı arasındaki fark, edebiyatta şu şekilde açıklanabilir: Anlatıcı, olay esasına dayalı metinlerde, olay örgüsünü, kişileri, zamanı ve mekânı bütünleştiren hayali bir karakterdir. Bakış açısı ise anlatıcının olayları görme, değerlendirme ve okuyucuya aktarma biçimidir. Anlatıcı türleri şunlardır: Kahraman anlatıcı: Olayların merkezinde yer alan ve 1. tekil şahıs tekniğiyle konuşan karakterdir. Gözlemci anlatıcı: Olayları dışarıdan izleyen ve 3. tekil şahıs tekniğiyle anlatan gözlemcidir. İlahi (hakim) anlatıcı: Her şeyi bilen, kahramanların iç dünyasını ve geçmişi/geleceği bilen anlatıcıdır. Bakış açısı türleri ise şu şekilde sınıflandırılabilir: Birinci tekil şahıs bakış açısı: "Ben" veya "biz" zamirleriyle anlatılır. İkinci tekil şahıs bakış açısı: "Sen" zamiriyle okuyucuyu hikayenin içine dahil eder. Üçüncü tekil şahıs bakış açısı: "O", "onlar" zamirleriyle anlatılır ve her şeyi bilen bir bakış açısıdır.