Karagöz ve Hacivat'ın hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Karagöz ve Hacivat, Bursa'da Ulu Cami'nin inşası sırasında çalışan iki işçidir; Karagöz demirci ustası, Hacivat ise duvarcı ustasıdır. Onları çok seven Şeyh Küşteri, ölümlerinin ardından Karagöz ve Hacivat'ın kuklalarını yaparak perde arkasından oyunlarını oynatmaya başlar. Karagöz ve Hacivat'ın gerçekten yaşayıp yaşamadığı kesin olarak bilinmemektedir; anlatılan hikayeler rivayete dayanmaktadır. Karagöz ve Hacivat'ın hikayesi hakkında farklı rivayetler de bulunmaktadır: Orta Asya kökeni: Orta Asya'da çadırlarda oynatılan "Kolkorçak" veya "Çadır Hayal" adı verilen bir kukla oyunuyla benzerlik gösterdiği düşünülmektedir. Mısır'dan gelme: Padişah Yavuz Sultan Selim'in 1517 yılında Mısır'ı ele geçirdikten sonra sanatçıları İstanbul'a getirdiği ve bu oyunun bu şekilde Osmanlı topraklarına geldiği iddia edilmektedir. Çingeneler: Çingenelerin Anadolu'ya geliş tarihleri ile Karagöz oyununun ortaya çıkış tarihinin karşılaştırılması, oyunun Çingeneler tarafından getirilmiş olabileceği teorisini güçlendirmektedir. Hindistan ve Cava Adaları: Oyunun Hindistan ve Cava Adaları'ndan gelen Çingeneler tarafından getirilmiş olabileceği de düşünülmektedir.